-
1 alan
حيزدائرةساحةغيطمتسعمجالمدىمضمارميدان -
2 alan
1. حيز [حَيِّز]Anlamı: düz,, açık ve genişyer, meydan, saha2. حيز [حَيِّز]Anlamı: bir konu veya çalışma çevresi3. دائرة [دائِرَة]Anlamı: bir konu veya çalışma çevresi4. ساحة [ساحَة]Anlamı: düz,, açık ve genişyer, meydan, saha5. ساحة [ساحَة]Anlamı: bir konu veya çalışma çevresi6. غيط [غَيْط]Anlamı: bir konu veya çalışma çevresi7. متسع [مُتَّسَع]Anlamı: bir konu veya çalışma çevresi8. مجال [مَجَال]Anlamı: düz,, açık ve genişyer, meydan, saha9. مجال [مَجَال]Anlamı: bir konu veya çalışma çevresi10. مدى [مَدًى]Anlamı: düz,, açık ve genişyer, meydan, saha11. مدى [مَدًى]Anlamı: bir konu veya çalışma çevresi12. مضمار [مِضْمار]Anlamı: bir konu veya çalışma çevresi13. مضمار [مِضْمار]Anlamı: düz,, açık ve genişyer, meydan, saha14. ميدان [مَيْدان]Anlamı: düz,, açık ve genişyer, meydan, saha15. ميدان [مَيْدان]Anlamı: bir konu veya çalışma çevresi16. ميدان [مِيدان]Anlamı: bir konu veya çalışma çevresi17. ميدان [مِيدان]Anlamı: düz,, açık ve genişyer, meydan, saha -
3 alan topu
تنس -
4 alan topu
تنس [تِنِس]Anlamı: tenis -
5 zorba
1. باغ [باغٍ]Anlamı: gücüne güvenerek başkalarının hakkını alan, müstebit2. جائر [جائِر]Anlamı: gücüne güvenerek başkalarının hakkını alan, müstebit3. جور [جَوْر]Anlamı: gücüne güvenerek başkalarının hakkını alan, müstebit4. حائف [حائِف]Anlamı: gücüne güvenerek başkalarının hakkını alan, müstebit5. طاغ [طاغٍ]Anlamı: gücüne güvenerek başkalarının hakkını alan, müstebit6. عاد [عادٍ]Anlamı: gücüne güvenerek başkalarının hakkını alan, müstebit7. عدو [عَدُوّ]Anlamı: gücüne güvenerek başkalarının hakkını alan, müstebit8. غالب [غالِب]Anlamı: gücüne güvenerek başkalarının hakkını alan, müstebit9. غلاب [غَلَّاب]Anlamı: gücüne güvenerek başkalarının hakkını alan, müstebit10. متحكم [مُتَحَكِّم]Anlamı: gücüne güvenerek başkalarının hakkını alan, müstebit11. متعسف [مُتَعَسِّف]Anlamı: gücüne güvenerek başkalarının hakkını alan, müstebit12. مستبد [مُسْتَبِدّ]Anlamı: gücüne güvenerek başkalarının hakkını alan, müstebit13. مضطهد [مُضْطَهِد]Anlamı: gücüne güvenerek başkalarının hakkını alan, müstebit14. معاد [مُعَاد]Anlamı: gücüne güvenerek başkalarının hakkını alan, müstebit15. معتد [مُعْتَدٍ]Anlamı: gücüne güvenerek başkalarının hakkını alan, müstebit -
6 iltifatlı
1. أليف [أَلِيف]Anlamı: gönül alan2. أنس [أَنَس]Anlamı: gönül alan3. أنس [أَنِس]Anlamı: gönül alan4. حار [حارّ]Anlamı: gönül alan5. خليط [خَلِيط]Anlamı: gönül alan6. رضي [رَضِيّ]Anlamı: gönül alan7. لطيف [لَطِيف]Anlamı: gönül alan8. مؤانس [مُؤَانِس]Anlamı: gönül alan9. مؤنس [مُؤْنِس]Anlamı: gönül alan10. مخلص [مُخْلِص]Anlamı: gönül alan11. ودي [ودِّيّ]Anlamı: gönül alan12. ودود [وَدُود]Anlamı: gönül alan -
7 eğlendirici
1. ترفيهي [تَرْفِيهِيّ]Anlamı: eğlendiren, gülmece niteliği alan2. ظريف [ظَرِيف]Anlamı: eğlendiren, gülmece niteliği alan3. فكه [فَكِه]Anlamı: eğlendiren, gülmece niteliği alan4. كيس [كَيِّس]Anlamı: eğlendiren, gülmece niteliği alan5. مؤانس [مُؤَانِس]Anlamı: eğlendiren, gülmece niteliği alan6. مؤنس [مُؤْنِس]Anlamı: eğlendiren, gülmece niteliği alan7. مسل [مُسَلٍّ]Anlamı: eğlendiren, gülmece niteliği alan8. مله [مُلْهٍ]Anlamı: eğlendiren, gülmece niteliği alan9. مليح [مَلِيح]Anlamı: eğlendiren, gülmece niteliği alan10. منكت [مُنَكِّت]Anlamı: eğlendiren, gülmece niteliği alan11. نكات [نَكَّات]Anlamı: eğlendiren, gülmece niteliği alan -
8 loş
