-
1 бүлешү
bölüşmek -
2 اقتسم
bölüşmek; üleşmek -
3 تقاسم
bölüşmek; paylaşmak; üleşmek -
4 делить
bölmek,ayırmak,paylaştırmak; bölüşmek,paylaşmak* * *1) врз bölmek; ayırmak; bölüştürmek; paylaştırmak ( распределять)дели́ть четы́ре на́ два — dördü ikiye bölmek
дели́ть на́ три ча́сти — üçe bölmek / ayırmak
река́ де́лит го́род на два больши́х райо́на — ırmak kenti iki büyük bölgeye ayırır
учёные де́лят их на четы́ре ти́па — bilginler bunları dört tipe ayırıyorlar
2) bölüşmek, paylaşmakдели́ть ме́жду собо́й — kendi aralarında paylaşmak
урожа́й они́ де́лят попола́м — ürünü yarı yarıya bölüşürler
дели́ть деньги с кем-л. — parayı biriyle paylaşmak / bölüşmek
дели́ть с кем-л. и ра́дость и го́ре — birinin acı ve sevincini paylaşmak
••дели́ть шку́ру неуби́того медве́дя — ayıyı vurmadan potunu satmak
-
5 разделять
несов.; сов. - раздели́ть1) bölmek, ayırmakраздели́ть что-л. на́ три ча́сти — üçe ayırmak / bölmek
раздели́ть на сфе́ры влия́ния — nüfuz bölgelerine ayırmak
2) ayırmakтолпа́ раздели́ла нас — kalabalık bizi birbirimizden ayırdı
их разделя́ла це́лая про́пасть перен. — (onların) arasında bir uçurum vardı
3) paylaşmak, bölüşmekразделя́ть власть — biriyle iktidara ortak olmak, iktidarı biriyle paylaşmak
разделя́ть с кем-л. отве́тственность за что-л. — biriyle bir şeyin sorumluluğunu paylaşmak
раздели́ть судьбу́ кого-л. — birinin kaderini paylaşmak
разделя́ть мне́ние кого-л. — birinin görüşünü paylaşmak
разделя́ть чьё-л. го́ре — birinin üzüntüsünü paylaşmak / bölüşmek
ему́ хотелось раздели́ть свою́ ра́дость с други́ми — sevincini başkaları ile bölüşmek istiyordu
я не разделя́ю подо́бную оце́нку — bu tür bir değerlendirmeye katılmıyorum
-
6 делиться
bölünmek,ayrılmak; bölüşmek,paylaşmak* * *1) bölünmek; ayrılmakдели́ться на пять (о числе) — beşe bölünmek
дели́ться на́ три гру́ппы — üç gruba ayrılmak
2) bölüşmek, paylaşmakмы де́лимся друг с дру́гом всем, что у нас есть — herşeyimizi bölüşürüz
дели́ться впечатле́ниями — (birbirine) izlenimlerini anlatmak
-
7 поделиться
сов.1) bölüşmekподели́ться кни́гами с кем-л. — biriyle kitaplarını bölüşmek
2) anlatmakподели́ться с кем-л. свои́ми впечатле́ниями — birine izlenimlerini anlatmak
-
8 share
n. pay, hisse, sermaye payı, katılım, kâr payı, hisse senedi, saban demiri————————v. paylaşmak, bölüşmek, katılmak, iştirak etmek, ortak kullanmak* * *1. paylaş (v.) 2. pay (n.)* * *[ʃeə] 1. noun1) (one of the parts of something that is divided among several people etc: We all had a share of the cake; We each paid our share of the bill.) pay2) (the part played by a person in something done etc by several people etc: I had no share in the decision.) pay, katılım3) (a fixed sum of money invested in a business company by a shareholder.) hisse2. verb1) ((usually with among, between, with) to divide among a number of people: We shared the money between us.) bölüşmek2) (to have, use etc (something that another person has or uses); to allow someone to use (something one has or owns): The students share a sitting-room; The little boy hated sharing his toys.) paylaşmak3) ((sometimes with in) to have a share of with someone else: He wouldn't let her share the cost of the taxi.) paylaşmak•- share and share alike -
9 اقتسم
اِقْتَسَمَ1. bölüşmekAnlamı: herhangi bir şeyi paylaşmak, üleşmek2. üleşmekAnlamı: bölüşmek, paylaşmak -
10 تقاسم
تَقَاسَمَ1. bölüşmekAnlamı: herhangi bir şeyi paylaşmak, üleşmek2. paylaşmakAnlamı: pay etmek3. üleşmekAnlamı: bölüşmek, paylaşmak -
11 قاسم
Iقاسَمَ1. bölüşmekAnlamı: herhangi bir şeyi paylaşmak, üleşmek2. üleşmekAnlamı: bölüşmek, paylaşmakIIقاسِمbölen -
12 répartir
-
13 поделить
сов., врзbölüşmek; bölüştürmekде́ньги поде́лим попола́м — parayı yarı yarıya bölüşeceğiz
жюри́ подели́ло пре́мию ме́жду двумя́ произведе́ниями — jüri ödülü iki yapıt arasında bölüştürdü
••чего́ вы не подели́ли? — nedir alıp veremediğiniz?
