-
1 ateş
شعلةلظىلهبلهيبنار -
2 ateş
1. شعلة [شُعْلَة]2. لظى [لَظًى]3. لهب [لَهَب]4. لهيب [لَهِيب]5. نار [نار] -
3 ateş böceği
حباحبيراع -
4 ateş böceği
1. حباحب [حُبَاحِب]Anlamı: karanlıkta ışıldayan böcek2. يراع [يَرَاع]Anlamı: karanlıkta ışıldayan böcek -
5 kor
1. بصة [بَصَّة]2. بصوة [بَصْوَة]3. جذوة [جَذْوَة]4. جذوة [جُذْوَة]5. جذوة [جِذْوَة]6. جمرة [جَمْرَة]7. قبس [قَبَس]8. مقباس [مِقْباس] -
6 ocak
1. أتون [أَتُّون]Anlamı: ateş yakmaya yarayan, pişirme için kullanılan yer2. تنور [تَنُّور]Anlamı: ateş yakmaya yarayan, pişirme için kullanılan yer3. فرن [فُرْن]Anlamı: ateş yakmaya yarayan, pişirme için kullanılan yer4. قمين [قَمِين]Anlamı: ateş yakmaya yarayan, pişirme için kullanılan yer5. مخبز [مَخْبِز]Anlamı: ateş yakmaya yarayan, pişirme için kullanılan yer6. مصطلى [مُصْطَلًى]Anlamı: ateş yakmaya yarayan, pişirme için kullanılan yer7. يناير [يَنَايِر]Anlamı: yılın 31 gün süren birinci ayı, kânun-ı sani -
7 alev
1. شعلة [شُعْلَة]Anlamı: ateş, alaz2. لظى [لَظًى]Anlamı: ateş, alaz3. لهب [لَهَب]Anlamı: ateş, alaz4. لهيب [لَهِيب]Anlamı: ateş, alaz5. نار [نار]Anlamı: ateş, alaz -
8 cız
1. شعلة [شُعْلَة]Anlamı: çocuk dilinde ateş2. لظى [لَظًى]Anlamı: çocuk dilinde ateş3. لهب [لَهَب]Anlamı: çocuk dilinde ateş4. لهيب [لَهِيب]Anlamı: çocuk dilinde ateş5. نار [نار]Anlamı: çocuk dilinde ateş -
9 yalazlanmak
1. أج [أَجَّ]Anlamı: ateş alevle yanmak2. تأرث [تَأَرَّثَ]Anlamı: ateş alevle yanmak3. توقد [تَوَقَّدَ]Anlamı: ateş alevle yanmak4. توهج [تَوَهَّجَ]Anlamı: ateş alevle yanmak -
10 aspirin
1. أسبرين [أَسْبِرِين]Anlamı: ağrı kesici ce ateş düşürücü olarak kullanılan beyaz renkli ekşimtrak ilâç2. أسبيرين [أَسْبِيرِين]Anlamı: ağrı kesici ce ateş düşürücü olarak kullanılan beyaz renkli ekşimtrak ilâç -
11 harlamak
1. اشتعل [اِشْتَعَلَ]Anlamı: (ateş için) kuvvetlenmek2. اضطرم [اِضْطَرَمَ]Anlamı: (ateş için) kuvvetlenmek -
12 kıvılcım
1. شرارة [شَرَارَة]2. شررة [شَرَرَة] -
13 çakmak taşı
قداح [قَدَّاح] -
14 ekmek kadayıfı
قطائف [قَطَائِف] -
15 körük
منفاخ [مِنْفَاخ]Anlamı: ateş üfleyen alet -
16 maşa
ملقط [مِلْقَط] -
17 nâr
نار [نار]Anlamı: ateş -
18 od
نار [نار]Anlamı: ateş -
19 sacayağı
منصب [مِنْصَب]Anlamı: ateş üzerine tencere vb. komaya yarayan üç ayaklı demir destek -
20 sacayak
منصب [مِنْصَب]Anlamı: ateş üzerine tencere vb. komaya yarayan üç ayaklı demir destek
- 1
- 2
См. также в других словарях:
Ates — is a surname, and may refer to:* Nejla Ates (born 1933), Turkish belly dancer and actress * Seyran Ates (born 1963), German lawyer * Sonny Ates (born 1935), retired American racecar driveree also* Ate (disambiguation) * Ateş … Wikipedia
Ates — ist der Familienname folgender Personen: Necati Ateş (* 1980), türkischer Fußballspieler Seyran Ateş (* 1963), deutsche Frauenrechtlerin … Deutsch Wikipedia
Ateş — ist der Familienname folgender Personen: Ahmed Ateş (1911–1966), türkischer Orientalist und Erforscher der persischen Literatur Necati Ateş (* 1980), türkischer Fußballspieler Seyran Ateş (* 1963), deutsche Frauenrechtlerin, Rechtsanwältin,… … Deutsch Wikipedia
Ateş — is a Turkish surname, and may refer to:* Murat Ateş (born 1988), Turkish football player * Necati Ateş (born 1980), Turkish football player … Wikipedia
ates — ates; ates·tine; … English syllables
ateş — is., Far. āteş 1) Yanıcı cisimlerin tutuşmasıyla beliren ısı ve ışık, od, nâr Uygarlık ateşten doğmuştur. 2) Tutuşmuş olan cisim 3) Isıtmak, pişirmek için kullanılan yer veya araç Yemeği ateşten indirdim. 4) Patlayıcı silahların atılması Top… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Ates — türkischer Familienname zu türk. ates »Feuer; Eifer« … Wörterbuch der deutschen familiennamen
ateş! — ask. ateş etmek için verilen komut … Çağatay Osmanlı Sözlük
âteş — (F.) [ ﺶﺕﺁ ] ateş … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
ATEŞ — f. Odun vs. gibi maddelerin yanmasından hasıl olan hâl. Od, nâr. * Kızgınlık, hararet. * Hiddet, gazab, şiddet. * Hayvanın çevik, hareketli ve oynak olması. * Yangın. * Gözyaşı. * Hastalık. * Harb, savaş.(Ateş unsuru, kâinatın bütün kısımlarını… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ATEŞ-PÂ — f. Ateş gibi. * Mc: Atik, çevik … Yeni Lügat Türkçe Sözlük