Перевод: со всех языков на турецкий

с турецкого на все языки

bu+kez

  • 1 kerm û kêz

    börtü böcek

    Kurdish (Zazaki) - Turkish dictionary > kerm û kêz

  • 2 φορά

    kez, defa, kere

    Ελληνικό – Τουρκικό Λεξικό > φορά

  • 3 раз

    I м
    1) врз kez, defa, kere, sefer

    три ра́за — üç kez / defa

    корми́ть три ра́за в день — günde üç öğün yemek vermek

    увели́читься / возрасти́ в три ра́за — üç kat / misli artmak

    в пе́рвый раз — ilk kez / kere

    я вас пе́рвый раз ви́жу́ — sizi ilk görüyorum

    я уже в тре́тий раз говорю́,... — üçtür söylüyorum,...

    прочти́ ещё раз — bir (kez) daha oku

    терпе́ние, терпе́ние и ещё раз терпе́ние — sabır, sabır, gene sabır

    ка́ждый раз по-ра́зному — her defasında / seferinde başka türlü

    на сей раз — bu kez / defa

    на сей раз хва́тит — bu defalık yeter

    раз в два дня — iki günde bir, gün aşırı

    раз в не́сколько лет — her birkaç yılda bir

    поговорю́(-ка) я с ним в после́дний раз — onunla son olarak konuşayım da

    2) нескл. ( при счёте) bir

    э́то раз, а во-вторы́х,... — bu bir, ikincisi de...

    ••

    в друго́й раз — başka sefere

    ино́й раз — kimi kez / defa

    не раз — defalarca, çok kez

    ни ра́зу — bir kez / kere olsun

    сейча́с в са́мый раз пообе́дать — şimdi yemek yemenin tam sırası

    э́то пальто́ тебе́ в са́мый раз — bu palto tam sana göredir

    II нареч.
    bir gün; bir defasında

    раз ле́том — bir yaz günü

    ка́к-то раз — bir gün, bir defasında / seferinde

    III союз, разг.

    раз (э́то) так,... — madem böyledir,...

    раз ты хо́чешь,... — madem istiyorsun..., sen istedikten sonra...

    Русско-турецкий словарь > раз

  • 4 побывать

    сов.
    1) dolaşmak; gidip gelmek; ziyaret etmek

    побыва́ть в музе́ях — müzeleri ziyaret etmek

    на́до побыва́ть у больно́го — hastayı yoklamalı

    в каки́х места́х / края́х ты побыва́л? — nereleri dolaştın geldin?

    побыва́ть в настоя́щем бою — gerçek bir savaşa girip çıkmak

    он побыва́л на мно́гих рабо́тах — birçok işlere girip çıkmıştı

    побыва́л он и в машини́стах — lokomotif makinistliği de yapmıştı

    он два́жды побыва́л в нокда́уне — iki kez nokdavn oldu

    он три́жды побыва́л в тюрьме́ — üç kez hapse girip çıkmıştı

    приёмник два́жды побыва́л в ремо́нте — radyo iki kez tamir görmüştür

    Русско-турецкий словарь > побывать

  • 5 semiweekly

    adj. haftada iki kez olan
    ————————
    adv. haftada iki kez
    ————————
    n. haftada iki kez çıkan yayın

    English-Turkish dictionary > semiweekly

  • 6 semiweekly

    adj. haftada iki kez olan
    ————————
    adv. haftada iki kez
    ————————
    n. haftada iki kez çıkan yayın

    English-Turkish dictionary > semiweekly

  • 7 دور

    I
    دَوْر
    1. kat
    2. çağ
    3. devre
    Anlamı: dönem
    4. had
    Anlamı: aşama, derece, sınır
    5. etap
    Anlamı: aşama, merhale
    6. kat
    7. kere
    Anlamı: kez, defe
    8. merhale
    Anlamı: derece, aşama
    9. katmer
    10. kez
    Anlamı: defa, kere
    11. evre
    Anlamı: merhale, aşama, safha
    12. faz
    Anlamı: evre, safha
    13. tabaka
    Anlamı: katman, kat
    14. zaman
    Anlamı: bir işin geçmekte olduğu süre, vakit
    15. aşama
    Anlamı: rütbe, mertebe, derece, paye
    16. sıra
    17. defa
    Anlamı: kez, kere
    II
    دَوَّرَ
    1. çevirmek
    2. yuvarlaklaştırmak
    3. işletmek
    Anlamı: işlemesini sağlamak, çalıştırmak
    4. işlemek

