-
1 sonra
بعد -
2 sonra
بعد [بَعْد]Anlamı: daha ileri bir zamanda -
3 âhir
1. آخر [آخِر]Anlamı: sonra, sonunda, en sonra2. أمد [أَمَد]Anlamı: sonra, sonunda, en sonra3. اختتام [اِخْتِتَام]Anlamı: sonra, sonunda, en sonra4. انتهاء [اِنْتِهاء]Anlamı: sonra, sonunda, en sonra5. خاتم [خاتَم]Anlamı: sonra, sonunda, en sonra6. خاتمة [خاتِمَة]Anlamı: sonra, sonunda, en sonra7. ختام [خِتَام]Anlamı: sonra, sonunda, en sonra8. دابر [دابِر]Anlamı: sonra, sonunda, en sonra9. دبر [دُبْر]Anlamı: sonra, sonunda, en sonra10. قصارى [قُصَارَى]Anlamı: sonra, sonunda, en sonra11. قصوى [قُصْوَى]Anlamı: sonra, sonunda, en sonra12. مختتم [مُخْتَتَم]Anlamı: sonra, sonunda, en sonra13. مدى [مَدًى]Anlamı: sonra, sonunda, en sonra14. منتهى [مُنْتَهَى]Anlamı: sonra, sonunda, en sonra15. نهاية [نِهَايَة]Anlamı: sonra, sonunda, en sonra -
4 bey
1. أفندي [أَفَنْدِيّ]2. خواجا [خَوَاجَا]3. خواجة [خَوَاجَة]4. رئيس [رَئِيس]5. رب [رَبّ]6. ريس [رَيِّس]7. زعيم [زَعِيم]8. شيخ [شَيْخ]9. صمد [صَمَد]10. عين [عَيْن]11. قائد [قائِد]12. قرم [قَرْم]13. متبوع [مَتْبُوع]14. مولى [مَوْلًى]15. علم [عَلَم] -
5 bok
1. براز [بِرَاز]Anlamı: dışkı, yenilen besinlerin sindirimden sonra kalan ve anüs yoluyla dışarı atılan artığı, kazurat2. بعر [بَعْر]Anlamı: dışkı, yenilen besinlerin sindirimden sonra kalan ve anüs yoluyla dışarı atılan artığı, kazurat3. جعر [جَعْر]Anlamı: dışkı, yenilen besinlerin sindirimden sonra kalan ve anüs yoluyla dışarı atılan artığı, kazurat4. حدث [حدث]Anlamı: dışkı, yenilen besinlerin sindirimden sonra kalan ve anüs yoluyla dışarı atılan artığı, kazurat5. خرء [خُرْء]Anlamı: dışkı, yenilen besinlerin sindirimden sonra kalan ve anüs yoluyla dışarı atılan artığı, kazurat6. خراء [خِرَاء]Anlamı: dışkı, yenilen besinlerin sindirimden sonra kalan ve anüs yoluyla dışarı atılan artığı, kazurat7. ذرق [ذَرْق]Anlamı: dışkı, yenilen besinlerin sindirimden sonra kalan ve anüs yoluyla dışarı atılan artığı, kazurat8. سلاح [سُلَاح]Anlamı: dışkı, yenilen besinlerin sindirimden sonra kalan ve anüs yoluyla dışarı atılan artığı, kazurat9. سلح [سَلْح]Anlamı: dışkı, yenilen besinlerin sindirimden sonra kalan ve anüs yoluyla dışarı atılan artığı, kazurat10. غائط [غائِط]Anlamı: dışkı, yenilen besinlerin sindirimden sonra kalan ve anüs yoluyla dışarı atılan artığı, kazurat11. فرث [فَرْث]Anlamı: dışkı, yenilen besinlerin sindirimden sonra kalan ve anüs yoluyla dışarı atılan artığı, kazurat12. نجو [نَجْو]Anlamı: dışkı, yenilen besinlerin sindirimden sonra kalan ve anüs yoluyla dışarı atılan artığı, kazurat -
6 efendi
1. أفندي [أَفَنْدِيّ]Anlamı: özel adlardan sonra kullanılan bir unvan, (bey) gibi2. خواجا [خَوَاجَا]Anlamı: özel adlardan sonra kullanılan bir unvan, (bey) gibi3. خواجة [خَوَاجَة]Anlamı: özel adlardan sonra kullanılan bir unvan, (bey) gibi4. رب [رَبّ]Anlamı: özel adlardan sonra kullanılan bir unvan, (bey) gibi5. صمد [صَمَد]Anlamı: özel adlardan sonra kullanılan bir unvan, (bey) gibi6. عين [عَيْن]Anlamı: özel adlardan sonra kullanılan bir unvan, (bey) gibi7. قرم [قَرْم]Anlamı: özel adlardan sonra kullanılan bir unvan, (bey) gibi8. متبوع [مَتْبُوع]Anlamı: özel adlardan sonra kullanılan bir unvan, (bey) gibi9. مولى [مَوْلًى]Anlamı: özel adlardan sonra kullanılan bir unvan, (bey) gibi10. علم [عَلَم]Anlamı: özel adlardan sonra kullanılan bir unvan, (bey) gibi -
7 borçlanmak
1. استدان [اِسْتَدَانَ]2. استعار [اِسْتَعَارَ]3. استلف [اِسْتَلَفَ]4. اقترض [اِقْتَرَضَ]5. تدين [تَدَيَّنَ]6. تسلف [تَسَلَّفَ]7. دان [دانَ] -
8 artık
1. خشارة [خُشَارَة]Anlamı: içildikten, yenildikten sonra geriye kalan2. سؤرة [سُؤْرَة]Anlamı: içildikten, yenildikten sonra geriye kalan3. صبابة [صُبَابَة]Anlamı: içildikten, yenildikten sonra geriye kalan4. متخلف [مُتَخَلِّف]Anlamı: içildikten, yenildikten sonra geriye kalan5. محصلة [مُحَصَّلَة]Anlamı: içildikten, yenildikten sonra geriye kalan6. مخلف [مُخَلَّف]Anlamı: içildikten, yenildikten sonra geriye kalan -
9 cehennem
1. جحيم [جَحِيم]Anlamı: dinî inanışlara göre, kötülük yapanların öldükten sonra ceza görecekleri yer, tamu2. جهنم [جَهَنَّم]Anlamı: dinî inanışlara göre, kötülük yapanların öldükten sonra ceza görecekleri yer, tamu3. سعير [سَعِير]Anlamı: dinî inanışlara göre, kötülük yapanların öldükten sonra ceza görecekleri yer, tamu4. سقر [سَقَر]Anlamı: dinî inanışlara göre, kötülük yapanların öldükten sonra ceza görecekleri yer, tamu5. نار [نار]Anlamı: dinî inanışlara göre, kötülük yapanların öldükten sonra ceza görecekleri yer, tamu6. هاوية [هاوِيَة]Anlamı: dinî inanışlara göre, kötülük yapanların öldükten sonra ceza görecekleri yer, tamu -
10 estamp
1. تصويرة [تَصْوِيرَة]Anlamı: metal, tahta vb. üzerine kazıldıktan sonra basılan resim2. رسم [رَسْم]Anlamı: metal, tahta vb. üzerine kazıldıktan sonra basılan resim3. شكل [شَكْل]Anlamı: metal, tahta vb. üzerine kazıldıktan sonra basılan resim4. صورة [صُورَة]Anlamı: metal, tahta vb. üzerine kazıldıktan sonra basılan resim5. لوحة [لَوْحَة]Anlamı: metal, tahta vb. üzerine kazıldıktan sonra basılan resim6. نقش [نَقْش]Anlamı: metal, tahta vb. üzerine kazıldıktan sonra basılan resim -
11 geri
1. خلف [خَلْف]Anlamı: arka, bir şeyin sonra gelen bölümü, art2. ظهر [ظَهْر]Anlamı: arka, bir şeyin sonra gelen bölümü, art3. قفاء [قَفَاء]Anlamı: arka, bir şeyin sonra gelen bölümü, art4. وراء [وَرَاءَ]Anlamı: arka, bir şeyin sonra gelen bölümü, art -
12 taharetlenmek
1. استحم [اِسْتَحَمَّ]Anlamı: aptas yaptıktan sonra temizlemek2. اغتسل [اِغْتَسَلَ]Anlamı: aptas yaptıktan sonra temizlemek3. تحمم [تَحَمَّمَ]Anlamı: aptas yaptıktan sonra temizlemek4. تطهر [تَطَهَّرَ]Anlamı: aptas yaptıktan sonra temizlemek -
13 ahiret
1. الآزفة [الآزِفَة]Anlamı: dinî inanışa göre, insann öldükten sonra dirilip sonsuza kadar kalacağı ve tanrı'ya dünya hayatının hesabını vereceği yer, öteki dünya2. غاشية [غاشِيَة]Anlamı: dinî inanışa göre, insann öldükten sonra dirilip sonsuza kadar kalacağı ve tanrı'ya dünya hayatının hesabını vereceği yer, öteki dünya3. قارعة [قارِعَة]Anlamı: dinî inanışa göre, insann öldükten sonra dirilip sonsuza kadar kalacağı ve tanrı'ya dünya hayatının hesabını vereceği yer, öteki dünya -
14 artmak
1. ازداد [اِزْدادَ]Anlamı: eskisinden daha çok çoğalmak2. استفاض [اِسْتَفَاضَ]Anlamı: eskisinden daha çok çoğalmak3. تبقى [تَبَقَّى]4. تزايد [تَزَايَدَ]Anlamı: eskisinden daha çok çoğalmak5. تكاثر [تكَاثَرَ]Anlamı: eskisinden daha çok çoğalmak6. توافر [تَوَافَرَ]Anlamı: eskisinden daha çok çoğalmak7. توفر [تَوَفَّرَ]Anlamı: eskisinden daha çok çoğalmak8. زاد [زادَ]Anlamı: eskisinden daha çok çoğalmak9. سئر [سَئِرَ]10. ظل [ظَلَّ]11. غزر [غَزُرَ]Anlamı: eskisinden daha çok çoğalmak12. كثر [كَثُرَ]Anlamı: eskisinden daha çok çoğalmak13. وفر [وَفَّرَ]Anlamı: eskisinden daha çok çoğalmak -
