-
1 affetmek
affetmek (-i) entschuldigen (A); amnestieren, begnadigen (A); entheben (-den G);affedersiniz → af;als Vorwurf a affetmişsin sen onu hast du eine Ahnung! -
2 affetmek
vtaffedersiniz! verzeihen Sie!, Verzeihung!; ( özür dilerim) ich bitte um Entschuldigung!, entschuldigen Sie!, Entschuldigung!3) entlassen (- den aus) -
3 affetmek
-
4 affetmek
(ударение: áffetmek) извини́ть поми́ловать проща́ть* * *-i1) проща́ть, извиня́тьaffedersiniz! — прости́те!, извини́те!
2) разг. увольня́ть, отстраня́тьonu vazifesinden affettiler — его́ отстрани́ли от занима́емой до́лжности
-
5 affetmek
гафу итү; кичерү -
6 affetmek
v. forgive, excuse, pardon, condone, absolve; release, dismiss, remit* * *1. excuse 2. forgivingness -
7 affetmek
bexşandin--------borandin--------lêborîn -
8 affetmek
Bağışlamaq; əffetmək -
9 affetmek
darować; przebaczać; wybaczyć -
10 affetmek
В1) проща́ть, извиня́тьaffedersiniz, size bir şey soracağım — извини́те, я хочу́ зада́ть вам вопро́с
2) отстраня́ть, освобожда́тьonu vazifesinden affetmişler — его́ освободи́ли от обя́занностей
-
11 affetmek
αμνηστεύω, συγχωρώ -
12 affetmek
اغتفرسامحعذرعفىغفر -
13 affetmek
1. اغتفر [اِغْتَفَرَ]Anlamı: bağışlamak, hoşgörü ile karşılamak, mazur görmek2. سامح [سامَحَ]Anlamı: bağışlamak, hoşgörü ile karşılamak, mazur görmek3. عذر [عَذَرَ]Anlamı: bağışlamak, hoşgörü ile karşılamak, mazur görmek4. عفى [عَفَّى]Anlamı: bağışlamak, hoşgörü ile karşılamak, mazur görmek5. غفر [غَفَرَ]Anlamı: bağışlamak, hoşgörü ile karşılamak, mazur görmek -
14 affetmek
"to forgive, to excuse, to pardon ; to discharge, to dismiss" -
15 affetmek
1. /ı/ to forgive (an act). 2. /ı/ to excuse (a person). 3. /ı/ to pardon (a convict). 4. /ı/ to excuse, give leave. 5. /ı, dan/ to dismiss, discharge (someone) from (his job or a duty). Affedersiniz. I beg your pardon./Excuse me./I´m sorry. Affetmişsin sen onu! colloq. Excuse me but you are wrong! Affetmişsiniz.... colloq. Excuse me but you are wrong.: Affetmişsiniz, öyle bir şey demedim. Excuse me but I didn´t say that. -
16 affetmek
əfv etmək, bağışlamaq, günahından keçməkəfv etmək, bağışlamaq -
17 affetmek
odpustit; omluvit; pardonovat; prominout -
18 bağışlamak
1. أجدى [أَجْدَى]2. أعطى [أَعْطَى]3. أنعم [أَنْعَمَ]4. اغتفر [اِغْتَفَرَ]Anlamı: ceza vermekten vazgeçmek, affetmek5. خول [خَوَّلَ]6. سامح [سامَحَ]Anlamı: ceza vermekten vazgeçmek, affetmek7. عذر [عَذَرَ]Anlamı: ceza vermekten vazgeçmek, affetmek8. غفر [غَفَرَ]Anlamı: ceza vermekten vazgeçmek, affetmek9. منح [مَنَحَ]10. وهب [وَهَبَ] -
19 affolunmak
страд. от affetmek -
20 affetmemek
v. (neg. form of affetmek) forgive, excuse, pardon, condone, absolve; release, dismiss, remit
- 1
- 2
См. также в других словарях:
affetmek — i, der, Ar. ˁafv + T. etmek 1) Bağışlamak 2) Hoşgörü ile karşılamak, mazur görmek Beni affedin, gelemeyeceğim. 3) den Görev veya işten çıkarmak Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller … Çağatay Osmanlı Sözlük
af — is., ffı, Ar. ˁafv 1) Bir suçu, bir kusuru veya bir hatayı bağışlama 2) Mazur görülme Bu görevden affımı dilerim. 3) Görevden çıkarılma Kardeşinin vazifeden affı kararlaşmış. Birleşik Sözler affedilmek affetmek affettirmek affeylemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
affeylemek — i, Ar. ˁafv + T. eylemek Affetmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
bağışlamak — i, e 1) Bir mal veya hakkı karşılık beklemeden birine vermek, teberru etmek Bütün malını Kızılay a bağışladı. 2) Herhangi bir kötü davranış için ceza vermekten vazgeçmek, affetmek Çocuk elindeki çiçek demetini kumandanın ayağı altına atarak:… … Çağatay Osmanlı Sözlük
mazur görmek — kusura bakmamak, hoş görmek, bağışlamak, affetmek Büyük işler deruhte etmemiş insanların, bu husustaki tereddütlerini mazur görmelidir. Atatürk … Çağatay Osmanlı Sözlük
