См. также в других словарях:
ibre birinden yana dönmek — herhangi bir konuda birisi avantajlı duruma geçmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
iş (birinden) bitmek — işin sonuçlanması ondan beklenilmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
buz gibi soğumak — (birinden) birinden tiksinmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
fikir almak — (birinden) birinin düşüncesinden yararlanmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
helallik dilemek — birinden hakkını helal etmesini istemek Şimdi büyüklerinin ellerini öp de helallik dile. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
minnettar kalmak — birinden görülen iyiliğe karşı teşekkür duygusu beslemek Kendine minnettar kalan ahalinin elleri üzerinde geziyor. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
nefret duymak — birinden tiksinmek, hoşlanmamak Gönlümde o zamana kadar duyduğum nefret yerine büyük bir korku titriyordu. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
rahleitedrisinden geçmek — birinden eğitim almak … Çağatay Osmanlı Sözlük
süt ineği gibi sağmak — birinden kendi çıkarı için daima aşırı ölçülerde yarar sağlamak için uğraşmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
taraf gözetmek — birinden yana olmak Meseleyi taraf gözetmeden aksettirmek için o yazıdan da bir parça almak isterdik. O. V. Kanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
alacaklı olmak — birinden alacağı bir şey bulunmak … Çağatay Osmanlı Sözlük