-
1 bocalamak
bocalamak fig schwanken; irren, den Faden verlieren; sich sehr anstrengen müssen -
2 bocalamak
1) мор. приводи́ться к ве́тру2) перен. быть в нереши́тельности, колеба́ться, теря́ться -
3 bocalamak
v. fluctuate, get confused, falter, flounder, fluster, halt, oscillate, stagger, teeter, vacillate, waver, wobble -
4 bocalamak
ταλαντεύομαι, αμφιταλαντεύομαι, διστάζω -
5 bocalamak
تذبذبتراوحتعثر -
6 bocalamak
1. تذبذب [تَذَبْذَبَ]Anlamı: ne yapacağını bilememek2. تراوح [تَرَاوَحَ]Anlamı: ne yapacağını bilememek3. تعثر [تَعَثَّرَ]Anlamı: ne yapacağını bilememek -
7 bocalamak
to falter, to flounder, to stumble, to waver, to vacillate -
8 bocalamak
"1. not to be sure of what one should do, go first one way and then another; to act undecisively, shilly-shally, back and fill. 2. naut. to bear away to leeward. 3. naut. to veer." -
9 bocalamak
çaşmaq, karıxmaq -
10 bocalamamak
v. (neg. form of bocalamak) fluctuate, get confused, falter, flounder, fluster, halt, oscillate, stagger, teeter, vacillate, waver, wobble
См. также в других словарях:
bocalamak — nsz 1) Gemi rüzgâra karşı gidemeyerek sürüklenmek 2) mec. Bir işte tutulması gereken yolu kestirememek, ne yapacağını bilememek, kararsız olmak İçinde bocaladığı bunalımın korkuya, çok benzediğini, bunun da komik bir şey olduğunu anlayamıyordu. T … Çağatay Osmanlı Sözlük
μπότζι — και μπόντζι, το ναυτ. ο διατοιχισμός τού πλοίου λόγω τρικυμίας, η κίνηση τού πλοίου προς τα επάνω ή προς τά κάτω περί τον διαμήκη άξονά του, λόγω μέτριου ή ισχυρού ανέμου που πνέει κάθετα ή πλάγια στις πλευρές του, καθώς και λόγω κυματισμού που… … Dictionary of Greek
ahmaklaşmak — nsz 1) Ahmak duruma gelmek, aptallaşmak 2) mec. Bir an için şaşalayıp bocalamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
bocalama — is. Bocalamak işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
aklı karışmak — ne yapacağını bilememek, şaşırmak, bocalamak … Çağatay Osmanlı Sözlük