-
1 biçimlendirmek
biçimlendirmek v/t formen, gestalten -
2 biçimlendirmek
vt formen, gestalten -
3 biçimlendirmek
- i понуд. от biçimlenmek -
4 biçimlendirmek
формовать, придавать формуİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > biçimlendirmek
-
5 biçimlendirmek
v. form, mould, shape, give shape to, model, carve out, fashion, mold -
6 biçimlendirmek
kêsimandin -
7 biçimlendirmek
В придава́ть какую-л. фо́рму, оформля́ть -
8 biçimlendirmek
شكل -
9 biçimlendirmek
شكل [شَكَّلَ] -
10 biçimlendirmek
to shape, to form, to give shape to, to put into a form -
11 biçimlendirmek
/ı/ to shape, give a shape to. -
12 yeniden biçimlendirmek
v. recast, reform -
13 formen
biçimlendirmek -
14 придавать форму
biçimlendirmek, şekillendirmek, şekil vermekТурецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > придавать форму
-
15 carve out
biçimlendirmek, oluşturmak, yapmak* * *(to achieve or gain (something): He carved out a career for himself.) ulaşmak -
16 διαμορφώνω
biçimlendirmek, şekil vermek -
17 σχηματίζω
biçimlendirmek, şekil vermek -
18 формировать
oluşturmak,biçimlendirmek; düzenlemek* * *несов.; сов. - сфо́рмировать1) biçimlendirmek, oluşturmakформирова́ть обще́ственное мне́ние — kamuoyunu biçimlendirmek / oluşturmak
2) kurmak; düzenlemek (поезд, состав)формирова́ть прави́тельство — hükumet kurmak
-
19 shape
n. form, şekil, biçim, dış görünüş, endam, maske, düzgün biçim, durum, model, kalıp————————v. şekil vermek, şekil almak, biçimlendirmek, şekillendirmek, düzenlemek, yönlendirmek, şekillenmek, kalıbını almak, biçim almak, ortaya çıkmak, gelişmek* * *1. şekil ver (v.) 2. şekillendir (v.) 3. şekil (n.)* * *[ʃeip] 1. noun1) (the external form or outline of anything: People are all (of) different shapes and sizes; The house is built in the shape of a letter L.) biçim, şekil2) (an indistinct form: I saw a large shape in front of me in the darkness.) görüntü3) (condition or state: You're in better physical shape than I am.) durum, form2. verb1) (to make into a certain shape, to form or model: She shaped the dough into three separate loaves.) biçimlendirmek2) (to influence the nature of strongly: This event shaped his whole life.) büyük ölçüde etkilenmek3) ((sometimes with up) to develop: The team is shaping (up) well.) gelişmek, istenen düzeye gelmek•- shaped- shapeless
- shapelessness
- shapely
- shapeliness
- in any shape or form
- in any shape
- out of shape
- take shape -
20 شكل
Iشَكَّلَ1. oluşturmakAnlamı: oluşmasını sağlamak2. formatlamakAnlamı: belli bir biçim vermek3. biçimlendirmek4. şekillendirmekAnlamı: biçimlendirmekIIشَكْل1. estampAnlamı: metal, tahta vb. üzerine kazıldıktan sonra basılan resim2. gravürAnlamı: kazıma resim3. dizaynAnlamı: bir çizim4. beti5. şeklenAnlamı: biçim yönünden6. suretAnlamı: görünüş, biçim7. formaAnlamı: biçim, şekil8. levhaAnlamı: bir yere asılmak için yazılmış yazı, safiha9. tabloAnlamı: sulu boya, yağlı boya veya kalem resmi10. çeşitAnlamı: aynı türden olan şeylerin bazı özelliklerinden ayrılan yer biri, nevi11. şekilAnlamı: biçim12. formAnlamı: biçim, şekil13. tasvirAnlamı: resim14. desenAnlamı: belirli çizgilerle gösterme, tasvir
См. также в других словарях:
biçimlendirmek — i 1) Bir şeye belirli bir biçim vermek, şekillendirmek Parmaklar artık kuvvetin değil, deli eden arzunun gücünü biçimlendiriyordu. T. Buğra 2) bl. Yazı ve simgeleri bilgisayara elverişli duruma getirmek 3) bl. Bilgisayarda disket vb.ni… … Çağatay Osmanlı Sözlük
format atmak (veya çekmek) — biçimlendirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
aktarmak — i, e 1) Bir şeyi bir yerden, bir kaptan başka bir yere veya kaba geçirmek 2) i Bir şeyin yolunu, yönünü değiştirmek 3) den, e Bir dilden başka bir dile çevirmek, tercüme etmek 4) Bir lehçeyi başka bir lehçeye uyarlamak 5) Toprağı altı üstüne… … Çağatay Osmanlı Sözlük
biçimlendirme — is. Biçimlendirmek işi, şekillendirme … Çağatay Osmanlı Sözlük
formatlamak — i Biçimlendirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
heykelci kalemi — is. Heykelcilerin taş, kil, alçı vb. gereçleri biçimlendirmek için kullandıkları kesici, düzeltici ve yontucu araç … Çağatay Osmanlı Sözlük
şekillendirmek — i Biçimlendirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
biçime sokmak (veya biçim vermek) — bir şeyi biçimlendirmek Onlara bu yaşta biçim verecek olan hocaları, ana babaları, büyük yaşta akrabalarıdır. B. Felek … Çağatay Osmanlı Sözlük
şekil vermek — belirli bir biçime girmesini sağlamak, biçimlendirmek, şekillendirmek O, biraz da bana yardım olsun diye, mektepteki Amerika dan gelen gazeteleri toplar, getirir, bu işe şekil verirdi. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük