-
1 aldırmak
I vt2) ( getirtmek) bringen [o holen] lassenbademcik \aldırmak die Mandeln herausnehmençocuk \aldırmak (ein Kind) abtreibenaldırma! sei unbekümmert!, nimm's nicht so schwer!hiç aldırmayın! seien Sie ganz unbekümmert!sözlerine aldırmamak seine Worte nicht ernst nehmen -
2 aldırmak
çocuk aldırmak sich (D) ein Kind abtreiben lassen; Beachtung schenken (meist verneint); (es) wichtig nehmen;aldırma! mach dir nichts daraus! -
3 aldırmak
-i, -e1) переводи́ть кого (в другое место и т. п.)2) удаля́тьbedemcik aldırmak — удали́ть гла́нды
çocuk aldırmak — сде́лать або́рт
3) вмеща́ть -
4 aldırmak
1) В, Д заставля́ть брать (покупа́ть)pazardan öteberi aldırmak — попроси́ть купи́ть на база́ре того́-друго́го
2) Д обраща́ть внима́ние, придава́ть значе́ние, принима́ть всерьёз -
5 aldırmak
алдыру -
6 aldırmak
v. pay attention, mind, take heed of, bother about, heed -
7 aldırmak
dan standin -
8 aldırmak
1. Aldırmaq2. Əhəmiyyət vermək; könlünə toxunmaq -
9 aldırmak
зыгорэ гъакIоу къегъэхьын -
10 aldırmak
اعتنىرقبعني -
11 aldırmak
1. اعتنى [اِعْتَنَى]Anlamı: değer vermek, önem vermek2. رقب [رَقَبَ]Anlamı: değer vermek, önem vermek3. عني [عُنِيَ]Anlamı: değer vermek, önem vermek -
12 aldırmak
"to make sb take; to get sb to take; to have sth out; to mind, to care (about), to pay attention; to worry" -
13 aldırmak
1. /ı, a/ to have (someone) get (something). 2. /ı, a/ to have (someone) come (to). 3. /a/ to mind, pay attention (to). 4. /ı/ to have (something) surgically removed. Aldırma. colloq. Never mind./Don´t worry. -
14 nefes aldırmak
v. wind -
15 soluk aldırmak
v. respite -
16 bademciklerini aldırmak
to have one's tonsils out -
17 çocuk aldırmak
to have one's child aborted, to have an abortion, to abort -
18 алдыру
aldırmak -
19 اعتنى
aldırmak; bakmak; gözetmek; özenmek; tınmak; umursamak -
20 رقب
aldırmak; bakmak; denetlemek; gözetmek; kollamak
См. также в других словарях:
aldırmak — nsz 1) Alma işini yaptırmak Söyledim, söyledim, bir urgan aldıramadım. N. Cumalı 2) i, e Getirtmek Ne yaptı yaptı, nişanlısını oraya aldırdı. C. Uçuk 3) Vücuttan herhangi bir parçayı veya organı sağlık sebebiyle çıkarttırmak Bademcik aldırmak.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çocuk aldırmak — tıp kadın karnındaki bebeği hekime ameliyatla aldırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
alturmak — aldırmak I, 223 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
aldırma — is. Aldırmak işi Birleşik Sözler yağ aldırma … Çağatay Osmanlı Sözlük
çocuk — is., ğu 1) Küçük yaştaki oğlan veya kız Çocuğun bir sütninesi vardı. R. H. Karay 2) Soy bakımından oğul veya kız, evlat Anası olacak bir kadın çocuğu omuzundan yakalamış. B. R. Eyuboğlu 3) Bebeklik ile erginlik arasındaki gelişme döneminde… … Çağatay Osmanlı Sözlük
paylaştırmak — i, e Herkese kendi payına düşeni aldırmak veya vermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
sığdırmak — i, e Bir şeyi bir kabın veya bir yerin içine aldırmak Kitapları çantaya sığdıramadım … Çağatay Osmanlı Sözlük
kan vermek — 1) hastaya, yaralıya kan aktarmak 2) kan nakli için kan aldırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
saurman — paye ile harmani alt üst edup rüzgyara aldırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
aldamak — aldatmak I, 273, 472 alduzmak malını elinden aldırmak, soyulmak II 87 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
bagdatmak — güreşte sarmaya aldırmak II, 327, 364, 365 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini