Перевод: со всех языков на английский

с английского на все языки

anlaşmak

  • 1 anlaşmak

    v. come to an agreement, reach an agreement, agree, get along, get along with, settle with, come to terms; settle, bargain, close, compound, compromise, concert, conspire, covenant, fix on, fix up on, getting on with, go along; make a bargain

    Turkish-English dictionary > anlaşmak

  • 2 anlaşmak

    "to understand each other; to come to an agreement, to come to terms; to get on with sb; to get on well (with sb)"

    İngilizce Sözlük Türkçe > anlaşmak

  • 3 anlaşmak

    1. to understand each other. 2. to come to an understanding, reach an agreement.

    Saja Türkçe - İngilizce Sözlük > anlaşmak

  • 4 bakımı için anlaşmak

    v. farm out

    Turkish-English dictionary > bakımı için anlaşmak

  • 5 fiyatta anlaşmak

    v. strike a bargain

    Turkish-English dictionary > fiyatta anlaşmak

  • 6 gizlice anlaşmak

    v. collude, conspire

    Turkish-English dictionary > gizlice anlaşmak

  • 7 iyi anlaşmak

    v. get along with, rub along, stand in with

    Turkish-English dictionary > iyi anlaşmak

  • 8 pazarlıkta anlaşmak

    v. strike a bargain

    Turkish-English dictionary > pazarlıkta anlaşmak

  • 9 anlaşmamak

    v. (neg. form of anlaşmak) come to an agreement, reach an agreement, agree, get along, get along with, settle with, come to terms; settle, bargain, close, compound, compromise, concert, conspire, covenant, fix on, fix up on, getting on with, go along; make a bargain

    Turkish-English dictionary > anlaşmamak

  • 10 üç

    ,-çü three. - adım (atlama) sports hop, step, and jump. - aşağı beş yukarı roughly, approximately. - aşağı beş yukarı anlaşmak (for a buyer and a seller) to agree on a price (after bargaining). - aşağı beş yukarı dolaşmak to pace or wander back and forth, pace or wander up and down. Ü- Aylar Islam the months of Rajab, Sha´ban, and Ramazan. - beş three or four, a few. -e beşe bakmamak not to haggle over trifling sums (while bargaining). - buçuk atmak slang to be afraid that something will go wrong, have kittens. - direkli yelkenli three-masted sailing vessel, three-master. - günlük seyisliği var, kırk yıllık at boku eşeler. colloq. He´s only been here a short while, yet he´s already poking his nose into matters that are over his head. - otuzluk/otuzunda very old, aged, ancient (person). - şeritli yol three-lane highway or road.

    Saja Türkçe - İngilizce Sözlük > üç

См. также в других словарях:

  • anlaşmak — nsz 1) Düşünce, duygu, amaç bakımından birleşmek, antant kalmak Uyuşmazlığın her safhasında taraflar da anlaşarak Yüksek Hakem Kuruluna başvurabilir. Anayasa 2) le Sözleşmek, sözleşme imzalamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • antant kalmak — anlaşmak, uzlaşmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • itilaf etmek — anlaşmak, uyuşmak, uygun olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ittifak etmek — anlaşmak, uyuşmak, bağlaşmak Hazır bulunanların hepsi tatlı dil, güler yüz taraftarlığında ittifak etmiş gibiydiler. Ö. Seyfettin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • mutabakat sağlamak — anlaşmak, uzlaşmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bir kazanda kaynamak — anlaşmak, uyuşmak, bağdaşmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • İTİLAF — Anlaşmak. Görüşmek. Uyuşmak. Muvafakat. * Cem olmak, birikmek …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • kesişmek — nsz, le 1) Birbirini kesmek 2) Pazarlıkta, herhangi bir fiyatta anlaşmak 3) argo Erkek ve kadın, bakışlarla anlaşmak 4) mat. Bir nokta veya çizgi üzerinde birbirine kavuşmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • anlaşıvermek — nsz, le Çabucak anlaşmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • anlaşma — is. 1) Anlaşmak işi 2) Devletler arası siyasal, ekonomik, kültürel vb. alanlarda yapılan uzlaşma ve bu uzlaşmanın tespit edildiği belge, uyuşma, itilaf, antant Kültür anlaşması. 3) Sözleşme Birleşik Sözler çerçeve anlaşma centilmenlik anlaşması… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bağdaşmak — le 1) Anlaşmak, uzlaşmak, uymak, imtizaç etmek Gerçekle bağdaşmayan ihtiraslar, insanın duygusunu hüzünden tedirginliğe hatta tiksintiye kadar zorluyor. T. Buğra 2) Çocuk oyunlarında arkadaş olmak 3) e Bağdaş kurup oturmak İçerde, peykelere… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»