-
1 anlaşmak
vi sich verstehenel kol yordamıyla \anlaşmak ( fam) sich mit Händen und Füßen verständigen -
2 anlaşmak
anlaşmak sich verstehen; (-de) sich verständigen (über A) -
3 anlaşma
anlaşma s2) Verständigung f -
4 bağdaşmak
-
5 yordam
См. также в других словарях:
anlaşmak — nsz 1) Düşünce, duygu, amaç bakımından birleşmek, antant kalmak Uyuşmazlığın her safhasında taraflar da anlaşarak Yüksek Hakem Kuruluna başvurabilir. Anayasa 2) le Sözleşmek, sözleşme imzalamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
antant kalmak — anlaşmak, uzlaşmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
itilaf etmek — anlaşmak, uyuşmak, uygun olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ittifak etmek — anlaşmak, uyuşmak, bağlaşmak Hazır bulunanların hepsi tatlı dil, güler yüz taraftarlığında ittifak etmiş gibiydiler. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
mutabakat sağlamak — anlaşmak, uzlaşmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
bir kazanda kaynamak — anlaşmak, uyuşmak, bağdaşmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
İTİLAF — Anlaşmak. Görüşmek. Uyuşmak. Muvafakat. * Cem olmak, birikmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
kesişmek — nsz, le 1) Birbirini kesmek 2) Pazarlıkta, herhangi bir fiyatta anlaşmak 3) argo Erkek ve kadın, bakışlarla anlaşmak 4) mat. Bir nokta veya çizgi üzerinde birbirine kavuşmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
anlaşıvermek — nsz, le Çabucak anlaşmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
anlaşma — is. 1) Anlaşmak işi 2) Devletler arası siyasal, ekonomik, kültürel vb. alanlarda yapılan uzlaşma ve bu uzlaşmanın tespit edildiği belge, uyuşma, itilaf, antant Kültür anlaşması. 3) Sözleşme Birleşik Sözler çerçeve anlaşma centilmenlik anlaşması… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bağdaşmak — le 1) Anlaşmak, uzlaşmak, uymak, imtizaç etmek Gerçekle bağdaşmayan ihtiraslar, insanın duygusunu hüzünden tedirginliğe hatta tiksintiye kadar zorluyor. T. Buğra 2) Çocuk oyunlarında arkadaş olmak 3) e Bağdaş kurup oturmak İçerde, peykelere… … Çağatay Osmanlı Sözlük