-
14 пополам
ikiye; yarı yarıyaдели́ть де́ньги попола́м — parayı yarı yarıya bölüşmek
он разорва́л тря́пку попола́м — bezi cart diye ikiye ayırdı
••пить вино́ попола́м с водо́й — şarabı bir o kadar su katarak içmek
-
15 split
adj. çatlamış, yarık, çatlak, kırık, ayrık, ayrılmış————————n. yarık, yarma, yarılma, çatlama, kırılma, kopma, parçalanma, ayrılma, bozuşma, boşanma, bölünme, yarım parça, yarım şişe içecek, muhbir, ispiyoncu, hafiye, dondurmalı tatlı————————v. yarmak, paylaştırmak, bölüştürmek, bölmek, parçalamak, ayırmak, kırmak, yıkmak, mahvetmek, çatlatmak, bölünmek, ayrılmak, kopmak, parçalanmak, çatlamak, paylaşmak, bölüşmek, titizlenmek, kılı kırk yarmak, ince eleyip sık dokumak, gülmekten yarılmak, katıla katıla gülmek, defolup gitmek, çekip gitmek* * *1. yar (v.) 2. yarık (n.) 3. yarıl* * *[split] 1. verbpresent participle splitting: past tense, past participle split)1) (to cut or (cause to) break lengthwise: to split firewood; The skirt split all the way down the back seam.) yar(ıl)mak2) (to divide or (cause to) disagree: The dispute split the workers into two opposing groups.) bölmek, parçalamak2. noun(a crack or break: There was a split in one of the sides of the box.) yarık, çatlak- split second
- splitting headache
- the splits -
16 share out
pay etmek, paylaşmak, paylaştırmak, bölüşmek, bölüştürmek, taksim etmek* * *paylaştır -
17 divide up
v. bölüşmek, hisselere ayırmak -
18 double up on
v. paylaşmak, bölüşmek -
19 go snacks
paylaşmak, bölüşmek -
20 divide up
v. bölüşmek, hisselere ayırmak
- 1
- 2
См. также в других словарях:
bölüşmek — i, le İki veya daha çok kimse aralarında herhangi bir şeyi paylaşmak, üleşmek, payını almak, taksim etmek Paraları elleri titreyerek, gözleri parlayarak nefeslerini burundan alarak bölüştüler. H. R. Gürpınar … Çağatay Osmanlı Sözlük
öleşmek — bölüşmek … Beypazari ağzindan sözcükler
pay etmek — bölüşmek, üleşmek Gelin şu kitapları pay edelim … Çağatay Osmanlı Sözlük
bölüşme — is. Bölüşmek işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
bölüşüvermek — i Çabucak bölüşmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
paylaşmak — i 1) Aralarında bölüşmek, pay etmek, üleşmek Biz de bu yayınları onlarla paylaşmayı kabul ettik. H. Taner 2) mec. Katılmak Düşüncelerinizi paylaşıyorum … Çağatay Osmanlı Sözlük
üleşmek — nsz, le Bölüşmek, paylaşmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ulaşmak — taksim etmek, bölüşmek vusul olmak, yetişmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
İKTİSAM — (Kısım. dan) Bölüşmek, paylaşmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük