-
1 بطانية
battaniye -
2 deken
battaniye s -
3 Wolldecke
battaniye -
4 ədyal
battaniye -
5 blanket
battaniye,battaniye ile örtmek; örtbas etmek; içine almak, kapsamak,genis kapsamli, bütün olasiliklari içeren -
6 одеяло
Турецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > одеяло
-
7 Decke
battaniyef.güvertef.tavantavanf.yorganf.örtü -
8 blanket
adj. geniş kapsamlı, kapsamlı, genel————————n. battaniye, örtü————————v. battaniye ile örtmek, battaniyeye sarmak, örtmek, örtbas etmek; susturmak, engel olmak; battaniye ile zıplatmak; kapsamak* * *1. battaniye 2. örtü* * *['blæŋkit] 1. noun1) (a warm covering made of wool etc: a blanket on the bed.) battaniye2) (something which covers like a blanket: a blanket of mist.) örtü, tabaka2. adjective(covering all of a group of things: a blanket instruction.) genel, kapsayan3. verb(to cover, as if with a blanket: The hills were blanketed in mist.) kaplamak, örtmek -
9 rug
n. kilim, halı, küçük halı, seccade, namazla, battaniye [brit.], kalın örtü* * *halı* * *1) (a mat for the floor; a small carpet.) kilim2) ((also travelling-rug) a thick usually patterned blanket for keeping one warm when travelling.) battaniye -
10 electric blanket
elektrikli battaniye* * *elektrikli battaniye -
11 Bettdecke
f.battaniyebattaniyef.yorgan -
12 закрывать
kapamak,kapatmak; örtmek* * *несов.; сов. - закры́ть1) врз kapamak, kapatmakзакрыва́ть дверь — kapıyı kapamak
закрыва́ть глаза́ — gözlerini kapamak / yummak
закрыва́ть рот — ağzını yummak
закрыва́ть грани́цу — sınırı kapamak
закрыва́ть заво́д — fabrikayı kapatmak / tatil etmek
закрыва́ть кни́ги в шкафу́ — kitapları dolaba kapamak
закрыва́ть заседа́ние — oturumu kapamak
закры́ть лицо́ рука́ми — iki elini / ellerini yüzüne kapamak
2) örtmekзакры́ть ребёнка одея́лом — çocuğa battaniye örtmek
••закрыва́ть глаза́ на что-л. — bir şeye göz yummak
закрыва́ть счёт (о вкладчике) — hesabını kapatmak
закрыва́ть рот кому-л. — birini susturmak; ağzını kapamak
-
13 закрываться
kapanmak; örtünmek* * *несов.; сов. - закры́ться1) врз kapanmakмагази́н закры́лся — mağaza kapandı
он закры́лся у себя́ в ко́мнате — odasına kapandı
у шка́фа две́рка не закрыва́ется — dolabın kapısı tutmuyor
2) örtünmekзакрыва́ться одея́лом — battaniye örtünmek
3) ( защищаться) kendine siper etmek; kapamakзакры́ться от уда́ра (о боксёре) — yumruğa kapanmak
-
14 одевать
несов.; сов. - оде́ть1) giydirmek; kılığına sokmak (наряжать кем-л.)ты посмотри́, как он оде́т! — üstüne başına bak!
э́то ви́дно по тому́, как он оде́т — bu, giyinişinden belli
2) ( обеспечивать одеждой) giyimini sağlamak; donatmak3) тк. несов. ( обеспечивать одеждой того или иного качества) giydirmekодева́ть ребёнка со вку́сом — çocuğunu zevkle giydirmek
4) перен. örtmekзима́ оде́ла зе́млю сне́гом — kış toprağı karla örttü
••оде́нь ребёнка одея́лом — разг. çocuğun üstüne battaniye ört
-
15 одеяло
-
16 wrap
n. sarınılan şey, sarılacak şey, sargı, atkı, battaniye, örtü, şal, palto————————v. sarmak, dolamak, örtmek, paketlemek, bürümek, sarınmak, paketlenmek, bürünmek* * *1. sar (v.) 2. sarma (n.)* * *[ræp] 1. past tense, past participle - wrapped; verb1) (to roll or fold (round something or someone): He wrapped his handkerchief round his bleeding finger.) sarmak, dolamak2) (to cover by folding or winding something round: She wrapped the book (up) in brown paper; She wrapped the baby up in a warm shawl.) sarıp sarmalamak2. noun(a warm covering to put over one's shoulders.) boyun atkısı, pelerin- wrapper- wrapping
- wrapped up in
- wrap up -
17 please bring me a blanket
lütfen bir battaniye getirin. -
18 would you please get me a blanket
lütfen bir battaniye verir misinizEnglish-Turkish dictionary > would you please get me a blanket
-
19 please bring me a blanket
lütfen bir battaniye getirin. -
20 would you please get me a blanket
lütfen bir battaniye verir misinizEnglish-Turkish dictionary > would you please get me a blanket
- 1
- 2
См. также в других словарях:
battaniye — is., Ar. baṭṭāniyye Yorgan yerine veya yorgan üstünde kullanılan, çoğu yünden dokunmuş kalınca örtü Nihayet, beni bir battaniyeye sararak uyuttuklarını ve uyandırdıklarını görüyorum. R. N. Güntekin Birleşik Sözler Siirt battaniyesi … Çağatay Osmanlı Sözlük
μπατανία — η μάλλινο κλινοσκέπασμα, κουβέρτα. [ΕΤΥΜΟΛ. < ιταλ. batania, ενώ κατ άλλους από τουρκ. battaniye] … Dictionary of Greek
πατανία — η μάλλινο κλινοσκέπασμα, κουβέρτα. [ΕΤΥΜΟΛ. < ιταλ. batania ή, κατ άλλους, από τουρκ. battaniye (βλ. και λ. μπατανία)] … Dictionary of Greek
deprem konteyneri — is. Doğal afet zamanlarında kullanılmak üzere gereksinim duyulabilecek çadır, battaniye, ilk yardım ve kurtarma malzemelerini barındıran, yerleşim merkezlerinde belirli noktalara konulan özel büyük dolap … Çağatay Osmanlı Sözlük
hurç — is., cu, Ar. ḫurc 1) Genellikle yelken bezinden veya meşinden yapılmış büyük heybe 2) Çeşitli kumaşlardan yapılan, içerisine battaniye, yorgan vb. eşya konulan özel çanta … Çağatay Osmanlı Sözlük
Siirt battaniyesi — is. Tiftik keçisinin tüyünden dokunan, uzun tüyleri çeşitli yönlere yatırılarak desenler elde edilen bir tür battaniye … Çağatay Osmanlı Sözlük
velense — is., İt. valenciana Yüzü uzun tüylü, kalın ve ağır battaniye Köşedeki divana oturmuş, üstüne kırmızı bir velense örttüğü ayaklarını karşısındaki koltuğa dayamıştı. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
yünlü — sf. 1) Yünü olan 2) Yünden yapılmış Yünlü battaniye. 3) is. Yün kumaş 4) Yün kumaştan yapılmış Yünlü etek … Çağatay Osmanlı Sözlük
MEYDAN DAYAĞI — Eskiden askeri mekteblerle kışlalarda tatbik edilen cezalardan biridir. Meydanda tatbik edildiği için bu adı almıştır. Arkadaşını yaralamak, hoca ve zâbitine hakarette bulunmak gibi büyük kabahatlerden dolayı verilen bu dayak cezası, saf saf… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜLTEHİF — Yorgan veya battaniye gibi bir şeye sarılmış olan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük