Перевод: с русского на турецкий

с турецкого на русский

atlatmak

  • 1 отделываться

    несов.; сов. - отде́латься
    1) ( избавляться) kurtulmak, atlatmak, başından atmak / savmak

    от тебя́ не отде́лаешься! — senden kurtuluş yok!

    отде́латься небольши́ми сса́динами — kazayı ufak sıyrıklarla atlatmak

    легко́ / дёшево отде́латься — ucuz kurtulmak

    Русско-турецкий словарь > отделываться

  • 2 избавляться

    несов.; сов. - изба́виться
    kurtulmak; kendini kurtarmak; başından atmak / savmak; atlatmak ( отделываться); yakayı kurtarmak / sıyırmak; kendini sıyırmak; sıyrılmak (выворачиваться, сваливать с плеч)

    изба́виться от боле́зни — (yakaladığı) hastalıktan kurtulmak

    избавля́ться от опа́сности — tehlikeyi atlatmak

    он ника́к не мо́жет изба́виться от спле́тен — dedikodudan bir türlü yakasını kurtaramıyor

    Русско-турецкий словарь > избавляться

  • 3 избегать

    несов.; сов. - избежа́ть, избе́гнуть
    1) kaçınmak; kaçmak; sakınmak

    избега́ть отве́тственности — sorumluluk yüklenmekten kaçınmak

    избега́ть просту́ды — soğuk almaktan sakınmak

    он стал избега́ть нас — bizden kaçar oldu

    2) kurtulmak; atlatmak

    избежа́ть смерте́льной опа́сности — ölüm tehlikesini atlatmak

    избежа́ть аре́ста — tutuklanmaktan kurtulmak

    Русско-турецкий словарь > избегать

  • 4 дёшево

    ucuz,
    ucuza
    * * *
    ucuz; ucuza

    дёшево купи́ть что-л.ucuza almak

    ••

    дёшево отде́латься — ucuz kurtulmak / atlatmak

    Русско-турецкий словарь > дёшево

  • 5 завтрак

    kahvaltı
    * * *
    м
    kahvaltı; sabah kahvaltısı
    ••

    корми́ть за́втраками — bugün git yarın gel diye atlatmak

    Русско-турецкий словарь > завтрак

  • 6 кормить

    yemek vermek
    * * *
    1) yedirmek; (karnını) doyurmak; yem vermek; yemlemek (скот, домашнюю птицу)

    накорми́ ребёнка — çocuğu yedir / doyur

    2) тк. несов. (ребёнка, детёныша своим молоком) emzirmek

    кормя́щая мать — emzikli anne

    3) тк. несов., перен. ( содержать) geçindirmek, beslemek

    корми́ть (свою́) семью́ — ailesini geçindirmek / beslemek

    ••

    корми́ть вшей — прост. derisi bit beslemek

    корми́ть гру́дью — emzirmek

    корми́ть за́втраками — bugün git yarın gel diye atlatmak

    Русско-турецкий словарь > кормить

  • 7 опасность

    ж
    tehlike; vahamet; varta

    опа́сность ране́ния — yaranın vahameti

    с опа́сностью для жи́зни — ölümü göze alarak

    избежа́ть опа́сности — tehlikeyi / vartayı atlatmak

    Русско-турецкий словарь > опасность

См. также в других словарях:

  • atlatmak — i 1) Atlama işini yaptırmak 2) Basında başka ilgililerden önce bir haberin yayımlanmasını sağlamak 3) mec. Kötü bir durumu geçiştirmek, savmak Bana sorarsanız işin en güç tarafını atlattık. T. Buğra 4) mec. Başından savmak Bu Kurul u atlatıncaya… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hafif atlatmak — kötü bir durumdan çok az bir zararla kurtulmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kaza atlatmak — kaza tehlikesi geçirmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tehlike atlatmak — büyük zarar ve sıkıntılara yol açacak bir olayı savuşturmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ucuz atlatmak (veya kurtulmak) — zor veya tehlikeli durumdan az zararla sıyrılmak Bizim tekrar tekrar dinlemeyi sevdiğimiz bu fıkrayı anlatırken o hâlâ bu işten ucuz kurtulmuş olmasının heyecanını duyardı. A. Ş. Hisar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • vartayı atlatmak — tehlikeli bir durumdan kurtulmak Her türlü vartayı kazasız belasız atlatıp... A. İlhan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • deveye hendek atlatmak — birine yapılması çok zor, hemen hemen imkânsız olan işleri yaptırabilmek Görülüyor ki insanlara bir şeyi anlatmak deveye hendek atlatmaktan güçtür. S. Birsel …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • atlatma — is. Atlatmak işi Birleşik Sözler atlatma haber …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • danışıklı dövüş — is. Başkalarını aldatmak veya atlatmak için önceden yapılmış gizli anlaşmaya dayanan davranış, şike …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • deve — is., hay. b. Geviş getiren memelilerden, boynu uzun, sırtında bir veya iki hörgücü olan, yük taşımakta kullanılan hayvan (Camelus) Birleşik Sözler deveboynu deve dikeni deve dişi deve döşlü deveelması devegözü …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ekmek — 1. i, er 1) Bir bitkiyi üretmek için toprağa tohum atmak veya gömmek 2) Toprağı ekip biçmek için kullanmak Ancak senede otuz dönüm ekebiliyor. M. Ş. Esendal 3) e Serpmek Yemeğe biber ekmek. 4) mec. Bir şeyin başlamasına yol açacak sebepleri… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»