-
41 подстерегать
birini gizlenip beklemek -
42 подстеречь
birini gizlenip beklemek -
43 сторожить
1) (охранять) bekçilik (qaravullıq) etmek2) (подстерегать) qaravullamaq, beklemek
См. также в других словарях:
beklemek — beklemek, gözetmek; saklamak, hapsetmek; pekitmek; kapatmak I, 504; III, 292, 445bkz: berklemek … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
beklemek — nsz 1) Bir iş oluncaya, biri gelinceye değin bir yerde kalmak, durmak Arkadaki tramvaylar dizi olmuş, bekliyorlardı. H. Taner 2) i Süre tanımak, acele etmemek Demin orada oturdum, senin uyanma saatini bekledim. R. H. Karay 3) i Bir şeyi, bir… … Çağatay Osmanlı Sözlük
alesta beklemek — hazır durumda beklemek Artık koridorda ufak bir gürültü olsa Leman Hoca nın ikazı ile evvelden işaretlediğimiz La pipe Turque sayfasını açıp alesta bekliyorduk. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
hacı bekler gibi beklemek — (birini) büyük bir sabırsızlıkla beklemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kısmet beklemek — evlenmeyi, evleneceği kimseyi beklemek Şimdi genç değil, şöyle kırkını, kırk beşini aşmış, efendiden, ağırbaşlı bir kısmet bekliyor. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
dört gözle beklemek (veya bakmak) — çok isteyerek veya özleyerek beklemek Terekesini paylaşmak için dört gözle ölümünü beklemekteydiler. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
medet ummak (veya beklemek) — yardım beklemek Emin ol ki dağınık ve kasvetli bir cemiyet içinde aşktan bile medet ummayız. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
yolunu beklemek (veya gözlemek) — gelmesini beklemek Ben merak ederdim, gece yarılarına kadar yolunu beklerdim. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağzına verilmesini beklemek (veya istemek) — çalışmayıp işlerinin başkaları tarafından yapılmasını beklemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
bebek beklemek — kadın gebe durumda bulunmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
fırsat beklemek (veya aramak) — en uygun şartı kollamak … Çağatay Osmanlı Sözlük