    Arapça-Türkçe Sözlük( قاموس عربي-تركي) > دور

  • 8 زفة

    زَفَّة
    1. kere
    Anlamı: kez, defe
    2. kez
    Anlamı: defa, kere
    3. defa
    Anlamı: kez, kere

    Arapça-Türkçe Sözlük( قاموس عربي-تركي) > زفة

  • 9 طور

    I
    طَوْر
    1. kondisyon
    Anlamı: ''şart, durum'' anlamlarında bazı terimlerde kullanılır
    2. kez
    Anlamı: defa, kere
    3. kere
    Anlamı: kez, defe
    4. evre
    Anlamı: merhale, aşama, safha
    5. faz
    Anlamı: evre, safha
    6. safha
    Anlamı: evre
    7. durum
    Anlamı: hâl, keyfiyet, mevki, pozisyon
    8. defa
    Anlamı: kez, kere
    II
    طُور
    dağ
    Anlamı: yüksek, eğimli yamaçlarıyla çevresine hâkim ve oldukçageniş biralan yayılan bölümlerine verilen ad
    طَوَّرَ
    geliştirmek

    Arapça-Türkçe Sözlük( قاموس عربي-تركي) > طور

  • 10 كرة

    I
    كُرَة
    küre
    Anlamı: bütün noktaları merkezden aynı uzaklıkta bulunan bir yüzeyle sınırlı cisim
    II
    كَرَّة
    1. kere
    Anlamı: kez, defe
    2. kez
    Anlamı: defa, kere
    3. hücum
    Anlamı: saldırma, saldırı, saldırış
    4. saldırı
    5. taarruz
    Anlamı: saldırı
    6. defa
    Anlamı: kez, kere

    Arapça-Türkçe Sözlük( قاموس عربي-تركي) > كرة

  • 11 впервые

    ilk kez,
    yeni
    * * *
    ilk (kez), yeni

    впервы́е слы́шу — yeni duyuyorum

    я вас впервы́е ви́жу — ilk görüyorum sizi!

    Русско-турецкий словарь > впервые

  • 12 вторично

    bir kez daha,
    tekrar
    * * *
    bir kez daha; tekrar

    Русско-турецкий словарь > вторично

  • 13 дважды

    iki kez
    * * *
    iki kez / kere
    ••

    как два́жды два (четы́ре) — iki kere iki dört edercesine

    Русско-турецкий словарь > дважды

  • 14 зачастую

    çok kez,
    çoğu defa
    * * *
    разг.
    çok kez; çoğu defa

    Русско-турецкий словарь > зачастую

  • 15 обходить

    несов.; сов. - обойти́
    1) врз dolaşmak; dolanmak

    он обошёл дом / вокру́г до́ма — evi (bir kez) dolandı

    мы два́жды обошли́ пло́щадь / вокру́г пло́щади — meydanı iki kez harmanladık

    мы обошли́ все ко́мнаты — tüm odaları bir bir dolaştık

    обходи́ть строй почётного карау́ла — saygı kıtasını teftiş etmek

    но́вость обошла́ всю дере́вню — haber bütün köyü dolaştı

    когда́ ка́тер обошёл мыс... — motor burnu dolanınca...

    2) ( проходить стороной) yanından geçmek

    обходи́ спра́ва! — sağından geç!

    3) ( избегать) geçmek тж. перен.

