Перевод: со всех языков на все языки

со всех языков на все языки

başarmak

  • 41 bewältigen

    başarmak
    üstesinden gelmek

    Deutsch-Türkisch Wörterbuch > bewältigen

  • 42 zustande

    başarmak [zustande bringen]
    gerçekleşmek
    gerçekleştirmek
    olmak [zustande kommen]

    Deutsch-Türkisch Wörterbuch > zustande

  • 43 accomplish

    basarmak, tamamlamak, üstesinden gelmek, basariyla sonuçlandirmak

    English to Turkish dictionary > accomplish

  • 44 achieve

    basarmak, yapmak, gerçeklestirmek; ulasmak, elde etmek, kazanmak

    English to Turkish dictionary > achieve

  • 45 başarı

    1. انتصار [اِنْتِصار]
    Anlamı: başarmak işi, muvaffakiyet
    2. خلاص [خَلَاص]
    Anlamı: başarmak işi, muvaffakiyet
    3. ظفر [ظَفَر]
    Anlamı: başarmak işi, muvaffakiyet
    4. غلبة [غَلَبَة]
    Anlamı: başarmak işi, muvaffakiyet
    5. فتح [فَتْح]
    Anlamı: başarmak işi, muvaffakiyet
    6. فلاح [فَلَاح]
    Anlamı: başarmak işi, muvaffakiyet
    7. فوز [فَوْز]
    Anlamı: başarmak işi, muvaffakiyet
    8. نجاة [نَجَاة]
    Anlamı: başarmak işi, muvaffakiyet
    9. نجاح [نَجَاح]
    Anlamı: başarmak işi, muvaffakiyet
    10. نجح [نُجْح]
    Anlamı: başarmak işi, muvaffakiyet
    11. نصر [نَصْر]
    Anlamı: başarmak işi, muvaffakiyet
    12. نيل [نَيْل]
    Anlamı: başarmak işi, muvaffakiyet

    Türkçe-Arapça Sözlük > başarı

  • 46 نجح

    I
    نَجَّحَ
    başarmak
    II
    نَجَحَ
    başarmak
    نُجْح
    1. muvaffakıyet
    Anlamı: başarı
    2. iflâh
    3. başarı
    Anlamı: başarmak işi, muvaffakiyet

    Arapça-Türkçe Sözlük( قاموس عربي-تركي) > نجح

  • 47 accomplish

    v. başarmak, sonuçlandırmak, yapmak, yerine getirmek, üstesinden gelmek; almak (yol, zaman)
    * * *
    1. başar 2. sonuçlandır
    * * *
    (to complete (something) successfully: Have you accomplished your task?) başarmak
    - accomplishment

    English-Turkish dictionary > accomplish

  • 48 bring off

    v. kurtarmak, başarmak
    * * *
    1. başar 2. üstesinden gel
    * * *
    (to achieve (something attempted): They brought off an unexpected victory.) başarmak

    English-Turkish dictionary > bring off

  • 49 pull off

    v. kenara çekmek, çıkarmak, soymak, kazanmak (ödül), koparmak, almak, başarmak
    * * *
    çekip çıkar
    * * *
    (to succeed in doing: He's finally pulled it off!) başarmak

    English-Turkish dictionary > pull off

  • 50 succeed

    v. başarıya ulaşmak, başarılı olmak, başarmak, yerine geçmek, varisi olmak, sonra gelmek
    * * *
    başar
    * * *
    [sək'si:d]
    1) (to manage to do what one is trying to do; to achieve one's aim or purpose: He succeeded in persuading her to do it; He's happy to have succeeded in his chosen career; She tried three times to pass her driving-test, and at last succeeded; Our new teaching methods seem to be succeeding.) başarmak
    2) (to follow next in order, and take the place of someone or something else: He succeeded his father as manager of the firm / as king; The cold summer was succeeded by a stormy autumn; If the duke has no children, who will succeed to (= inherit) his property?) izlemek,...-den sonra gelmek
    - successful
    - successfully
    - succession
    - successive
    - successively
    - successor
    - in succession

    English-Turkish dictionary > succeed

  • 51 muddle through

    hatalara rağmen başarmak, her şeye rağmen başarmak

    English-Turkish dictionary > muddle through

  • 52 muddle through

    hatalara rağmen başarmak, her şeye rağmen başarmak

    English-Turkish dictionary > muddle through

  • 53 schaffen

    schaffen <schafft, schuf, geschaffen> ['ʃafən]
    1. vt
    1) (er\schaffen) yaratmak; ( gründen) kurmak, meydana getirmek, ihdas etmek;
    dafür ist sie wie ge\schaffen onun için yaratılmış gibi, onun için biçilmiş kaftan
    2) ( Voraussetzungen) oluşturmak; ( Platz) açmak; ( Ordnung) vermek; ( Unruhe) yaratmak
    2. I vt
    1) ( bewältigen) başarmak; ( fertigbringen) becermek; ( erreichen) yetişmek;
    eine Prüfung \schaffen bir sınavı başarmak, sınavdan geçmek;
    so, das hätten wir geschafft böylelikle bunu da becermiş olduk
    2) ( fam) ( erschöpfen) yormak;
    die Kinder haben mich geschafft çocuklar beni yordu [o bitirdi];
    jdm zu \schaffen machen ( erschöpfen) birini yormak; ( bekümmern) birine dert olmak
    3) (weg\schaffen) alıp götürmek; (herbei\schaffen) bulup getirmek;
    etw vom Halse \schaffen bir şeyi başından atmak
    II vi ( südd, dial) ( arbeiten) çalışmak;
    damit habe ich nichts zu \schaffen onunla benim alacağım vereceğim yok

    Wörterbuch Deutsch-Türkisch Kompakt > schaffen

  • 54 réussir

    I
    v i
    başarmak

    L'opération a réussi. — Ameliyat başarılı oldu.

    II
    v t
    iyi yapmak

    Dictionnaire Français-Turc > réussir

  • 55 başarılmak

    страд.-безл. от başarmak

    Türkçe-rusça sözlük > başarılmak

  • 56 далеко

    uzak
    * * *
    нареч., тж. → сказ.

    э́то далеко́? — orası uzak mı?

    он живёт далеко́ — uzakta oturuyor

    он уе́хал о́чень далеко́ — çok uzaklara gitti

    до утра́ ещё далеко́ — sabaha daha çok var

    мы́сли ее бы́ли далеко́ — düşünceleri uzaklardaydı

    ••

    далеко́ не...: далеко́ не нау́чный ме́тод — bilimden çok uzak bir yöntem

    далеко́ не малова́жный — hiç de önemsiz olmayan

    э́то далеко́ не случа́йно — bu hiç de raslantı değildir

    сде́лать э́то далеко́ не про́сто — bunu başarmak hiç de kolay değil

    за приме́рами далеко́ ходи́ть не на́до — uzağa gitmeye gerek yok

    далеко́ не но́вый — yeni olmaktan (çok) uzak

    оста́вить кого-л. далеко́ позади́ — fersah fersah geride bırakmak

    ему́ далеко́ за со́рок — kırkını çoktan aşmıştı

    бы́ло далеко́ за́ по́лночь — vakit geceyarısını çoktan geçmişti

    сла́ва е́го шагну́ла далеко́ за преде́лы страны́ — ünü ülke sınırlarını da aşmıştı

    не заходи́ так далеко́! — bu kadar ileri gitme!