1. أقتم [أَقْتَم]Anlamı: yeterince aydınlık olmayan, az ışık alan2. دامج [دامِج]Anlamı: yeterince aydınlık olmayan, az ışık alan3. دامس [دامِس]Anlamı: yeterince aydınlık olmayan, az ışık alan4. دجة [دُجَّة]Anlamı: yeterince aydınlık olmayan, az ışık alan5. دجية [دُجْيَة]Anlamı: yeterince aydınlık olmayan, az ışık alan6. دجي [دَجِيّ]Anlamı: yeterince aydınlık olmayan, az ışık alan7. ظلماء [ظَلْماء]Anlamı: yeterince aydınlık olmayan, az ışık alan8. ظلمة [ظُلْمَة]Anlamı: yeterince aydınlık olmayan, az ışık alan9. قاتم [قاتِم]Anlamı: yeterince aydınlık olmayan, az ışık alan10. معتم [مُعْتِم]Anlamı: yeterince aydınlık olmayan, az ışık alan11. مكفهر [مُكْفَهِرّ]Anlamı: yeterince aydınlık olmayan, az ışık alan -
9 dolandırıcı
1. أزعر [أَزْعَر]2. خطاف [خُطَّاف]3. سارق [سارِق]4. سلاب [سَلَّاب]5. لص [لِصّ]6. مختلس [مُخْتَلِس]7. مسترق [مُسْتَرِق]8. نهاب [نَهَّاب] -
10 aydın
1. متعلم [مُتَعَلِّم]Anlamı: kültürlü, okumuş kimse2. متنور [مُتَنَوِّر]Anlamı: kültürlü, okumuş kimse3. مثقف [مُثَقَّف]Anlamı: kültürlü, okumuş kimse4. مستنير [مُسْتَنِير]Anlamı: ışik alan, ışıklı, kültürlü, okumuş, görgülü, ileri görüşlü, münevver, kolay anlaşılan, vazıh5. مشع [مُشِعّ]Anlamı: ışik alan, ışıklı, kültürlü, okumuş, görgülü, ileri görüşlü, münevver, kolay anlaşılan, vazıh6. مضاء [مُضَاء]Anlamı: ışik alan, ışıklı, kültürlü, okumuş, görgülü, ileri görüşlü, münevver, kolay anlaşılan, vazıh7. مضيء [مُضِيء]Anlamı: ışik alan, ışıklı, kültürlü, okumuş, görgülü, ileri görüşlü, münevver, kolay anlaşılan, vazıh8. منار [مُنَار]Anlamı: ışik alan, ışıklı, kültürlü, okumuş, görgülü, ileri görüşlü, münevver, kolay anlaşılan, vazıh9. منور [مُنَوَّر]Anlamı: ışik alan, ışıklı, kültürlü, okumuş, görgülü, ileri görüşlü, münevver, kolay anlaşılan, vazıh10. منير [مُنِير]Anlamı: ışik alan, ışıklı, kültürlü, okumuş, görgülü, ileri görüşlü, münevver, kolay anlaşılan, vazıh -
11 meydan
-
12 meydanlık
-
13 büzüşmek
1. تجعد [تَجَعَّدَ]Anlamı: büzülerek alan hacmini küçültmek2. تجعد [تَجَعُّد]Anlamı: büzülerek alan hacmini küçültmek3. تجعيد [تَجْعِيد]Anlamı: büzülerek alan hacmini küçültmek4. تغضن [تَغَضَّنَ]Anlamı: büzülerek alan hacmini küçültmek5. تغضن [تَغَضُّن]Anlamı: büzülerek alan hacmini küçültmek6. تغضين [تَغْضِين]Anlamı: büzülerek alan hacmini küçültmek -
14 caiz
1. جائز [جائِز]Anlamı: işlenmesinde sakınca olmayan yapılıp ışlenmesine izin verilen, yakışık alan2. حلال [حَلَال]Anlamı: işlenmesinde sakınca olmayan yapılıp ışlenmesine izin verilen, yakışık alan3. حل [حِلّ]Anlamı: işlenmesinde sakınca olmayan yapılıp ışlenmesine izin verilen, yakışık alan4. حليل [حَلِيل]Anlamı: işlenmesinde sakınca olmayan yapılıp ışlenmesine izin verilen, yakışık alan5. مرخص [مُرَخَّص]Anlamı: işlenmesinde sakınca olmayan yapılıp ışlenmesine izin verilen, yakışık alan6. مستساغ [مُسْتَسَاغ]Anlamı: işlenmesinde sakınca olmayan yapılıp ışlenmesine izin verilen, yakışık alan -
15 câmi
1. إجمالي [إِجْمالِيّ]Anlamı: toplayan, bir araya getiren, içine alan2. جامع [جامِع]Anlamı: toplayan, bir araya getiren, içine alan3. شامل [شامِل]Anlamı: toplayan, bir araya getiren, içine alan4. كلي [كُلِّيّ]Anlamı: toplayan, bir araya getiren, içine alan5. محيط [مُحِيطٌ]Anlamı: toplayan, bir araya getiren, içine alan6. عميم [عَمِيم]Anlamı: toplayan, bir araya getiren, içine alan -
16 maceracı
1. أرعن [أَرْعَن]2. أهوج [أَهْوَج]3. مجازف [مُجَازِف]4. مخاطر [مُخَاطِر]5. مغامر [مُغَامِر]6. نزق [نَزِق] -
17 maceraperest
1. أرعن [أَرْعَن]2. أهوج [أَهْوَج]3. مجازف [مُجَازِف]4. مخاطر [مُخَاطِر]5. مغامر [مُغَامِر]6. نزق [نَزِق] -
18 saha
-
19 avlu
