-
1 birleştirmek
v. consubstantiate, unite, join, combine, consolidate, assemble, put together, stick together, aggregate, ally, amalgamate, associate, colligate, compound, confederate, congregate, conjoin, connect, couple, dovetail, federate, fuze, incorporate* * *1. combine 2. connect 3. join 4. unite -
2 birleştirmek
"to unite, to bind; to join, to bond, to couple; to combine; to connect; to associate; to assemble; to merge; to confederate; to incorporate; to conjoin; to amalgamate; to band together; to put together; to attach" -
3 birleştirmek
"/ı/ 1. to unite, join (people, things) together. 2. chem. to combine; to associate. 3. to cause (people, animals) to come together in sexual union." -
4 eklemlerle birleştirmek
v. articulate -
5 iki notayı birleştirmek
v. slur -
6 kabaca birleştirmek
v. cobble -
7 kurtağzı ile birleştirmek
v. dovetail -
8 parçaları birleştirmek
v. assemble -
9 parçalarını birleştirmek
v. piece together -
10 su ile birleştirmek
v. hydrate -
11 uçlarını birleştirmek
v. splice -
12 yakınlarıyla birleştirmek
v. interbreed -
13 yeniden birleştirmek
v. re join -
14 birleştirmemek
v. (neg. form of birleştirmek) consubstantiate, unite, join, combine, consolidate, assemble, put together, stick together, aggregate, ally, amalgamate, associate, colligate, compound, confederate, congregate, conjoin, connect, couple, dovetail, federate, fuze, incorporate
См. также в других словарях:
birleştirmek — i, le Bir araya getirmek Bu müşterek duygu ve anlayış birçok zevkleri birleştirir ve bir topluluk meydana getirirdi. A. Ş. Hisar … Çağatay Osmanlı Sözlük
tevhîd etmek — birleştirmek … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
terkip etmek — birleştirmek, bir araya getirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
VASL — Âşığın sevdiğine kavuşması. Kavuşmak. * Birleştirmek, ulaştırmak. * Gr: Ulama, ekleme. * Edb: Sözü teşkil eden cümlelerin atıf ve rabt suretiyle birbirine bağlı olarak yazılması usulü ki, buna Sebk i Mevsul da ta bir edilir. * Bir kelimenin… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
azotlamak — i, kim. Azotla karıştırmak veya birleştirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
birleştirivermek — i, le Çabucak veya ansızın birleştirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
birleştirme — is. Birleştirmek işi veya durumu Sen yardımla menfaati birleştirmenin usulünü bulmuşsun. M. Yesari … Çağatay Osmanlı Sözlük
çitmek — i, er 1) Bir araya getirmek, birleştirmek 2) Kumaştaki deliği örerek kapamak 3) Tarağın dişlerini iplikle bağlayıp sıkıştırmak 4) Çitilemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
eklemlemek — i Eklemle birleştirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
hidrojenlemek — i, kim. Hidrojen ile birleştirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
klorürlendirmek — i, kim. Klorla birleştirmek, klorüre dönüştürmek … Çağatay Osmanlı Sözlük