15 bulgur
1. برغل [بُرْغُل]2. جريش [جَرِيش]3. فريك [فَرِيك] -
16 cehennemlik
1. رجيم [رَجِيم]2. لعين [لَعِين]3. ملعون [مَلْعُون] -
17 dölüt
1. حبل [حَبَل]Anlamı: embriyonun, bütün organları belirdikten sonra aldığı ad2. حمل [حَمْل]Anlamı: embriyonun, bütün organları belirdikten sonra aldığı ad3. حميل [حَمِيل]Anlamı: embriyonun, bütün organları belirdikten sonra aldığı ad -
18 altı
-
19 ayran
1. روب [رَوْب]Anlamı: süt veya yoğurt yayıkta çalkalanarak yağı alındıktan sonra kalan sulu bölüm2. لبن [لَبَن]Anlamı: süt veya yoğurt yayıkta çalkalanarak yağı alındıktan sonra kalan sulu bölüm -
20 buz
1. جليد [جَلِيد]Anlamı: suyun donduktan sonra aldığı hâl2. جمد [جَمَد]Anlamı: suyun donduktan sonra aldığı hâl
См. также в других словарях:
sonra — 1. zərf Bir işin, hadisənin baş verməsində zaman ardıcıllığı göstərən zaman zərfi. Əvvəlcə müəllim, sonra uşaqlar danışdı. – Qonaq əvvəlcə Bayramla, sonra da Məşədibəylə vidalaşıb çıxdı. M. Hüs.. On beş gün sonra aparılan işlərin ilk nəticəsi… … Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti
sonra — zf. 1) Daha ileri bir zamanda, müteakiben, önce karşıtı Hadi sen git yağmur bastırmadan ben sonra gelirim. A. İlhan 2) Daha uzak ve ileri bir yerde Bahçeden sonra geriye dönerek biraz da sokaklarda dolaştık. R. N. Güntekin 3) Makam, sıra, değer… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Beş Yıl Önce, On Yıl Sonra — Жанры поп музыка Годы 1981 наст. время Страна … Википедия
neden sonra — zf. 1) Aradan bir hayli zaman geçince O adamın neden sonra ismini öğrendiler. Y. K. Beyatlı 2) İş işten geçtikten sonra Şu karşıdan gelen dilber / Gelir amma neden sonra Âşık Ömer … Çağatay Osmanlı Sözlük
Beş Yıl Önce, On Yıl Sonra — (5 years ago, 10 years later) was a Turkish band of the 1980s.They represented Turkey at the Eurovision Song Contest 1984 with the song Halay and reached 12th position and 37 points.The members of the band were Nilgün Onatkut, Atakan Ünüvar,… … Wikipedia
Beş Yıl Önce, On Yıl Sonra — (türk.: fünf Jahre früher, zehn Jahre später) war eine türkische Band aus den 1980er Jahren. Sie vertraten die Türkei beim Eurovision Song Contest 1984 mit dem Lied Halay und belegten Rang zwölf, was damals für dieses Land eine gute Platzierung… … Deutsch Wikipedia
balık ağa girdikten sonra aklı başına gelir — insan, tedbirsizliği yüzünden bir felakete uğradıktan ve iş işten geçtikten sonra neden şöyle yapmadım, neden böyle yapmadım diye üzülür anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
evvela can, sonra canan — önce can, sonra sevgili anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
kasımdan on gün evvel ek, on gün sonra ekme — ekim zamanı kasımdan on gün önce biter, kasımdan on gün sonra ekilen tohum verimli olmaz anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
önce can sonra canan — insanlar bencildir, önce kendilerini, sonra yakınlarını düşünürler anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
tekerlek kırıldıktan sonra yol gösteren çok olur — sonucu kötü çıktıktan sonra bir davranış üzerine akıl öğreten çok bulunur anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük