-
1 kerm û kêz
börtü böcek -
2 φορά
kez, defa, kere -
3 раз
I м1) врз kez, defa, kere, seferтри ра́за — üç kez / defa
корми́ть три ра́за в день — günde üç öğün yemek vermek
увели́читься / возрасти́ в три ра́за — üç kat / misli artmak
в пе́рвый раз — ilk kez / kere
я вас пе́рвый раз ви́жу́ — sizi ilk görüyorum
я уже в тре́тий раз говорю́,... — üçtür söylüyorum,...
прочти́ ещё раз — bir (kez) daha oku
терпе́ние, терпе́ние и ещё раз терпе́ние — sabır, sabır, gene sabır
ка́ждый раз по-ра́зному — her defasında / seferinde başka türlü
на сей раз — bu kez / defa
на сей раз хва́тит — bu defalık yeter
раз в два дня — iki günde bir, gün aşırı
раз в не́сколько лет — her birkaç yılda bir
поговорю́(-ка) я с ним в после́дний раз — onunla son olarak konuşayım da
2) нескл. ( при счёте) birэ́то раз, а во-вторы́х,... — bu bir, ikincisi de...
••в друго́й раз — başka sefere
ино́й раз — kimi kez / defa
не раз — defalarca, çok kez
ни ра́зу — bir kez / kere olsun
сейча́с в са́мый раз пообе́дать — şimdi yemek yemenin tam sırası
II нареч.э́то пальто́ тебе́ в са́мый раз — bu palto tam sana göredir
bir gün; bir defasındaраз ле́том — bir yaz günü
III союз, разг.ка́к-то раз — bir gün, bir defasında / seferinde
раз (э́то) так,... — madem böyledir,...
раз ты хо́чешь,... — madem istiyorsun..., sen istedikten sonra...
-
4 побывать
сов.1) dolaşmak; gidip gelmek; ziyaret etmekпобыва́ть в музе́ях — müzeleri ziyaret etmek
на́до побыва́ть у больно́го — hastayı yoklamalı
в каки́х места́х / края́х ты побыва́л? — nereleri dolaştın geldin?
2) girip çıkmakпобыва́ть в настоя́щем бою — gerçek bir savaşa girip çıkmak
он побыва́л на мно́гих рабо́тах — birçok işlere girip çıkmıştı
побыва́л он и в машини́стах — lokomotif makinistliği de yapmıştı
он два́жды побыва́л в нокда́уне — iki kez nokdavn oldu
он три́жды побыва́л в тюрьме́ — üç kez hapse girip çıkmıştı
приёмник два́жды побыва́л в ремо́нте — radyo iki kez tamir görmüştür
-
5 semiweekly
adj. haftada iki kez olan————————adv. haftada iki kez————————n. haftada iki kez çıkan yayın -
6 semiweekly
adj. haftada iki kez olan————————adv. haftada iki kez————————n. haftada iki kez çıkan yayın -
7 دور
Iدَوْر1. kat2. çağAnlamı: hayatın dönemlerinden her biri3. devreAnlamı: dönem4. hadAnlamı: aşama, derece, sınır5. etapAnlamı: aşama, merhale6. kat7. kereAnlamı: kez, defe8. merhaleAnlamı: derece, aşama9. katmer10. kezAnlamı: defa, kere11. evreAnlamı: merhale, aşama, safha12. fazAnlamı: evre, safha13. tabakaAnlamı: katman, kat14. zamanAnlamı: bir işin geçmekte olduğu süre, vakit15. aşamaAnlamı: rütbe, mertebe, derece, paye16. sıra17. defaAnlamı: kez, kereIIدَوَّرَ1. çevirmekAnlamı: döndürerek hareket ettirmek2. yuvarlaklaştırmakAnlamı: yuvarlak duruma getirmek3. işletmekAnlamı: işlemesini sağlamak, çalıştırmak4. işlemek -
8 زفة
زَفَّة1. kereAnlamı: kez, defe2. kezAnlamı: defa, kere3. defaAnlamı: kez, kere -
9 طور
Iطَوْر1. kondisyonAnlamı: ''şart, durum'' anlamlarında bazı terimlerde kullanılır2. kezAnlamı: defa, kere3. kereAnlamı: kez, defe4. evreAnlamı: merhale, aşama, safha5. fazAnlamı: evre, safha6. safhaAnlamı: evre7. durumAnlamı: hâl, keyfiyet, mevki, pozisyon8. defaAnlamı: kez, kereIIطُورdağAnlamı: yüksek, eğimli yamaçlarıyla çevresine hâkim ve oldukçageniş biralan yayılan bölümlerine verilen adطَوَّرَgeliştirmekAnlamı: gelişmesini sağlamak -
10 كرة
IكُرَةküreAnlamı: bütün noktaları merkezden aynı uzaklıkta bulunan bir yüzeyle sınırlı cisimIIكَرَّة1. kereAnlamı: kez, defe2. kezAnlamı: defa, kere3. hücumAnlamı: saldırma, saldırı, saldırış4. saldırı5. taarruzAnlamı: saldırı6. defaAnlamı: kez, kere -
11 впервые
ilk kez,yeni* * *ilk (kez), yeniвпервы́е слы́шу — yeni duyuyorum
я вас впервы́е ви́жу — ilk görüyorum sizi!
