-
1 aslında
в сущности -
2 اصولا
aslında -
3 درواقع
aslında -
4 asıl
благоро́дный* * *1. выпад. -slı1) осно́ва, основа́ниеyazının aslı resimdir — осно́вой письма́ явля́ется рису́нок
2) оригина́л, по́длинникasıl gibi, aslına mutabıktır / uygundur — соотве́тствует по́длиннику, с по́длинным ве́рно
belgenin aslı — оригина́л докуме́нта
3) происхожде́ние, род; ко́рни разг.ailenizin aslını biliyor musunuz? — вам изве́стны ко́рни ва́шей семьи́?
4) достове́рность2. выпад. -slıbu haberin aslı yok — э́то изве́стие недостове́рно
1) по́длинный, настоя́щийasıl bahar — настоя́щая весна́
asıl nüsha — оригина́льный экземпля́р, оригина́л, по́длинник
2) основно́йasıl sebep — гла́вная причи́на
3. выпад. -slıbizim memleketimizin asıl nüfusu köylüdür — основно́е населе́ние в на́шей стране́ - крестья́не
гла́вным о́бразомasıl bundan üzülüyordu — он гла́вным о́бразом из-за э́того пережива́л
kabahatı asıl bundadır — его́ вина́ и́менно в э́том
aslında — по существу́, на са́мом де́ле, в действи́тельности
••- asıl astarı olmamak
- işin aslını astarını bilmiyorum
- aslı çıkmak
- aslı faslı yok
См. также в других словарях:
aslında — zf. Asıl olarak … Çağatay Osmanlı Sözlük
çürük tahta çivi tutmaz — aslında yaramaz olan veya sonradan o duruma getirilen şeyi, ne kadar uğraşsanız da işe yarar duruma getiremezsiniz anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
burslan — aslında bebür denen hayvan; erkek ad ı III, 418 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
tigin — aslında köle anlamına iken sonra hakan oğullarına verilen ungun I, 355,357, 413; III, 368 bkz: tegin … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
AN-ASL — Aslında, hakikatında, aslından … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
DÂR-I RİDDE — Aslında Müslim iken sonradan irtidâd eden veya bir zaman İslâmiyeti kabul etmiş iken sonradan mürted olan şahısların hâkim bulundukları yer.(Darürridde, yani: Mürtedlerden müteşekkil bir taifenin istilâ ederek hakimiyetleri altına aldıkları… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HADD-İ ZÂTINDA — Aslında. Yaradılışında … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HIRZ-I BİGAYRİHÎ — Aslında eşya saklamaya mahsus olmayan, izin almadan girilebilen ve konacak malların yanında muhafızı olan yer. (Yol, mescid, meydan gibi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
LİGAYRİHÎ HARAM — Aslında helâl olup, başkasının hakkı olduğu için veya neticeleri itibarı ile haram olan şey. Meselâ cuma namazı esnasında ticaret yapmak gibi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜBTEDE' — Aslında yok iken yeni çıkmış olan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İSHAN — Aslında kalınlık demek olan sihan ve sehânetten kalınlaştırmak demektir. Siklet de sehanetin lâzımı olmak itibariyle: Falan kimseyi, hastalığı veya yarası ağırlaştırdı, yerinden kımıldatmaz etti. mânâsına İshanehül maraz evilcerh denilir. Harbde… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük