-
1 biriktirmek
biriktirmek ansammeln; v/t Geld sparen; Briefmarken usw sammeln; TECH speichern -
2 biriktirmek
-
3 biriktirmek
копи́ть нака́пливать накопи́ть* * *-iска́пливать, нака́пливать, сосредото́чиватьpara biriktirmek — копи́ть де́ньги
-
4 biriktirmek
yığmaq, toplamaq; para biriktirmek – pul yığmaqtoplamaq, yığmaq -
5 biriktirmek
беректерү; җыю -
6 biriktirmek
аккумулировать, копить, сосредотачивать, накапливатьİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > biriktirmek
-
7 biriktirmek
v. collect, save, accumulate, amass, gather, keep back, lay aside, lay by, put aside, put away, put by, roll up, salt, set apart, set by, set aside, treasure up* * *1. collect 2. save -
8 biriktirmek
civandin--------dan hev--------kom kirin--------komkirin--------pingandin -
9 biriktirmek
Toplamaq; yığmaq -
10 biriktirmek
akumulować; gromadzić; kolekcjonować; kumulować; nagromadzić; narastać; skupiać; zbierać; zgromadzić -
11 biriktirmek
В ска́пливать, нака́пливать, сосредото́чивать -
12 biriktirmek
-
13 biriktirmek
جملحشرحوىربقطبلململم -
14 biriktirmek
1. جمل [جَمَلَ]Anlamı: toplayıp yığmak2. حشر [حَشَرَ]Anlamı: toplayıp yığmak3. حوى [حَوَى]Anlamı: toplayıp yığmak4. رب [رَبَّ]Anlamı: toplayıp yığmak5. قطب [قَطَبَ]Anlamı: toplayıp yığmak6. لملم [لَمْلَمَ]Anlamı: toplayıp yığmak7. لم [لَمَّ]Anlamı: toplayıp yığmak -
15 biriktirmek
"to save (up), to put sth aside; to accumulate; to collect; to gather; to amass" -
16 biriktirmek
"/ı/ 1. to accumulate; to gather, assemble, collect; to amass. 2. to collect (things): Pul biriktiriyor. He collects stamps. 3. to save (money)." -
17 biriktirmek
akumulovat; hromadit; nashromáždit; sbírat -
18 para biriktirmek
v. save up--------para biriktirmek (için)v. make up a purse for -
19 kara gün için para biriktirmek
v. save up for a rainy day -
20 parası biriktirmek
v. make up a purse for
- 1
- 2
См. также в других словарях:
biriktirmek — i 1) Toplayıp yığmak 2) Bir şeyi ölçülü kullanarak artırmak, tasarruf etmek Zehra aldığı bütün paraları biriktiren, iyi kalpli, sessiz bir kızdı. S. F. Abasıyanık 3) Öğrenme, yarar sağlama vb. sebeplerle bazı nesneleri bir araya getirmek,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
irkmek — biriktirmek … Beypazari ağzindan sözcükler
irmek — biriktirmek … Beypazari ağzindan sözcükler
İDDİHAR — Biriktirmek, toplamak, yığmak. * Kıtlık zamanında yüksek fiatla satmak üzere zahire toplayıp saklama … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
artırmak — i 1) Artmasını sağlamak, çoğaltmak 2) Bir malı başka alıcıların verdiği fiyattan daha yüksek bir fiyatla almak istemek 3) Tutumlu davranıp biriktirmek, tasarruf etmek 4) mec. Herhangi bir davranışta ileri gitmek Sen edepsizliği adamakıllı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bent — is., di, esk., Far. bend 1) Bağ, rabıt 2) Kitaplarda kendi içinde bütünlük oluşturan bölüm 3) Su biriktirmek için akan suyun önüne yapılan set, büğet Bentler, hakikaten Osmanlı medeniyeti eserlerinden örnek verecek heybetli tesislerden imiş. A.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
biriktirme — is. Biriktirmek işi, tasarruf … Çağatay Osmanlı Sözlük
depolamak — i 1) Depo etmek, biriktirmek 2) bl. Bir bellek cihazına veriyi yerleştirmek veya saklamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
düz tümleç — is., ci, dbl. Yalın durumda bulunan tümleç Para biriktirmek. yemek seçmek, örneklerindeki para, yemek kelimeleri … Çağatay Osmanlı Sözlük
irkmek — nsz, er, hlk. 1) Birikmek 2) Biriktirmek, toplamak 3) Tiksinmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kumbara — is., Far. ḫumbere 1) Para biriktirmek için kullanılan, bozuk veya kâğıt para atılan deliği olan, metal, toprak, plastikten yapılmış küçük kap 2) tar. Humbara Birleşik Sözler kumbarahane … Çağatay Osmanlı Sözlük