-
12 вторично
bir kez daha,tekrar* * *bir kez daha; tekrar -
13 дважды
iki kez* * *iki kez / kere••как два́жды два (четы́ре) — iki kere iki dört edercesine
-
14 зачастую
çok kez,çoğu defa* * *разг.çok kez; çoğu defa -
15 обходить
несов.; сов. - обойти́1) врз dolaşmak; dolanmakон обошёл дом / вокру́г до́ма — evi (bir kez) dolandı
мы два́жды обошли́ пло́щадь / вокру́г пло́щади — meydanı iki kez harmanladık
мы обошли́ все ко́мнаты — tüm odaları bir bir dolaştık
обходи́ть строй почётного карау́ла — saygı kıtasını teftiş etmek
но́вость обошла́ всю дере́вню — haber bütün köyü dolaştı
когда́ ка́тер обошёл мыс... — motor burnu dolanınca...
2) ( проходить стороной) yanından geçmekобходи́ спра́ва! — sağından geç!
3) ( избегать) geçmek тж. перен.э́тот вопро́с он обошёл — bu sorunu geçti
обходи́ть кого-что-л. стороно́й — birinden, bir şeyden burcu burcu kaçmak
4) перен., разг. ( обгонять) (önüne) geçmekон обошёл тебя́ на два очка́ / ба́лла — seni iki puan geçti
он обошёл двух защи́тников — спорт. iki müdafii çalımlayarak geçti
-
16 трижды
üç kez* * *üç kez / defaтри́жды три - де́вять — üç kere üç dokuz eder
-
17 троекратно
-
18 once
adv. bir kere, bir defa, bir zamanlar, eskiden————————conj. hemen, olur olmaz, ir mez————————n. bir kere* * *1. de (ýf.) 2. bir kez (prep.)* * *1. adverb1) (a single time: He did it once; If I could see her once again I would be happy.) bir kez/defa2) (at a time in the past: I once wanted to be a dancer.) bir zamanlar, eskiden2. conjunction(when; as soon as: Once (it had been) unlocked, the door opened easily.)...-er/ar,...-mez- at once- just for once
- for once
- once and for all
- once in a while -
19 twice
adv. iki kere, iki defa* * *iki kez* * *1) (two times: I've been to London twice.) iki kez, iki kere2) (two times the amount of: She has twice his courage.) iki kat, iki misli3) (two times as good etc as: He is twice the man you are.) iki katında•- think twice about doing something- think twice about something -
20 biweekly
adj. iki haftada bir olan, haftada iki kez olan————————adv. iki haftada bir, haftada iki kez————————n. iki haftada bir yayımlanan dergi
См. также в других словарях:
KEZ — steht für: Kindererziehungszeit, anrechenbare Zeit der Rentenversicherung Kontenevidenzzentrale, Sammlung der Kontenstammdaten in Deutschland Kreiseinsatzzentale, unter einer Integrierten Leitstelle (ILS) zusätzliche von den Landkreisen und… … Deutsch Wikipedia
Kez — Original name in latin Kez Name in other language KEZ, Kez, КЕЗ, Кез State code RU Continent/City Europe/Samara longitude 57.8957 latitude 53.7132 altitude 207 Population 10792 Date 2012 04 05 … Cities with a population over 1000 database
kez — is. Bazı sayı sıfatlarıyla birlikte kullanılarak bir olayın ve olgunun her bir tekrarlanışını bildiren söz, defa, kere, sefer İki kez İstanbul a gittim. Birleşik Sözler bin kez çoğu kez … Çağatay Osmanlı Sözlük
Kez — noun A diminutive of the female given name Kerry. She grabbed Kerry by the shoulders. Kez was still screaming. Vicki shook her. “Kerry, its not real,” she whispered … Wiktionary
Kez — La Chèze La Chèze Administration Pays France Région Bretagne Département Côtes d’Armor Arrondissement Saint Brieuc Canton La Chèze … Wikipédia en Français
kez — ISO 639 3 Code of Language ISO 639 2/B Code : ISO 639 2/T Code : ISO 639 1 Code : Scope : Individual Language Type : Living Language Name : Kukele … Names of Languages ISO 639-3
KEZ — abbr. Kappa Epsilon Zeta … Dictionary of abbreviations
kez — gez I, 326; III, 106, 318 süt ve un gibi şeylerin tencere dibinde yapışıp kalan parçaları. I, 327 ipekli bir Çin kumaşı I, 327 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
adam adamı bir kez aldatır — bir kimse başka bir kimseyi ancak bir kez aldatabilir, ikinci kez aldatamaz anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
bin kez — zf. Pek çok kere, bin kere … Çağatay Osmanlı Sözlük
çoğu kez — zf. Genellikle … Çağatay Osmanlı Sözlük