Перевод: со всех языков на арабский

с арабского на все языки

anlama

  • 1 zeki

    1. ألمعي [أَلْمَعِيّ]
    Anlamı: anlama, kavrama yeteneği olan, zekâsı olan, anlak olan kimse
    2. بصير [بَصِير]
    Anlamı: anlama, kavrama yeteneği olan, zekâsı olan, anlak olan kimse
    3. ذكي [ذَكِيّ]
    Anlamı: anlama, kavrama yeteneği olan, zekâsı olan, anlak olan kimse
    4. فاطن [فاطِن]
    Anlamı: anlama, kavrama yeteneği olan, zekâsı olan, anlak olan kimse
    5. فطن [فَطِن]
    Anlamı: anlama, kavrama yeteneği olan, zekâsı olan, anlak olan kimse
    6. فطين [فَطِين]
    Anlamı: anlama, kavrama yeteneği olan, zekâsı olan, anlak olan kimse
    7. فهم [فَهِم]
    Anlamı: anlama, kavrama yeteneği olan, zekâsı olan, anlak olan kimse
    8. فهامة [فَهَّامَة]
    Anlamı: anlama, kavrama yeteneği olan, zekâsı olan, anlak olan kimse
    9. كيس [كَيِّس]
    Anlamı: anlama, kavrama yeteneği olan, zekâsı olan, anlak olan kimse
    10. لحن [لَحِن]
    Anlamı: anlama, kavrama yeteneği olan, zekâsı olan, anlak olan kimse
    11. لوذعي [لَوْذَعِيّ]
    Anlamı: anlama, kavrama yeteneği olan, zekâsı olan, anlak olan kimse
    12. مبصر [مُبْصِر]
    Anlamı: anlama, kavrama yeteneği olan, zekâsı olan, anlak olan kimse
    13. متبصر [مُتَبَصِّر]
    Anlamı: anlama, kavrama yeteneği olan, zekâsı olan, anlak olan kimse
    14. مستبصر [مُسْتَبْصِر]
    Anlamı: anlama, kavrama yeteneği olan, zekâsı olan, anlak olan kimse
    15. نابه [نابِه]
    Anlamı: anlama, kavrama yeteneği olan, zekâsı olan, anlak olan kimse
    16. نبه [نَبِه]
    Anlamı: anlama, kavrama yeteneği olan, zekâsı olan, anlak olan kimse
    17. نبيه [نَبِيه]
    Anlamı: anlama, kavrama yeteneği olan, zekâsı olan, anlak olan kimse

    Türkçe-Arapça Sözlük > zeki

  • 2 kafa

    1. ألمعية [أَلْمَعِيَّة]
    Anlamı: anlama kabiliyeti, zeka
    2. استبصار [اِسْتِبْصار]
    Anlamı: anlama kabiliyeti, zeka
    3. بصارة [بَصَارَة]
    Anlamı: anlama kabiliyeti, zeka
    4. بصر [بَصَر]
    Anlamı: anlama kabiliyeti, zeka
    5. بصيرة [بَصِيرة]
    Anlamı: anlama kabiliyeti, zeka
    6. ذكاء [ذَكَاء]
    Anlamı: anlama kabiliyeti, zeka
    7. رأس [رَأْس]
    Anlamı: baş, ser
    8. رأي [رَأْي]
    Anlamı: zihniyet, görüş
    9. عرض [عَرْض]
    Anlamı: zihniyet, görüş
    10. فراسة [فِرَاسَة]
    Anlamı: anlama kabiliyeti, zeka
    11. فطانة [فَطَانَة]
    Anlamı: anlama kabiliyeti, zeka
    12. فطنة [فِطْنَة]
    Anlamı: anlama kabiliyeti, zeka
    13. فكر [فِكْر]
    Anlamı: zihniyet, görüş
    14. قول [قَوْل]
    Anlamı: zihniyet, görüş
    15. قولة [قَوْلَة]
    Anlamı: zihniyet, görüş
    16. كلمة [كَلِمَة]
    Anlamı: zihniyet, görüş
    17. كياسة [كِيَاسَة]
    Anlamı: anlama kabiliyeti, zeka
    18. مقترح [مُقْتَرَح]
    Anlamı: zihniyet, görüş
    19. نباهة [نَبَاهَة]
    Anlamı: anlama kabiliyeti, zeka
    20. نبه [نُبْه]
    Anlamı: anlama kabiliyeti, zeka
    21. نظر [نَظَر]
    Anlamı: zihniyet, görüş
    22. هامة [هامَة]
    Anlamı: baş, ser
    23. عقل [عَقْل]
    Anlamı: anlama kabiliyeti, zeka

    Türkçe-Arapça Sözlük > kafa

  • 3 zekâvet

    1. ألمعية [أَلْمَعِيَّة]
    Anlamı: çabuk anlama ve kavrama, zekâ
    2. استبصار [اِسْتِبْصار]
    Anlamı: çabuk anlama ve kavrama, zekâ
    3. بصارة [بَصَارَة]
    Anlamı: çabuk anlama ve kavrama, zekâ
    4. بصر [بَصَر]
    Anlamı: çabuk anlama ve kavrama, zekâ
    5. بصيرة [بَصِيرة]
    Anlamı: çabuk anlama ve kavrama, zekâ
    6. تأمل [تَأَمُّل]
    Anlamı: çabuk anlama ve kavrama, zekâ
    7. ذكاء [ذَكَاء]
    Anlamı: çabuk anlama ve kavrama, zekâ
    8. فراسة [فِرَاسَة]
    Anlamı: çabuk anlama ve kavrama, zekâ
    9. فطانة [فَطَانَة]
    Anlamı: çabuk anlama ve kavrama, zekâ
    10. فطنة [فِطْنَة]
    Anlamı: çabuk anlama ve kavrama, zekâ
    11. كياسة [كِيَاسَة]
    Anlamı: çabuk anlama ve kavrama, zekâ
    12. نباهة [نَبَاهَة]
    Anlamı: çabuk anlama ve kavrama, zekâ
    13. نبه [نُبْه]
    Anlamı: çabuk anlama ve kavrama, zekâ

    Türkçe-Arapça Sözlük > zekâvet

  • 4 irfan

    1. دراية [دِرَايَة]
    Anlamı: bilme, anlama
    2. عرف [عَرَفَ]
    Anlamı: bilme, anlama
    3. فقه [فِقْه]
    Anlamı: bilme, anlama
    4. فهم [فَهْم]
    Anlamı: bilme, anlama
    5. معرفة [مَعْرِفَة]
    Anlamı: bilme, anlama
    6. وعي [وَعْي]
    Anlamı: bilme, anlama
    7. علم [عِلْم]
    Anlamı: bilme, anlama

    Türkçe-Arapça Sözlük > irfan

  • 5 kavrama

    1. إدراك [إِدْراك]
    Anlamı: kavramak işi, anlama
    2. دبرياج [دِبْريَاج]
    3. شعور [شُعُور]
    Anlamı: kavramak işi, anlama
    4. فقه [فِقْه]
    Anlamı: kavramak işi, anlama
    5. فهم [فَهْم]
    Anlamı: kavramak işi, anlama
    6. معرفة [مَعْرِفَة]
    Anlamı: kavramak işi, anlama
    7. وعي [وَعْي]
    Anlamı: kavramak işi, anlama

    Türkçe-Arapça Sözlük > kavrama

  • 6 akıl

    1. إرب [إِرْب]
    Anlamı: düşünme, anlama ve kavrama gücü
    2. إيصاء [إِيصاء]
    Anlamı: öğüt, salık verilen yol
    3. إيعاز [إِيعاز]
    Anlamı: öğüt, salık verilen yol
    4. حافظة [حافِظَة]
    5. ذهن [ذِهْن]
    Anlamı: düşünme, anlama ve kavrama gücü
    6. لب [لُبّ]
    Anlamı: düşünme, anlama ve kavrama gücü
    7. نصح [نُصْح]
    Anlamı: öğüt, salık verilen yol
    8. نصيحة [نَصِيحَة]
    Anlamı: öğüt, salık verilen yol
    9. نهى [نُهًى]
    Anlamı: düşünme, anlama ve kavrama gücü
    10. نهية [نُهْيَة]
    Anlamı: düşünme, anlama ve kavrama gücü
    11. وصية [وَصِيَّة]
    Anlamı: öğüt, salık verilen yol
    12. وعظ [وَعْظ]
    Anlamı: öğüt, salık verilen yol

    Türkçe-Arapça Sözlük > akıl

  • 7 anlık

    1. تعرف [تَعَرُّف]
    Anlamı: duyu ve iradeden ayrı olarak düşünülen bilme melekesi, anlama gücü, müdrike, entelekt
    2. شعور [شُعُور]
    Anlamı: duyu ve iradeden ayrı olarak düşünülen bilme melekesi, anlama gücü, müdrike, entelekt
    3. فهم [فَهْم]
    Anlamı: duyu ve iradeden ayrı olarak düşünülen bilme melekesi, anlama gücü, müdrike, entelekt
    4. وعي [وَعْي]
    Anlamı: duyu ve iradeden ayrı olarak düşünülen bilme melekesi, anlama gücü, müdrike, entelekt
    5. علم [عِلْم]
    Anlamı: duyu ve iradeden ayrı olarak düşünülen bilme melekesi, anlama gücü, müdrike, entelekt