    э́тот вопро́с он обошёл — bu sorunu geçti

    обходи́ть кого-что-л. стороно́й — birinden, bir şeyden burcu burcu kaçmak

    4) перен., разг. ( обгонять) (önüne) geçmek

    он обошёл тебя́ на два очка́ / ба́лла — seni iki puan geçti

    он обошёл двух защи́тников — спорт. iki müdafii çalımlayarak geçti

    Русско-турецкий словарь > обходить

  • 16 трижды

    üç kez
    * * *
    üç kez / defa

    три́жды три - де́вять — üç kere üç dokuz eder

    Русско-турецкий словарь > трижды

  • 17 троекратно

    üç kez
    * * *

    Русско-турецкий словарь > троекратно

  • 18 once

    adv. bir kere, bir defa, bir zamanlar, eskiden
    ————————
    conj. hemen, olur olmaz, ir mez
    ————————
    n. bir kere
    * * *
    1. de (ýf.) 2. bir kez (prep.)
    * * *
    1. adverb
    1) (a single time: He did it once; If I could see her once again I would be happy.) bir kez/defa
    2) (at a time in the past: I once wanted to be a dancer.) bir zamanlar, eskiden
    2. conjunction
    (when; as soon as: Once (it had been) unlocked, the door opened easily.)...-er/ar,...-mez
    - just for once
    - for once
    - once and for all
    - once in a while

    English-Turkish dictionary > once

  • 19 twice

    adv. iki kere, iki defa
    * * *
    iki kez
    * * *
    1) (two times: I've been to London twice.) iki kez, iki kere
    2) (two times the amount of: She has twice his courage.) iki kat, iki misli
    3) (two times as good etc as: He is twice the man you are.) iki katında
    - think twice about doing something
    - think twice about something

    English-Turkish dictionary > twice

  • 20 biweekly

    adj. iki haftada bir olan, haftada iki kez olan
    ————————
    adv. iki haftada bir, haftada iki kez
    ————————
    n. iki haftada bir yayımlanan dergi

    English-Turkish dictionary > biweekly

См. также в других словарях:

  • KEZ — steht für: Kindererziehungszeit, anrechenbare Zeit der Rentenversicherung Kontenevidenzzentrale, Sammlung der Kontenstammdaten in Deutschland Kreiseinsatzzentale, unter einer Integrierten Leitstelle (ILS) zusätzliche von den Landkreisen und… …   Deutsch Wikipedia

  • Kez — Original name in latin Kez Name in other language KEZ, Kez, КЕЗ, Кез State code RU Continent/City Europe/Samara longitude 57.8957 latitude 53.7132 altitude 207 Population 10792 Date 2012 04 05 …   Cities with a population over 1000 database

  • kez — is. Bazı sayı sıfatlarıyla birlikte kullanılarak bir olayın ve olgunun her bir tekrarlanışını bildiren söz, defa, kere, sefer İki kez İstanbul a gittim. Birleşik Sözler bin kez çoğu kez …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Kez — noun A diminutive of the female given name Kerry. She grabbed Kerry by the shoulders. Kez was still screaming. Vicki shook her. “Kerry, its not real,” she whispered …   Wiktionary

  • Kez — La Chèze La Chèze Administration Pays France Région Bretagne Département Côtes d’Armor Arrondissement Saint Brieuc Canton La Chèze …   Wikipédia en Français

  • kez — ISO 639 3 Code of Language ISO 639 2/B Code : ISO 639 2/T Code : ISO 639 1 Code : Scope : Individual Language Type : Living Language Name : Kukele …   Names of Languages ISO 639-3

  • KEZ — abbr. Kappa Epsilon Zeta …   Dictionary of abbreviations

  • kez — gez I, 326; III, 106, 318 süt ve un gibi şeylerin tencere dibinde yapışıp kalan parçaları. I, 327 ipekli bir Çin kumaşı I, 327 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • adam adamı bir kez aldatır — bir kimse başka bir kimseyi ancak bir kez aldatabilir, ikinci kez aldatamaz anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bin kez — zf. Pek çok kere, bin kere …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çoğu kez — zf. Genellikle …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»