1. باحة [باحَة]Anlamı: bir yapıı grubunun ortasında kalan üstü açık, duvarla çevirili alan2. بهو [بَهْو]Anlamı: bir yapıı grubunun ortasında kalan üstü açık, duvarla çevirili alan3. صالة [صالَة]Anlamı: bir yapıı grubunun ortasında kalan üstü açık, duvarla çevirili alan4. عرصة [عَرْصَة]Anlamı: bir yapıı grubunun ortasında kalan üstü açık, duvarla çevirili alan5. فناء [فِنَاء]Anlamı: bir yapıı grubunun ortasında kalan üstü açık, duvarla çevirili alan -
20 obua
1. زمر [زَمْر]Anlamı: orkestrada yer alan çift kalmışlı, tahta üflemeli çalgı2. زمارة [زَمَّارَة]Anlamı: orkestrada yer alan çift kalmışlı, tahta üflemeli çalgı3. شبابة [شَبَّابَة]Anlamı: orkestrada yer alan çift kalmışlı, tahta üflemeli çalgı4. قصبة [قَصَبَة]Anlamı: orkestrada yer alan çift kalmışlı, tahta üflemeli çalgı5. مزمار [مِزْمار]Anlamı: orkestrada yer alan çift kalmışlı, tahta üflemeli çalgı
См. также в других словарях:
Alan — can refer to: *Alan (name), the given name *Alan (automobile), a short lived German automobile *Alan (crater), a crater on the Moon *Alan (mythical creature), a race of winged spirits from Tinguian folklore;People *Alan (singer), Mexican boy band … Wikipedia
Alan — (lateinisch auch Alanus) ist ein männlicher Vorname. Inhaltsverzeichnis 1 Herkunft und Bedeutung 2 Namenstag 3 Varianten 4 Namensträger … Deutsch Wikipedia
Alan — alán (ant.) m. *Perro alano. * * * alán. m. desus. perro alano. * * * (as used in expressions) Alanbrooke (de Brookeborough), Alan Francis Brooke, 1 vizconde Arthur, Chester A(lan) Ayckbourn, Sir Alan Bennett, Alan Dershowitz, Alan (Morton) … Enciclopedia Universal
Alan — puede referirse a diversos conceptos: Nombre de Pila Alan Turing, matemático británico. Alan J. Pakula, productor y director estadounidense. Alan Alda, actor estadounidense. Alan García, Presidente del Perú desde julio de 2006. Alan Menken,… … Wikipedia Español
Alan Ke — Saltar a navegación, búsqueda Alan Ke (柯有綸, Traditional Pinyin Kē Yǒu Lún, Mandarín) (22 de enero de 1981), es un cantante y actor taiwanés, los generos musicales que el interpreta son: el rap, Rock, C rock y Mandopop. Contenido 1 Discogrfía 1.1… … Wikipedia Español
alan — alan; alan·gi·um; alan·tic; alan·tin; alan·to·lac·tone; … English syllables
alan — Alan, C est une espece de chien fort corpulent et furieux comme le Dogue d Angleterre, de teste grosse et courte, qui vient d une contrée d Epire, autrement dite Albanie, qui s appelle Molosse. Aucuns le distinguent en Alan gentil, qu ils disent… … Thresor de la langue françoyse
Alan — A*lan ([.a]*l[.a]n ), n. [OF. alan, alant; cf. Sp. alano.] A wolfhound. [Obs.] Chaucer. [1913 Webster] … The Collaborative International Dictionary of English
Alan Wu — is Chair of the Australian Youth Affairs Coalition, Australia s national non government youth affairs youth peak body. Elected when he was 21 years old, Wu is the youngest person ever to hold the position.In addition to this office, Wu holds a… … Wikipedia
Alan — m English and Scottish: of Celtic origin and uncertain derivation (possibly a diminutive of a word meaning ‘rock’). It was introduced into England by Breton followers of William the Conqueror, most notably Alan, Earl of Brittany, who was rewarded … First names dictionary
Alan — masc. proper name, 1066, from O.Bret. Alan, name of a popular Welsh and Breton saint; brought to England by the large contingent of Bretons who fought alongside William the Conqueror … Etymology dictionary