Перевод: со всех языков на турецкий

с турецкого на все языки

bağış

  • 41 endowment

    n. bağış, bahşetme, bağışlama, allah vergisi yetenek
    * * *
    bağış
    * * *
    noun Allah vergisi, meziyet

    English-Turkish dictionary > endowment

  • 42 offering

    n. teklif, sunuş, adak, kurban, bağış, kilisede toplanan para
    * * *
    1. öneri (n.) 2. öner (v.) 3. önererek (prep.)
    * * *
    1) (a gift: a birthday offering.) armağan
    2) (money given during a religious service: a church offering.) bağış, zekât

    English-Turkish dictionary > offering

  • 43 subscribe

    v. imzalamak, onaylamak, altına yazmak, bağış olarak vermek, katkıda bulunmak, yatırmak, katılmak
    * * *
    abone ol
    * * *
    1) (to give money, with other people, to a charity or other cause: He subscribes to a lot of charities; We each subscribed $1 towards the present.) bağış yapmak
    2) ((with to) to promise to receive and pay for a series of issues of (a magazine etc): I've been subscribing to that magazine for four years.) abone olmak
    - subscription

    English-Turkish dictionary > subscribe

  • 44 تبرع

    تَبَرُّع
    1. ikram
    2. teberru
    Anlamı: bağış
    3. bağış
    Anlamı: hibe, teberru

    Arapça-Türkçe Sözlük( قاموس عربي-تركي) > تبرع

  • 45 صلة

    صِلَة
    1. yardım
    Anlamı: bağış
    2. takıntı
    3. bağlantı
    4. irtibat
    Anlamı: bağlantı
    5. ilişki
    Anlamı: bağ, münasebet
    6. hibe
    Anlamı: bağışlama, bağış
    7. link
    8. münasebet
    Anlamı: ilişki, alâka
    9. alâka
    10. nispet
    Anlamı: bağıntı, ilgili
    11. bahşiş

    Arapça-Türkçe Sözlük( قاموس عربي-تركي) > صلة

  • 46 عطا

    عَطًا
    1. yardım
    Anlamı: bağış
    2. hibe
    Anlamı: bağışlama, bağış
    3. bahşiş

    Arapça-Türkçe Sözlük( قاموس عربي-تركي) > عطا

  • 47 منحة

    مِنْحَة
    1. yardım
    Anlamı: bağış
    2. hibe
    Anlamı: bağışlama, bağış
    3. bahşiş

    Arapça-Türkçe Sözlük( قاموس عربي-تركي) > منحة

  • 48 نعماء

    نَعْماء
    1. peşkeş
    Anlamı: armağan
    2. yardım
    Anlamı: bağış
    3. hibe
    Anlamı: bağışlama, bağış
    4. hediye
    Anlamı: mutlu etmek için verilen şey, armağan
    5. bahşiş

    Arapça-Türkçe Sözlük( قاموس عربي-تركي) > نعماء

  • 49 نفل

    نَفَل
    1. yardım
    Anlamı: bağış
    2. çapul
    Anlamı: yağma, talan
    3. tirfil
    Anlamı: yabani yonca
    4. hibe
    Anlamı: bağışlama, bağış
    5. bahşiş

    Arapça-Türkçe Sözlük( قاموس عربي-تركي) > نفل

  • 50 نوال

    نَوَال
    1. yardım
    Anlamı: bağış
    2. hibe
    Anlamı: bağışlama, bağış
    3. iyilik
    Anlamı: lütuf, kerem, ihsan
    4. bahşiş

    Arapça-Türkçe Sözlük( قاموس عربي-تركي) > نوال

  • 51 هبة

    هِبَة
    1. yardım
    Anlamı: bağış
    2. sungu
    3. hibe
    Anlamı: bağışlama, bağış
    4. bahşiş

    Arapça-Türkçe Sözlük( قاموس عربي-تركي) > هبة

  • 52 сбор

    м
    1) toplama, tahsil (etme)

    сбор нало́гов — vergi toplama / tahsili

    сбор профсою́зных взно́сов — sendika ödentisi(nin) tahsili

    сбор по́дписей — imza toplama

    кампа́ния по сбо́ру по́дписей — imza kampanyası

    сбор поже́ртвований — bağış / iane toplama

    сбор све́дений — bilgi toplama

    2) ( урожая) devşirme, toplama

    сбор виногра́да — üzüm devşirme / devşirilmesi

    сбор после́днего виногра́да — bağ bozumu

    виногра́да оста́лось на два сбо́ра — iki devşirim üzüm kaldı

    сбор хло́пка — pamuk toplama / toplanması

    начался́ сбор ви́шни — vişne toplanmasına başlandı

    сбор апельси́нов — portakal kesimi

    3) (количество чего-л. собранного) ürün, rekolte

    валово́й сбор пшени́цы — gayrisafi buğday rekoltesi

    возро́с сбор хло́пка-сырца́ — ham pamuk üretimi arttı

    тамо́женный сбор — gümrük vergisi / resmi, gümrük (-ğü)

    карти́на / фильм даёт по́лный сбор — filim kapalı gişe oynuyor

    6) ( людей) toplanma

    ме́сто сбо́ра — toplanma yeri

    сбор назна́чен на три часа́ — saat üçte toplanılacak

    7) ( собрание) toplantı
    8) (сбо́ры) мн., спорт. kamp

    у кома́нды начина́ются сбо́ры — takım kampa giriyor

    9) (сбо́ры мн.) ( в дорогу) yolculuk hazırlıkları
    ••

    все (они́) в сбо́ре — hepsi toplanmış bulunuyor

    вы все в сбо́ре? — tamam mısınız?

    Русско-турецкий словарь > сбор

  • 53 собирать

    несов.; сов. - собра́ть
    1) toplamak, toparlamak, bir araya getirmek

    собира́ть друзе́й — arkadaşlarını toplamak

    собра́ть (свои́) ве́щи — eşyasını toparlamak

    2) разг. bir yere getirmek ( сносить в одно место) koymak, doldurmak ( складывать)

    собра́ть кни́ги в портфе́ль — kitapları çantaya doldurmak

    я уж (бы́ло) и чемода́н собра́л — bavulumu hazırlamıştım bile

    3) toplamak; monte etmek ( монтировать)

    собира́ть мото́р — motoru toplamak

    4) toplamak; almak; biriktirmek ( копить)

    собира́ть поже́ртвования — bağış toplamak

    собра́ть большинство́ голосо́в — oyların çoğunu almak / toplamak

    собира́ть све́дения — bilgi toplamak

    бо́льше всего́ мёда собира́ют в э́том райо́не — en çok bal elde edilen yer bu bölgedir

    соберём де́нег и отремонти́руем — (aramızda) para toplar, onartırız

    5) toplamak, devşirmek

    собира́ть грибы́ — mantar toplamak

    собира́ть фру́кты — meyve devşirmek

    собира́ть урожа́й — ürün kaldırmak

    собира́ть после́дний виногра́д — bağ bozmak

    6) derlemek; koleksiyon(u) yapmak

    собира́ть наро́дные ска́зки — halk masalları derlemek

    ты собира́ешь (ма́рки) Мона́ко? — Monako yapar mısın?

    ю́бка, со́бранная в та́лии — belden büzgülü etek

    собра́ть мы́сли — düşüncelerini / zihnini toparlamak

    собра́ть всё своё му́жество — cesaretini toplamak

    9) разг.

    собра́ть на стол — sofra kurmak

    Русско-турецкий словарь > собирать

  • 54 aid

    n. yardım, destek, yardımcı, çare, alet, aygıt
    ————————
    v. yardım etmek, yardımcı olmak
    * * *
    1. yardım et (v.) 2. yardım (n.)
    * * *
    [eid] 1. noun
    (help: Rich countries give aid to developing countries; The teacher uses visual aids; He came to my aid when my car broke down.) yardım, bağış
    2. verb
    (to help: I was aided in my search by the library staff.) yardım etmek

    English-Turkish dictionary > aid

  • 55 benefactor

    n. hayırsever, iyiliksever, bağışçı, velinimet
    * * *
    1. iyilikçi 2. yardımsever
    * * *
    ['benəfæktə]
    (a person who gives friendly help, often in the form of money: the benefactor of the school.) hayırsever/yardımsever kimse, bağış yapan kimse

    English-Turkish dictionary > benefactor

  • 56 bounty

    n. cömertlik, armağan, hediye, bağış, ikramiye, prim
    * * *
    cömertlik
    * * *
    1) (generosity in giving.) cömertlik, eli açıklık
    2) ((plural bounties) something given out of generosity.) cömertçe verilen hediye, ihsan

    English-Turkish dictionary > bounty

  • 57 gift

    n. hediye, armağan, doğuştan yetenek, hibe, bağış, yetenek, kabiliyet, allah vergisi
    * * *
    ödül
    * * *
    [ɡift] 1. noun
    1) (something given willingly, eg as a present: a birthday gift.) armağan, hediye
    2) (a natural ability: She has a gift for music.) yetenek, kabiliyet
    2. verb
    (to give or present as a gift: This painting was gifted by our former chairman.) hediye vermek
    - gift of the gab

    English-Turkish dictionary > gift

  • 58 grant

    n. bağış, nasip, hibe, imtiyaz, burs, ödenek, devir, feragatname
    ————————
    v. vermek, nasip etmek, onaylamak, kabul etmek, bağışlamak, burs vermek
    * * *
    1. ver (v.) 2. burs (n.)
    * * *
    1. verb
    1) (to agree to, to give: Would you grant me one favour; He granted the man permission to leave.) vermek
    2) (to agree or admit: I grant (you) that it was a stupid thing to do.) itiraf etmek, kabul etmek
    2. noun
    (money given for a particular purpose: He was awarded a grant for studying abroad.) burs, ödenek
    - take for granted

