-
1 bellek
حافظة -
2 bellek
حافظة [حافِظَة]Anlamı: akıl, hafıza -
3 zihin
1. إدراك [إِدْراك]Anlamı: anlayış, kavrayış2. استيعاب [اِسْتِيعاب]Anlamı: anlayış, kavrayış3. حافظة [حافِظَة]Anlamı: yaşantıları, öğrenilen konuları zihinde saklama gücü, bellek, hafıza4. ذاكرة [ذاكِرَة]Anlamı: yaşantıları, öğrenilen konuları zihinde saklama gücü, bellek, hafıza5. ذهنية [ذِهْنِيَّة]Anlamı: canlının duygu ve davranışlar dışındaki ruhsal süreç ve etkinliklerinin bütünlüğü, an6. فهم [فَهْم]Anlamı: anlayış, kavrayış7. معرفة [مَعْرِفَة]Anlamı: anlayış, kavrayış8. وعي [وَعْي]Anlamı: anlayış, kavrayış -
4 akıl
1. إرب [إِرْب]Anlamı: düşünme, anlama ve kavrama gücü2. إيصاء [إِيصاء]Anlamı: öğüt, salık verilen yol3. إيعاز [إِيعاز]Anlamı: öğüt, salık verilen yol4. حافظة [حافِظَة]Anlamı: hafiza veya bellek5. ذهن [ذِهْن]Anlamı: düşünme, anlama ve kavrama gücü6. لب [لُبّ]Anlamı: düşünme, anlama ve kavrama gücü7. نصح [نُصْح]Anlamı: öğüt, salık verilen yol8. نصيحة [نَصِيحَة]Anlamı: öğüt, salık verilen yol9. نهى [نُهًى]Anlamı: düşünme, anlama ve kavrama gücü10. نهية [نُهْيَة]Anlamı: düşünme, anlama ve kavrama gücü11. وصية [وَصِيَّة]Anlamı: öğüt, salık verilen yol12. وعظ [وَعْظ]Anlamı: öğüt, salık verilen yol -
5 hafıza
حافظة [حافِظَة]Anlamı: bellek
См. также в других словарях:
bellek — is., ği, ruh b. 1) Yaşananları, öğrenilen konuları, bunların geçmişle ilişkisini bilinçli olarak zihinde saklama gücü, dağarcık, akıl, hafıza, zihin Böylelerini dinlediğimizde, belleğimizde sözleri, hiç mi hiç, kalmaz. S. Birsel 2) bl. Bir… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bellek kaybı — is., tıp Bellek yitimi Karısı kocasının bir bellek kaybı krizine tutulduğunu sanmakta olduğunu söylemiştir. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
bellek yitimi — is., tıp 1) Büyük sarsıntı, humma yüzünden belleğin bozulması veya kaybolması biçiminde beliren ruh hastalığı, bellek kaybı, hafıza kaybı, hafıza yitimi, amnezi 2) Belleğin kısa bir süre durup işlememesi, bellek kaybı, hafıza kaybı, hafıza yitimi … Çağatay Osmanlı Sözlük
bellek daralması — is., tıp Belleğin çevreyi tam ve iyi olarak algılayamaması İnsanın o şehre yabancılaşması, kendisinin bellek daralmasından kaynaklanmaz. A. Boysan … Çağatay Osmanlı Sözlük
bellek körlüğü — is., tıp Belleğin çevreyi iyi algılayamaması Bu anlayışsızlık, benim bellek körlüğümden kaynaklanmıyor. A. Boysan … Çağatay Osmanlı Sözlük
bellek karışıklığı — is., tıp Kelimelerin doğru anlamını hatırlayamamak veya ilk olarak görülen bir şeyi önce gördüğünü sanma duygusuna kapılmak biçiminde beliren bir ruh hastalığı … Çağatay Osmanlı Sözlük
dış bellek — is., ği, bl. Bilgisayarın yalnızca giriş çıkış kanallarını kullanarak erişebildiği bellek … Çağatay Osmanlı Sözlük
iç bellek — is., ği, bl. Bilgisayarın giriş çıkış kanalları kullanılmaksızın erişebildiği bellek … Çağatay Osmanlı Sözlük
belleğini yitirmek — bellek kaybına uğramak … Çağatay Osmanlı Sözlük
Rai'N'B fever — Raï n B Fever Raï n B Fever est un collectif de Raï et de RnB. Le nom du collectif est un mélange de ces deux styles. Ce groupe a été initié par le duo de DJ Kore Scalp, devenus en l espace de trois ans les producteurs français de RnB et de Raï… … Wikipédia en Français
Rai'n'B Fever — Raï n B Fever Raï n B Fever est un collectif de Raï et de RnB. Le nom du collectif est un mélange de ces deux styles. Ce groupe a été initié par le duo de DJ Kore Scalp, devenus en l espace de trois ans les producteurs français de RnB et de Raï… … Wikipédia en Français