-
1 azarlamak
azarlamak v/t tadeln; Vorwürfe machen (-den ötürü wegen G) -
2 azarlamak
-
3 azarlamak
1) фэхъушIэн/ хуэхъущIэн -
4 azarlamak
-iупрека́ть, дава́ть нагоня́й, отруга́ть -
5 azarlamak
бәйләнү; иман укыту -
6 azarlamak
v. reprimand, reproach, admonish, chide, scold, baste, bawl out, berate, blow up, bring up, call down, carpet, castigate, chew out, come down on, decry, dress down, let smb. have it, inveigh, jaw out, keelhaul, lace into, lambaste, lash, lecture* * *scold -
7 azarlamak
azirandin -
8 azarlamak
В упрека́ть, де́лать вы́говор, дава́ть нагоня́й, руга́ть, пробира́ть -
9 azarlamak
фэгубжын, ецIацIэ -
10 azarlamak
أنبازدجرانتهربكتتنقصجرحذمزجرعتبعزرعنفقرعلومنبرنهروبخوكس -
11 azarlamak
1. أنب [أَنَّبَ]Anlamı: tekdir etmek, paylamak2. ازدجر [اِزْدَجَرَ]Anlamı: tekdir etmek, paylamak3. انتهر [اِنْتَهَرَ]Anlamı: tekdir etmek, paylamak4. بكت [بَكَّتَ]Anlamı: tekdir etmek, paylamak5. تنقص [تَنَقَّصَ]Anlamı: tekdir etmek, paylamak6. جرح [جَرَّحَ]Anlamı: tekdir etmek, paylamak7. ذم [ذَمَّ]Anlamı: tekdir etmek, paylamak8. زجر [زَجَرَ]Anlamı: tekdir etmek, paylamak9. عتب [عَتَبَ]Anlamı: tekdir etmek, paylamak10. عزر [عَزَّرَ]Anlamı: tekdir etmek, paylamak11. قرع [قَرَّعَ]Anlamı: tekdir etmek, paylamak12. لوم [لَوَّمَ]Anlamı: tekdir etmek, paylamak13. نبر [نَبَرَ]Anlamı: tekdir etmek, paylamak14. نهر [نَهَرَ]Anlamı: tekdir etmek, paylamak15. وبخ [وَبَّخَ]Anlamı: tekdir etmek, paylamak16. وكس [وَكَّسَ]Anlamı: tekdir etmek, paylamak17. عنف [عَنَّفَ]Anlamı: tekdir etmek, paylamak -
12 azarlamak
to scold, to rebuke, to reproach, to lecture, to reprimand, to tell off, to blow sb up, to tear sb off a strip, to take sb to task, to haul sb over the coals, to bawl sb out, to give sb a rocket, to come down on, to dress sb down, to give sb a rap on/over -
13 azarlamak
/ı/ to dress (someone) down, rebuke, reprove (someone) severely. -
14 azarlamak
danlamaq, məzəmmət etməkabırlamaq, biabır etmək, danlamaq -
15 baba gibi sertçe azarlamak
dutch uncle -
16 parmağını sallayarak azarlamak
v. shake one's finger -
17 terslemek
1. أنب [أَنَّبَ]Anlamı: bir kimseyi azarlamak2. بكت [بَكَّتَ]Anlamı: bir kimseyi azarlamak3. عتب [عَتَبَ]Anlamı: bir kimseyi azarlamak4. عزر [عَزَّرَ]Anlamı: bir kimseyi azarlamak5. قرع [قَرَّعَ]Anlamı: bir kimseyi azarlamak6. لوم [لَوَّمَ]Anlamı: bir kimseyi azarlamak7. وبخ [وَبَّخَ]Anlamı: bir kimseyi azarlamak8. عنف [عَنَّفَ]Anlamı: bir kimseyi azarlamak -
18 paylamak
-
19 azarlanmak
страд. от azarlamak -
20 azarlatmak
-i, -e понуд. от azarlamak
- 1
- 2
См. также в других словарях:
azarlamak — i Kırıcı ve sert söz söylemek, paylamak, tekdir etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
badarlamak — azarlamak … Beypazari ağzindan sözcükler
gakalamak — azarlamak … Beypazari ağzindan sözcükler
sapartayı vermek — azarlamak, terslemek Hanımefendi kalkmış, ikisine de sapartayı vermiş. H. R. Gürpınar … Çağatay Osmanlı Sözlük
takaza etmek — azarlamak, serzenişte bulunmak, başa kakmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
tekdir etmek — azarlamak, paylamak Böyle manasız şeylerle uğraştığın için seni biraz tekdir ediyordum. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
harhaşalamak — azarlamak, tekdir etmek, sövmek, darılmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
LİSME — Azarlamak, paylamak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TEKDİR — Azarlamak. * Kederlenme. * Bulanık etme. * Mektebde talebeye verilen ve siciline geçirilen bir ceza. Ta zir … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
avkalamak — azarlamak, terbiyeye sığmaz şekilde muamele etmek … Beypazari ağzindan sözcükler
azarlama — is. Azarlamak işi, paylama … Çağatay Osmanlı Sözlük