    Русско-турецкий словарь > далеко

  • 57 справляться

    несов.; сов. - спра́виться
    1) başarmak, becermek, üstesinden gelmek

    он не справля́ется со свои́ми обя́занностями — görevini yapamıyor

    с э́той зада́чей ему́ не спра́виться — bu görevin üstesinden gelemez

    он справля́ется с любы́м де́лом — her işi başarmaktadır

    спра́виться с тру́дностями — güçlüklerin üstesinden gelmek

    2) yenmek; baş edebilmek, basa çıkmak

    спра́виться с сопе́рником / проти́вником — rakibini yenmek

    с э́тим ребёнком мне не спра́виться — bu çocukla baş edemem / başa çıkamam

    спра́виться с боле́знью — hastalığını yenmek

    справля́ться о здоро́вье больно́го — hastanın durumunu sormak

    справля́ться в словаре́ — sözlüğe bakmak

    Русско-турецкий словарь > справляться

  • 58 суметь

    сов.
    ...abilmek,...masını bilmek, başarmak

    он не суме́ет э́того сде́лать — bunu yapamaz / başaramaz

    он не суме́л воспо́льзоваться слу́чаем — fırsattan yararlanmasını bilemedi

    я так и не суме́л убеди́ть его́ — onu ikna etmekten aciz kaldım

    Русско-турецкий словарь > суметь

  • 59 удаваться

    başarılı olmak,
    becermek,
    yapabilmek
    * * *
    несов.; сов. - уда́ться
    1) başarılı olmak, başarıyla sonuçlanmak

    опера́ция удала́сь — ameliyat başarılı oldu

    э́тот но́мер не уда́лся — перен. bu numara / oyun sökmedi

    2) безл., в соч. başarmak, becermek,...abilmek

    э́то ему́ никогда́ не удава́лось — bunu hiç bir zaman becerememişti

    тебе́ удало́сь поговори́ть с ним? — onunla görüşmeye fırsat buldun mu? onunla görüşebildin mi?

    кни́ги, кото́рые мне удало́сь найти́ — bulabildiğim kitaplar

    те из них, кому́ удало́сь спасти́сь — onlardan hayatlarını kurtarabilenler

    не зна́ю, удало́сь ли э́то нам? — bilmem, başarılı olabildik mi?

    е́сли мне уда́стся поступи́ть в университе́т,... — üniversiteye girebilirsem,...

    о том, наско́лько э́то нам удало́сь, бу́дет суди́ть чита́тель — ne derece başarılı olduğumuzu okurlar değerlendirecektir

    престу́пнику удало́сь бежа́ть — cani kaçmayı başarmıştır

    но э́то им не уда́стся! — ama başaramayacaklardır!

    Русско-турецкий словарь > удаваться

  • 60 ухитряться

    yolunu bulmak
    * * *
    несов.; сов. - ухитри́ться, разг.

    Русско-турецкий словарь > ухитряться

См. также в других словарях:

  • başarmak — i Bir işi istenilen biçimde bitirmek, muvaffak olmak Yüzünde zor bir işi başarmış adamın sevinci vardı. M. Ş. Esendal …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • başarmak — mubaderet etmek, muvafik, muzaffer olmak, baş etmek, tesviye i ifa etmek, yoluna koymak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • liyakat göstermek — başarmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • başarı göstermek (veya kazanmak) — başarmak Arandığı, fikri sorulduğu, başarı kazandığı da oluyordu. R. H. Karay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • muvaffak olmak — başarmak Birdenbire vali yapsalardı belki daha ziyade muvaffak olacaktım. R. N. Güntekin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • üstesinden gelmek — başarmak, becermek Evvel Allah, sen bu işin üstesinden gelirsin. N. Cumalı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • başkarmak — başarmak, ucuna varmak, idare etmek, baş etmek, ihtida etmek, yol göstermek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Deep state — The Deep state (Turkish: derin devlet) is alleged to be a group of influential anti democratic coalitions within the Turkish political system, composed of high level elements within the intelligence services (domestic and foreign), Turkish… …   Wikipedia

  • abramak — i, hlk. 1) Fırtınalı havalarda gemiyi ustalıkla yönetmek 2) Başarmak, bir işi becermek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • başarıvermek — i Çabucak başarmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • başarma — is. Başarmak işi Bu işi başarmaya kalkanların sanat kalitesi üzerinde duruyor. S. F. Abasıyanık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»