    English-Turkish dictionary > grant

  • 59 offer

    n. teklif, öneri, sunum, arz, satışa çıkarma, adak, bağış, sunma
    ————————
    v. teklif etmek, sunmak, ikram etmek, vermek, arzetmek, bildirmek, açmak (savaş), ortaya çıkmak, adamak
    * * *
    1. sun (v.) 2. teklif (n.)
    * * *
    ['ofə] 1. past tense, past participle - offered; verb
    1) (to put forward (a gift, suggestion etc) for acceptance or refusal: She offered the man a cup of tea; He offered her $20 for the picture.) teklif etmek
    2) (to say that one is willing: He offered to help.) teklifte bulunmak
    2. noun
    1) (an act of offering: an offer of help.) önerme, teklif
    2) (an offering of money as the price of something: They made an offer of $50,000 for the house.) fiyat teklifi
    - on offer

    English-Turkish dictionary > offer

  • 60 relief

    n. rahatlama, sıkıntıdan kurtulma, kurtarma, rahatlatma, çare, yardım, destek, ara verme, nöbet değiştirme, nöbeti alan kimse, hafifletme, kabartma, rölyef
    * * *
    1. dindirme 2. yardım
    * * *
    [rə'li:f]
    1) (a lessening or stopping of pain, worry, boredom etc: When one has a headache, an aspirin brings relief; He gave a sigh of relief; It was a great relief to find nothing had been stolen.) ferahlık, rahatlama
    2) (help (eg food) given to people in need of it: famine relief; ( also adjective) A relief fund has been set up to send supplies to the refugees.) yardım, bağış
    3) (a person who takes over some job or task from another person, usually after a given period of time: The bus-driver was waiting for his relief; ( also adjective) a relief driver.) nöbeti devralacak kimse
    4) (the act of freeing a town etc from siege: the relief of Mafeking.) kurtarma
    5) (a way of carving etc in which the design is raised above the level of its background: a carving in relief.) kabartma, rölyef
    - relieved

    English-Turkish dictionary > relief

См. также в других словарях:

  • Bagis — (griechisch Βάγις), auch Bageis (Βάγεις) war eine antike Stadt in der kleinasiatischen Landschaft Lydien beim heutigen Güre im Westen der Türkei. In der römischen Kaiserzeit prägte Bagis eigene Münzen. In der Spätantike und in byzantinischer …   Deutsch Wikipedia

  • bagis — bãgis dkt. Vaikams leidome pasivažinėti triračiù bagiù …   Bendrinės lietuvių kalbos žodyno antraštynas

  • bagis — statusas T sritis Kūno kultūra ir sportas apibrėžtis Specialus sportinis lengvasis vienvietis kroso labai raižyta vietove automobilis be kabinos. atitikmenys: angl. buggy vok. Baggy, n rus. карт …   Sporto terminų žodynas

  • Bağış — Egemen Bağış in Washington, DC, 2006. Egemen Bağış (* 1970 in Bingöl) ist ein türkischer Politiker und erster Europaminister seines Landes. Der aus dem türkischen Kurdengebiet stammende Bağış lebte von 1985 bis 2002 in den USA und studierte in… …   Deutsch Wikipedia

  • Bagis (Titularbistum) — Bagis (ital.: Bagi) ist ein Titularbistum der römisch katholischen Kirche. Es geht zurück auf einen untergegangenen Bischofssitz in der gleichnamigen antiken Stadt in der kleinasiatischen Landschaft Lydien im Westen der heutigen Türkei. Der… …   Deutsch Wikipedia

  • bağış — is. 1) Bağışlama işi veya biçimi 2) Bağışlanan şey, yardım, hibe, teberru …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bagış — bağdaş, dizlerin büklemesi, mürebba, haymanın hilatları, savlet, satvet …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bagış — parmakların ve başka uzuvların ek yerleri; kamış ve benzerlerinin boğumları, I, 367 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • Hotel de Bagis — Este artículo o sección necesita referencias que aparezcan en una publicación acreditada, como revistas especializadas, monografías, prensa diaria o páginas de Internet fidedignas. Puedes añadirlas así o avisar al auto …   Wikipedia Español

  • Egemen Bağış — in Ankara, 2007. Egemen Bağış (* 23. April 1970 in Bingöl) ist ein türkischer Politiker und erster Europaminister seines Landes. Bağış Familie stammt ursprünglich aus der Provinz Siirt. Sein Vater Abdullah Bağış war zwischen 1974 und 1979… …   Deutsch Wikipedia

  • Egemen Bagis — Egemen Bağış in Washington, DC, 2006. Egemen Bağış (* 1970 in Bingöl) ist ein türkischer Politiker und erster Europaminister seines Landes. Der aus dem türkischen Kurdengebiet stammende Bağış lebte von 1985 bis 2002 in den USA und studierte in… …   Deutsch Wikipedia

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»