-
1 rufen
bağırmakseslenmekçağırmak -
2 schreien
bağırmakhaykırmak -
3 Leibeskräfte
pl;aus/nach \Leibeskräften var gücüyle;aus \Leibeskräften schreien var gücüyle bağırmak, avaz avaz bağırmak, avazı çıktığı kadar bağırmak -
4 schreien
schreien <schreit, schrie, geschrien> ['ʃraıən]vi, vtdas Kind schrie nach seiner Mutter çocuk anne diye bağırdı;er schrie vor Angst korkusundan çığlığı bastı;sie schrie sich heiser sesi kısılıncaya kadar bağırdı;es war zum S\schreien ( fam) çok komikti2) ( Esel) anırmak;\schreien wie ein Esel eşek gibi anırmak -
5 rufen
rufen v/i und v/t <rief, gerufen, h> seslenmek, çağırmak, bağırmak;rufen nach -e seslenmek;rufen lassen çağırtmak, getirtmek;um Hilfe rufen yardım istemek, imdat diye bağırmak -
6 schreien
schreien v/i und v/t <schrie, geschrien, h> (um, nach için, diye) bağırmak; lauter haykırmak; kreischend çığlık atmak, feryat etmek;schreien vor Schmerz (Angst) acıdan (korkudan) bağırmak;es war zum Schreien çok komikti, çok güldük -
7 brüllen
brüllen ['brʏlən]vi2) ( sehr laut sprechen) bağırmak, dangırdamak, bağıra bağıra konuşmak; ( schreien) bar bar bağırmak, nara atmak;brüll nicht so! öyle bar bar bağırma! -
8 rufen
rufen <ruft, rief, gerufen> ['ru:fən]I vi seslenmek;laut \rufen bağırmak;nach jdm \rufen birine seslenmek;sich heiser \rufen bağırmaktan sesi kısılmak;um Hilfe \rufen imdat diye bağırmakII vt çağırmak;jdn \rufen birini çağırmak;jdn \rufen lassen birini çağırtmak;das kommt mir wie ge\rufen ( fam) tam zamanında geldi -
9 anbrüllen
anbrüllen v/t <-ge-, h> -e bağırmak -
10 anschreien
anschreien v/t <-ge-, h> azarlamak, -e bağırmak -
11 brüllen
brüllen <h>1. v/i ( vor D -den) böğürmek; bağırmak;vor Schmerzen brüllen acıdan/ağrıdan haykırmak2. v/r: sich heiser brüllen -in bağırmaktan sesi kısılmak -
12 grölen
grölen v/t und v/i <h> çirkin sesle bağırmak -
13 hochleben
hochleben v/i <-ge-, h>: hochleben lassen -e «yaşa!» diye bağırmak -
14 poltern
poltern v/i <h> patırtı etmek; kızıp bağırmak -
15 wettern
-
16 anbrüllen
an|brüllenvt kükremek (-e), bağırmak (-e), bağırıp çağırmak (-e) -
17 anschnauzen
an|schnauzenvtjdn \anschnauzen birine bağırmak -
18 anschreien
an|schreienirr vt bağırmak (-e) -
19 aufkreischen
auf|kreischenvi cıyak cıyak bağırmak; ( Bremse) cıyak cıyak ötmek -
20 Hilfe
Hilfe <-n> ['hılfə] fyardım; (Not\Hilfe) imdat; (\Hilfeleistung) yardım;\Hilfe! imdat!;erste \Hilfe ilk yardım;jdn um \Hilfe bitten birinden yardım istemek;\Hilfe leisten yardım etmek;jdm zu \Hilfe eilen birinin imdadına koşmak;etw zu \Hilfe nehmen bir şeyi araç [o destek] olarak kullanmak, bir şeyden yararlanmak [o faydalanmak];um \Hilfe rufen istimdat etmek, yardıma çağırmak, imdat diye bağırmak;du warst mir eine große \Hilfe bana çok yardımın dokundu;du warst mir keine große \Hilfe bana pek yardımın dokunmadı;mit \Hilfe von yardımıyla
- 1
- 2
См. также в других словарях:
bağırmak — nsz 1) İnsan yüksek ve gür ses çıkarmak Yaşasın hürriyet diye bağırsa ismi tarihe geçecekti. Ö. Seyfettin 2) mec. Kendini belli etmek Kitap buradayım diye bağırıyor, sen onu görmüyorsun. 3) e Yüksek sesle azarlamak Atasözü, Deyim ve Birleşik… … Çağatay Osmanlı Sözlük
avaz avaz bağırmak — var gücüyle bağırmak İspanyol denizcisi hâlâ avaz avaz bağırıyordu. H. R. Gürpınar … Çağatay Osmanlı Sözlük
bangır bangır bağırmak — yüksek sesle, avazı çıktığı kadar bağırmak Ne oluyor, böyle bangır bangır bağıran kim? … Çağatay Osmanlı Sözlük
danalar gibi bağırmak (veya böğürmek) — çok kuvvetle bağırmak, haykırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
direk direk bağırmak — tedirgin edecek biçimde bağırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
acalak acalak bağırmak — ağlar gibi ses çıkarmak, bağırmak … Beypazari ağzindan sözcükler
ataşa düşmüş gibi bağırmak — çok bağırmak … Beypazari ağzindan sözcükler
avazı çıktığı ğibi bağırmak — tüm gücüyle bağırmak … Beypazari ağzindan sözcükler
buradayım diye bağırmak — (bir şey) göze çarpacak bir yerde bulunmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
yüzüne bağırmak — (birinin) birine öfke ile saygısızca sözler söylemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
bavurmak — bağırmak … Beypazari ağzindan sözcükler