-
1 болтливость
-
2 بقبقة
boşboğazlık; gevezelik; konuşkanlık; zevzeklik -
3 ثرثرة
boşboğazlık; gevezelik; konuşkanlık; lâfügüzaf; pıtırtı; zevzeklik -
4 هذر
boşboğazlık; gevezelik; halt; konuşkanlık; lâfügüzaf; zevzeklik -
5 болтать языком
boşboğazlık etmek -
6 αμετροέπεια
boşboğazlık, gevezelik -
7 schnattern
boşboğazlık etmekvakvaklamak -
8 indiscretion
bosbogazlik, düsüncesizlik, patavatsizlik -
9 wag one's tongue
bosbogazlik etmek -
10 babble
n. boşboğazlık, boş lâf————————v. gevezelik etmek, boşboğazlık etmek, ağzından kaçırmak, ağulamak, şırıldamak, çağıldamak* * *1. parazit 2. gevezelik et (v.) 3. gevezelik (n.)* * *['bæbl] 1. verb1) (to talk indistinctly or foolishly: What are you babbling about now?) saçma sapan konuşmak, ağzında gevelemek2) (to make a continuous and indistinct noise: The stream babbled over the pebbles.) çağıldamak, şırıldamak2. noun(such talk or noises.) gevezelik, boş lâf, çağıltı, şırıltı -
11 indiscretion
n. boşboğazlık, gevezelik, patavatsızlık, düşüncesizlik, yersiz davranış* * *düşüncesizlik* * *[-'skreʃən]noun boşboğazlık, düşüncesizlik -
12 tattle
n. dedikodu, gevezelik, boşboğazlık————————v. gevezelik etmek, dedikodu yapmak, boşboğazlık etmek, ağzından kaçırmak* * *1. gevezelik et (v.) 2. geveze (adj.) -
13 ყბეგობა
i.boşboğazlık, dedikoduf.boşboğazlık etmek, çene çalmak -
14 болтать
sallamak; çene çalmak; gevezelik etmek* * *I1) sallamakболта́ть нога́ми — ayaklarını sallamak
2) ( взбалтывать) çalkalamak••II разг.не болта́й языко́м! — bırak gevezeliği!
1) ( беседовать) çene çalmak2) ( проговариваться) ağzı gevşek olmakсмотри́, не болта́й! — sakın boşboğazlık etme!
3) ( пустословить) gevezelik etmekболта́ть глу́пости — saçmalamak
-
15 язык
1) dil; tokmak2) анат. lisan* * *м1) dilговя́жий язы́к — sığır dili
заливно́й язы́к — dil jölesi
показа́ть кому-л. язы́к (дразня) — birine dil çıkarmak
2) ( колокола) tokmak (-ğı)3) перен. dilязыки́ пла́мени — yalımlar, alazlar
4) врз dilязы́к Толсто́го — Tolstoy'un dili
дре́вне языки́ — eski diller
нау́чный язы́к — bilim dili
юриди́ческий язы́к — hukuk dili
ру́сский язы́к — Rus dili, Rusça
кни́га издана́ на туре́цком языке́ — kitabın Türkçesi yayınlandı
языко́м / на языке́ цифр — rakamların diliyle
рассказа́ть о чём-л. языко́м кинемато́графа — bir şeyi sinema diliyle anlatmak
рабо́чий язы́к (конференции и т. п.) — çalışma dili
учи́ться на (своём) родно́м языке́ — anadiliyle öğrenim görmek
госуда́рственный / официа́льный язы́к — resmi dil
5) ( пленный) dilвзять / добы́ть языка́ — dil tutmak / almak
••язы́к до Ки́ева доведёт — погов. sora sora Bağdat bulunur
язы́к без косте́й — dilin kemiği yok
язы́к мой - враг мой — погов. bülbülün çektiği dilinin belasıdır
держа́ть язы́к за зуба́ми — ağzını pek tutmak, diline sağlam olmak
у меня́ язы́к не повора́чивается попроси́ть де́нег — para istemeye dilim varmıyor
болта́ть / трепа́ть язы́ко́м — boşboğazlık etmek
у него́ язы́к прили́п к горта́ни — dilini yuttu
у него́ язы́к отня́лся — dili tutuldu
срыва́ться с языка́ — см. срываться
вопро́с уже́ был у меня́ на языке́ — soru dilimin ucuna gelmişti
-
16 garrulity
-
17 blab
n. boşboğaz, geveze, çenesi düşük————————v. ağzından kaçırmak, boşboğazlık etmek, gevezelik etmek* * *açığa vur -
18 idle talk
boş konuşma, yersiz konuşma, boşboğazlık, gereksiz konuşma -
19 shoot off one's mouth
abartmak, mübâlağa etmek, yüksekten atmak, boşboğazlık etmek, patavatsızlık etmek -
20 talk indiscreetly
v. boşboğazlık etmek
- 1
- 2
См. также в других словарях:
boşboğazlık — is., ğı Boşboğaz olma durumu Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller boşboğazlık etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
boşboğazlık etmek — gereksiz, yersiz, düşüncesiz konuşmak Ama boşboğazlık etmezsen bir şey olmaz. H. R. Gürpınar … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağzını (veya çenesini) tutmak — 1) boşboğazlık etmemek 2) kötü söz söylememek 3) bir konuda arzu edilmeyen düşüncelerin açığa çıkmasını bir biçimde önlemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
BEZER — Gevezelik, boşboğazlık, çok konuşmaklık … Yeni Lügat Türkçe Sözlük