    Türkçe-Arapça Sözlük > anlık

  • 8 anlayış

    1. إدراك [إِدْراك]
    Anlamı: zihniyet, telâkki, anlama biçimi
    2. استيعاب [اِسْتِيعاب]
    Anlamı: zihniyet, telâkki, anlama biçimi
    3. فهم [فَهْم]
    Anlamı: zihniyet, telâkki, anlama biçimi
    4. وعي [وَعْي]
    Anlamı: zihniyet, telâkki, anlama biçimi

    Türkçe-Arapça Sözlük > anlayış

  • 9 takdir

    1. إعجاب [إِعْجاب]
    Anlamı: beğenme, değer verme
    2. تثمين [تَثْمِين]
    Anlamı: değre biçme
    3. تقدير [تَقْدِير]
    Anlamı: değre biçme
    4. تقدير [تَقْدِير]
    Anlamı: beğenme, değer verme
    5. فقه [فِقْه]
    Anlamı: anlama
    6. فهم [فَهْم]
    Anlamı: anlama
    7. معرفة [مَعْرِفَة]
    Anlamı: anlama
    8. علم [عِلْم]
    Anlamı: anlama

    Türkçe-Arapça Sözlük > takdir

  • 10 idrakli

    1. محتلم [مُحْتَلِم]
    2. مدرك [مُدْرِك]
    3. مميز [مُمَيِّز]

    Türkçe-Arapça Sözlük > idrakli

  • 11 izan

    1. إدراك [إِدْراك]
    Anlamı: anlayış, anlama
    2. استيعاب [اِسْتِيعاب]
    Anlamı: anlayış, anlama

    Türkçe-Arapça Sözlük > izan

  • 12 kavrayış

    1. إدراك [إِدْراك]
    Anlamı: kavrama, anlama yetisi
    2. فهم [فَهْم]
    Anlamı: kavrama, anlama yetisi

    Türkçe-Arapça Sözlük > kavrayış

  • 13 vukuf

    1. فهم [فَهِمَ]
    Anlamı: anlama, bilme
    2. علم [عِلْم]
    Anlamı: anlama, bilme

    Türkçe-Arapça Sözlük > vukuf

См. также в других словарях:

  • anlama — is. 1) Anlamak işi, vukuf 2) fel. Bir olay veya önermenin daha önce bilinen bir kanunun veya formülün sonucu olduğunu görme …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • anlama — «Anlamaq»dan f. is …   Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti

  • İDDİRA' — Anlama, derketme, kavrama, fehmetme. * Hile ile aldatma. * (Kadın) saçını tarayıp salıverme …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • anlayış — is. 1) Anlama işi veya biçimi, telakki Ama doğrusu Hugo yu artık uzun uzun okuyamıyoruz, onun şiiri, şiir anlayışı bizden çok uzaklaştı. N. Ataç 2) Bir toplum veya topluluktaki bireylerde görüş ve inanış etmenlerinin etkisiyle beliren düşünme… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • iki anlamlılık — is., ğı 1) İki anlama gelme durumu 2) İki anlama yorumlanabilme durumu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ZİHİN — (Zihn) Anlama, bilme, hatırlama kuvveti. Anlama kuvvet ve istidadı. Hıfz kabiliyeti. (Bak: Dima …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • Ölürüm Sana — Studio album by Tarkan Released 1997 Recorded Recorded at Erekli Tunç, Istanbul Pl …   Wikipedia

  • Tarkan (album) — Infobox Album | Name = Tarkan Type = Compilation Artist = Tarkan Released = 27 September 1999 Recorded = Erekli Tunç, Imaj Istanbul Plak (Istanbul, Turkey) ADS Guillaume Tell (France), Dynamic Work (Milan, Italy), Black Out (Belgium) Genre = Pop… …   Wikipedia

  • Olurum Sana — Ölürüm Sana Ölürüm Sana Album par Tarkan Sortie 1997 Durée 48:00 Genre(s) Pop Producteur(s) Mehmet Söğütoğlu Label Istanbul Plak …   Wikipédia en Français

  • Tarkan (album) — Tarkan Album par Tarkan Sortie 1998 Durée 62:55 Genre Pop Producteur Mehmet Söğütoğlu, Laurent Marimbert Label Universal …   Wikipédia en Français

  • Ölürüm Sana — Album par Tarkan Sortie 1997 Durée 48:00 Genre Pop Producteur Mehmet Söğütoğlu Label Istanbul Plak …   Wikipédia en Français

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»