-
1 birikmek
birikmek sich ansammeln -
2 birikmek
-
3 birikmek
sich versammeln, vereinen -
4 birikme
-
5 yığılmak
vi1) sich häufen2) sich anhäufen; ( toplanmak) sich ansammeln; ( birikmek) sich stauen; ( üst üste) sich stapeln [o türmen]3) ( yıkılmak) zusammenbrechenyığılıp kalmak zusammenbrechenkapının önünde yığılıp kaldı er brach vor der Tür zusammen
См. также в других словарях:
birikmek — nsz 1) Toplanıp yığılmak Meydanlarda çamurlar, sular birikirdi. S. F. Abasıyanık 2) Birbirine eklenip çoğalmak Sana verilecek havadislerim birikti. P. Safa … Çağatay Osmanlı Sözlük
teraküm etmek — birikmek, yığılmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
irkmek — birikmek, yığılmak, toplanmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
birikivermek — nsz Çabucak birikmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
dökülmek — nsz 1) Dökme işi yapılmak veya dökme işine konu olmak Tepesinden saçları bir hayli dökülmüştü. S. F. Abasıyanık 2) Kumaş dökümlü olmak 3) Bir işi, bir konuyu ele alış biçiminde değişiklik olmak 4) e Düşmek Bizim motor ikiye bölünüp suya… … Çağatay Osmanlı Sözlük
göllenmek — nsz, hlk. Akarsu, çukurlarda birikmek, gölcük olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
irkilmek — nsz 1) Ürkerek geri çekilir gibi olmak Elimi omzuna koyuyorum. İrkiliyor, sertçe çeviriyor bakışını. E. Bener 2) Şaşırıp duraklamak 3) biy. Vücudun bir yeri dışarıdan gelen bir uyarıcının etkisiyle kanlanıp şişmek, taharrüş etmek 4) hlk. Akan bir … Çağatay Osmanlı Sözlük
irkmek — nsz, er, hlk. 1) Birikmek 2) Biriktirmek, toplamak 3) Tiksinmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kanlanmak — nsz 1) Kan bulaşmak Sargı kanlandı. 2) Kanı çoğalmak 3) Bir organda kan birikmek Kanlanan gözlerinden sıcak yaşlar akıyor, heyecan ve yorgunluğundan nefesi tıkanıyordu. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
kireçlenmek — nsz 1) Kireç dökülmek veya saçılmak 2) Kireç sürülmek Ağaçlar kireçlendi. 3) Kireç bulaşmak Pantolonunuz kireçlenmiş. 4) Organik dokularda, dokunun görevine engel olacak derecede kalsiyum tuzları birikmek 5) bit. b. Bitkilerin hücre zarlarında… … Çağatay Osmanlı Sözlük
lığlanmak — nsz Üstünde lığ birikmek … Çağatay Osmanlı Sözlük