-
1 başarmak
vt gelingen; ( istenilen biçimde bitirmek) schaffen, bewältigen, fertigbringensınavı \başarmak die Prüfung bestehen -
2 başarmak
başarmak zustande bringen; verhelfen zu; erfolgreich durchführen; -
3 başarmak
-iдоводи́ть до успе́шного конца́; [успе́шно] выполня́ть; справля́ться -
4 başarmak
башкару -
5 başarmak
v. succeed, accomplish, achieve, overcome, get through, win through, arrive, bring off, carry out, carry through, click, come through, compass, conquer, contrive, get things done, make out, negotiate, pan out, pan out well, prosper, pull off, sew up* * *succeed -
6 başarmak
serketin -
7 başarmak
Müvəffəqiyyətlə yerinə yetirmək -
8 başarmak
В заверша́ть, выполня́ть с успе́хом -
9 başarmak
гъэцэкIэн, гъэхъун, текIуэн, гъэхъэн, ехъулIэ -
10 başarmak
Sich beeilen, Erfolg haben -
11 başarmak
أفلحأنجحبزتأثثدحرغلبنجح -
12 başarmak
1. أفلح [أَفْلَحَ]2. أنجح [أَنْجَحَ]3. بز [بَزَّ]4. تأثث [تَأَثَّثَ]5. دحر [دَحَرَ]6. غلب [غَلَبَ]7. نجح [نَجَّحَ]8. نجح [نَجَحَ] -
13 başarmak
to succeed (in), to manage, to accomplish, to achieve, to pull off, to get ahead, to bring sth off -
14 başarmak
/ı/ to accomplish, achieve, succeed in, bring to a successful conclusion. -
15 başarmak
müvəffəq olmaq -
16 büyük iş başarmak
v. go over big -
17 hatalara rağmen başarmak
muddle through -
18 her şeye rağmen başarmak
muddle through -
19 imkânsızı başarmak
remove mountains -
20 başarı
1. انتصار [اِنْتِصار]Anlamı: başarmak işi, muvaffakiyet2. خلاص [خَلَاص]Anlamı: başarmak işi, muvaffakiyet3. ظفر [ظَفَر]Anlamı: başarmak işi, muvaffakiyet4. غلبة [غَلَبَة]Anlamı: başarmak işi, muvaffakiyet5. فتح [فَتْح]Anlamı: başarmak işi, muvaffakiyet6. فلاح [فَلَاح]Anlamı: başarmak işi, muvaffakiyet7. فوز [فَوْز]Anlamı: başarmak işi, muvaffakiyet8. نجاة [نَجَاة]Anlamı: başarmak işi, muvaffakiyet9. نجاح [نَجَاح]Anlamı: başarmak işi, muvaffakiyet10. نجح [نُجْح]Anlamı: başarmak işi, muvaffakiyet11. نصر [نَصْر]Anlamı: başarmak işi, muvaffakiyet12. نيل [نَيْل]Anlamı: başarmak işi, muvaffakiyet
- 1
- 2
См. также в других словарях:
başarmak — i Bir işi istenilen biçimde bitirmek, muvaffak olmak Yüzünde zor bir işi başarmış adamın sevinci vardı. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
başarmak — mubaderet etmek, muvafik, muzaffer olmak, baş etmek, tesviye i ifa etmek, yoluna koymak … Çağatay Osmanlı Sözlük
liyakat göstermek — başarmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
başarı göstermek (veya kazanmak) — başarmak Arandığı, fikri sorulduğu, başarı kazandığı da oluyordu. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
muvaffak olmak — başarmak Birdenbire vali yapsalardı belki daha ziyade muvaffak olacaktım. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
üstesinden gelmek — başarmak, becermek Evvel Allah, sen bu işin üstesinden gelirsin. N. Cumalı … Çağatay Osmanlı Sözlük
başkarmak — başarmak, ucuna varmak, idare etmek, baş etmek, ihtida etmek, yol göstermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
Deep state — The Deep state (Turkish: derin devlet) is alleged to be a group of influential anti democratic coalitions within the Turkish political system, composed of high level elements within the intelligence services (domestic and foreign), Turkish… … Wikipedia
abramak — i, hlk. 1) Fırtınalı havalarda gemiyi ustalıkla yönetmek 2) Başarmak, bir işi becermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
başarıvermek — i Çabucak başarmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
başarma — is. Başarmak işi Bu işi başarmaya kalkanların sanat kalitesi üzerinde duruyor. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük