-
1 afiyet
здоро́вье (чаще употр. в составе устойчивых словосочетаний)afiyet bulmak — вы́здороветь
afiyet olsun! — прия́тного аппети́та!, на [до́брое] здоро́вье!
afiyetle — с аппети́том, с удово́льствием (есть, пить что-л.)
-
2 afiyet
(-ti)а здоро́вьеafiyetteyim — я здоро́в
afiyetlel, afiyet olsun!, afiyet ola! — на здоро́вье!; прия́тного аппети́та!
afiyetle yemek — есть с удово́льствием
См. также в других словарях:
afiyetle — ağız tadıyla, keyifle Cezveyi sürüyor, fincana boşaltıyor, kahveyi afiyetle içiyordu. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
afiyet — is., Ar. ˁāfiyet Hasta olmama durumu, sağlık, esenlik Allah daha ziyade afiyet versin. N. Cumalı Birleşik Sözler kemaliafiyet Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller afiyet bulmak afiyet olsun afiyet şeker olsun afiyet üzere olmak afiyetle … Çağatay Osmanlı Sözlük
ona buna — is. Herkese Ona buna kendisi için çağrılar düzenlettiğini, oralara gidip afiyetle sofraya kurulduğunu anlatmıştı. S. İleri Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller ona buna dil uzatmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kazık yemek — aldatılmak, kazıklanmak O levhayı görünce istediği parayı verip afiyetle kazığı yiyerek çıkarsın. H. R. Gürpınar … Çağatay Osmanlı Sözlük