-
1 Kopf
1) ( Körperteil, Nagel\Kopf, Nadel\Kopf) kafa, baş;zehn Euro pro \Kopf adam başına on euro;\Kopf an \Kopf kafa kafaya, başa baş;aus dem \Kopf kafadan;\Kopf hoch! üzme tatlı canını!;etw auf den \Kopf stellen bir şeyi altüst etmek;sie stellten das ganze Haus auf den \Kopf bütün evi altüst ettiler;\Kopf und Kragen riskieren kellesini koltuğuna almak, başını ortaya koymak;das will mir nicht in den \Kopf bunu aklım almıyor;das kann ich im \Kopf rechnen bunu kafamdan hesaplayabilirim;mit rotem \Kopf dastehen kıpkırmızı kesilmek;von \Kopf bis Fuß baştan aşağı;sie ist ein kluger \Kopf o akıllı birisidir;sie hat ihren eigenen \Kopf o kendi bildiğini okur;er ist nicht auf den \Kopf gefallen kafası boş değil;den \Kopf in den Sand stecken deve kuşu gibi başını kuma sokmak [o gömmek];mit dem \Kopf durch die Wand wollen kafasının dikine gitmek;es kann nicht immer nur nach deinem \Kopf gehen her şey senin istediğin gibi olamaz;einen kühlen \Kopf bewahren serin kanlı olmak;nicht ganz richtig im \Kopf sein ( fam) kafadan kontak olmak, aklından zoru olmak;das geht mir durch den \Kopf bu, aklımdan geçiyor;mir brummt der \Kopf ( fam) başım çok ağrıyor;mir raucht der \Kopf ( fam) kafam dumanlandı;der Erfolg ist ihm zu \Kopf(e) gestiegen başarı onun başına vurdu;ich war wie vor den \Kopf gestoßen beynimden vurulmuşa döndüm;jdm den \Kopf verdrehen ( fam) birinin beynine girmek, birini baştan çıkarmak;das kann dich den \Kopf kosten (a. fig) bu, senin başını yakabilir;er hat sein ganzes Geld auf den \Kopf gehauen ( fam) bütün parasını har vurup harman savurdu;was man nicht im \Kopf hat, das hat man in den Beinen ( fig) o ( fam) akılsız başın cezasını ayak çeker, akılsız iti [o köpeği] yol kocatır2) (Brief\Kopf) başlık; ( bei Münze) tu(ğ) ra;\Kopf oder Zahl? tura mı yazı mı? -
2 Geist
-
3 abschminken
-
4 голова
baş,kafa; beyin,akıl,zekâ* * *ж1) врз baş; kafa; kelle (сахару, сыру)подня́ть го́лову — başını / kafasını (yukarı) kaldırmak; перен. baş(ını) kaldırmak
заби́ть мяч голово́й — спорт. kafa (vuruşu) ile gol atmak
идти́ в голове́ коло́нны — kolun başında yürümek
сто голо́в скота́ — yüz baş hayvan
со́лнце уже́ бы́ло / стоя́ло (у нас) над голово́й — güneş tepemize dikilmişti
2) kafaон па́рень с голово́й — kafalı bir çocuktur
све́тлая голова́ — aydın kafa
у него́ тупа́я голова́ — kalın kafalıdır
будь у неё голова́ (на плеча́х) — onda kafa olsa
у него́ голова́ хорошо́ рабо́тает — kafası işliyor / iyi çalışıyor
••в пе́рвую го́лову — ilk önce, en başta
на све́жую го́лову — dinç kafayla
с головы́ до ног — baştan ayağa; tepeden tırnağa (kadar)
дал я ему́ де́нег, да на свою́ го́лову — ona para verdim de kendime ettim
вы́брось э́то из головы́! — bunu aklından çıkar!
заплати́ть головой за что-л. — bir şeyi canı ile ödemek
и в го́лову не прихо́дить — hiç aklına gelmemek, aklından bile geçmemek
идти́ голова́ в го́лову — atbaşı (beraber) gitmek
лома́ть го́лову над чем-л. — kafa patlatmak / yormak
не выходи́ть из головы́ — aklından çıkmamak
потеря́ть го́лову — aklı başından gitmek
склони́ть го́лову — baş eğmek;
уда́рить в го́лову (о вине) — başına vurmak
тео́рия, поста́вленная с ног на́ го́лову — baş aşağı duran bir teori
сам себе́ голова́ — başına buyruk
кому́ могло́ прийти́ в го́лову, что... ? —... kimin aklına gelirdi?
эх, голова́ (твоя́) садо́вая! — разг. hey kuru kafa!
пусть у него́ голова́ боли́т! — onun başı ağrısın!
у него́ дел вы́ше головы́ — işi başından aşkın
дурна́я голова́ нога́м поко́я не даёт — погов. akılsız başın cezasını ayak çeker
-
5 Gedanke
Gedanke <-ns, -n> [gə'daŋkə] msich mit dem \Gedanken tragen, etw zu tun ( geh) bir şeyi yapmayı aklından geçirmek;sie kam auf den \Gedanken, dass...... aklına esti;mit dem \Gedanken spielen zu......i aklından geçirmek;jdn auf einen \Gedanken bringen birinin aklına getirmek;auf dumme \Gedanken kommen aklına aptal aptal şeyler gelmek2) ( Überlegung) düşünce;in \Gedanken vertieft düşünceye dalmış;jdn auf andere \Gedanken bringen birinin aklını çelmek3) ( Idee) fikir, ide