-
1 alçak
alçak niedrig; fig niederträchtig, gemein;alçak basınç Tief n, Tiefdruck m;fam alçak boylu kleinwüchsig;alçak sesle leise -
2 alçak
1) ( yüksek karşıtı) niedrig\alçak sandalye ein niedriger Stuhl\alçak tavan eine niedrige Zimmerdecke\alçak tavanlı bir oda ein niedriges Zimmer2) ( yüksek olmayan) tief3) ( kısa) kurz -
3 alçak
негодя́й (м) ни́зкий подле́ц (м) по́длый* * *озвонч. -ği; врз.ни́зкийalçağadam — ни́зкий / по́длый челове́к
alçak dağ — невысо́кая гора́
alçak iskemle — ни́зкая табуре́тка
alçak kıyı — поло́гий бе́рег
alçak tazyik — тех. ни́зкое давле́ние
••- alçak kabartmaalçak ata herkes biner — посл. на низкоро́слого коня́ любо́й мо́жет сесть
- alçak ses
- alçaktan uçuş -
4 alçak
(-ğı)1.1) ни́зкий в разн. знач.; невысо́кийalçak arazi — ни́зменность, низи́на
alçak boylu — ни́зкого ро́ста, низкоро́слый, ма́ленький (о человеке)
2) поло́гий (о траектории)3) перен. ни́зкий, по́длый, презре́нный2.1) низи́на2) перен. подле́ц, негодя́й◊
alçaktan — а) ни́зко, невысоко́; б) ти́хо, негро́мко -
5 alcak
[T alcak, Az alcaq, from OT *al-chaq]: lowA Concise Gagauz Dictionary with etymologies and Turkish, Azerbaijani and Turkmen cognates > alcak
-
6 alçak
түбән -
7 alçak
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > alçak
-
8 alçak su
низкая вода, малая вода, меженьİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > alçak su
-
9 alçak
adj. low, short, vile, cowardly, base, low down, rascally, humble, baseborn, contemptible, dastardly, ignoble, lousy, lowrise, misbegotten, nefarious, no good, recreant, scoundrelly, sneaking, sneaky, sordid, squat, villainous--------adv. low--------n. blackguard, heel, no good, ravisher, recreant, scoundrel, sneak, swob* * *1. despicable 2. hangdog 3. ignoble 4. low 5. rascally 6. scoundrel -
10 alçak
nizm--------pelît--------pes paye--------pest -
11 alçak
cichy; dolny; niski; nisko; podły -
12 alçak
лъхъанчэ/ лъахъшэ -
13 alçak
1. лъхъанчэ
2. (yüksek karşıtı) лъхъанчэ лъагэм къыпыщытыр -
14 alçak
(yere yakin) χαμηλός, (ahlaksiz) ποταπός -
15 alçak
Forbearing, gentle -
16 alçak
Forbearing, gentle -
17 alçak
حقيرخاسئخسيسدنيدنيءدونذليلسافلساقطلئيممنحطمنخفضمهينوضيع -
18 alçak
1. حقير [حَقِير]Anlamı: kötü ve ahlâksız2. خاسئ [خاسئ]Anlamı: kötü ve ahlâksız3. خسيس [خَسِيس]Anlamı: kötü ve ahlâksız4. دنيء [دَنِيء]Anlamı: kötü ve ahlâksız5. دني [دَنِيّ]Anlamı: kötü ve ahlâksız6. دون [دُون]Anlamı: kötü ve ahlâksız7. ذليل [ذَلِيل]Anlamı: kötü ve ahlâksız8. سافل [سافِل]Anlamı: kötü ve ahlâksız9. ساقط [ساقِط]Anlamı: kötü ve ahlâksız10. لئيم [لَئِيم]Anlamı: kötü ve ahlâksız11. منحط [مُنْحَطّ]Anlamı: kötü ve ahlâksız12. منخفض [مُنْخَفِض]Anlamı: yüksek olmayan13. مهين [مَهِين]Anlamı: kötü ve ahlâksız14. وضيع [وَضِيع]Anlamı: kötü ve ahlâksız -
19 alçak
"low; short; low, mean, base, vile, abject, ignoble, contemptible; son of a bitch, bastard, rascal" -
20 alçak
1. low. 2. mean, low, lowdown. - basınç low pressure. - frekans low frequency (of sound waves). - herif colloq. scoundrel, swine. - kabartma bas-relief, low relief. - ses 1. low voice. 2. low tone.
См. также в других словарях:
alçak — sf., ğı 1) Yerden uzaklığı az olan, yüksek karşıtı Alçak tavanlı bir oda. 2) Aşağı olan, yüksek olmayan (yer) 3) Kısa (boy) Alçak boylu bir adam. 4) mec. Bile bile en kötü, en ahlaksızca davranışlarda bulunan, aşağılık, soysuz, namert, rezil,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
alçak uçan yüce konar, yüce konan alçak uçar — alçak gönüllü olan toplum içinde saygı görür ve yücelir, kendisini herkesten üstün gören sevilmez ve toplum içinde iyi bir yer edinemez anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
alçak gönüllü — sf. Kendi değerini olduğundan aşağı gösteren, başkalarını küçük görmeyen, büyüklenmeyen (kimse), mütevazı Güzel çehreli müsteşar bey, nazır beyin kapıcısından daha alçak gönüllü idi. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
alçak gönüllülük — is., ğü Alçak gönüllü olma durumu, mahviyet … Çağatay Osmanlı Sözlük
alçak — yumuşak huylu, ince ki;i, uslu I, 41,100 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
alçak — bir kötü sıfat … Beypazari ağzindan sözcükler
alçak basınç — is., cı, meteor. Barometrede 760 mm altında bulunan, kötü havayı işaret eden hava durumu … Çağatay Osmanlı Sözlük
alçak gerilim — is., fiz. 1) Düşük voltajlı elektrik hattı 2) tek. Etki değeri bin volta kadar olan elektrik potansiyeli … Çağatay Osmanlı Sözlük
alçak kabartma — is. Heykel sanatında, yüzeyindeki çıkıntısı az olan kabartma … Çağatay Osmanlı Sözlük
alçak ses — is. 1) Hafif ses 2) müz. Kalın ses … Çağatay Osmanlı Sözlük
alçak yaylak — is., ğı, coğ. Devamlı oturma bölgesinde, normal tahıl ziraatı yapılan alanların bitişiğinde genellikle deniz seviyesinden 900 1200 m yükseklikteki yaylak … Çağatay Osmanlı Sözlük