См. также в других словарях:
anlatmak — i, e 1) Bir konu üzerinde açıklama yapmak, açıklamada bulunmak, bilgi vermek, izah etmek Gece sabaha kadar düşündüğü şeyleri babasına da anlatmak isterdi. P. Safa 2) İnandırmak, ikna etmek Derdinizi ona anlatmak kolay değil. 3) nsz Söylemek,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
meram (veya meramını) anlatmak — isteğini, derdini anlatmak Gözlerini siyasi ihtiraslar bürüyen kimselere meram anlatmak mümkün olmamıştı. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
cahile söz anlatmak, deveye hendek atlatmaktan güçtür — ne kadar uğraşılırsa uğraşılsın deve hendekten atlatılamaz, cahile söz anlatmak bundan da zor bir şeydir anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
ezbere anlatmak — okunan bir şeyi olduğu gibi, bozmadan anlatmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
dolaylı anlatmak — anıştırmak, ima etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
dert anlatmak — derdini dökmek Elimden çeker alır, kime dert anlatırım o zaman? A. Gündüz … Çağatay Osmanlı Sözlük
masal okumak (veya anlatmak) — inandırıcı olmayan, oyalayıcı sözlerle kandırmaya çalışmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
laf anlatmak — sözünü dinletmek, karşıdakini ikna edinceye kadar konuşmak Aralarından bir tanesi ille de laf anlatacağım diye çene patlatıp duruyormuş. Ç. Altan … Çağatay Osmanlı Sözlük
tefhim etmek — anlatmak, bildirmek Hâkim, kararını tefhim etti … Çağatay Osmanlı Sözlük
ukturmak — anlatmak I, 223 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
DERMEYAN ETMEK — Anlatmak, söylemek, iddia ve defi de bulunmak. Beyân. İleri sürmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük