-
21 acele etmek
1) спеши́ть, торопи́тьсяacele etmezsen treni kaçıracaksın — е́сли ты не поторо́пишься, то опозда́ешь на по́езд
2) суети́ться, испы́тывать нетерпе́ниеacele etme daha vaktimiz çok var — не суети́сь, у нас ещё мно́го вре́мени
-
22 acele acele
поспе́шно, торопли́во -
23 acele etmek
ашыгу -
24 acele ederek
1. hurrying (prep.) 2. hastening (prep.) 3. bustling (prep.) -
25 acele edilmiş
rushed (adj.) -
26 acele etme
n. scurry* * *1. hurrying (n.) 2. rush (n.) 3. scurry (n.) -
27 acele etmeden
adv. leisurely, at leisure* * *leisurely -
28 acele ettirme
hastening (n.) -
29 acele ile
adv. with a rush, hurriedly, hustily, rashly, posthaste, hotfoot, headlong, headfirst* * *1. hurriedly 2. hasty (adv.) -
30 acele ile söyle
splutter (v.) -
31 acele kaç
scamper (v.) -
32 acele kaçış
scamper (n.) -
33 acele eden
adj. hurried -
34 acele eder misiniz lütfen
Would you please hurry -
35 acele etmeden alınan kararlar
n. second thoughts -
36 acele etmek
shake a leg -
37 acele etmeyin
Take your time. -
38 acele ettirilmek
v. be rushed -
39 acele ettirmek
v. hasten, rush, hurry, bundle, hurry up!, bustle up, hustle -
40 acele giden
adj. precipitant
См. также в других словарях:
acele — variant of a seal v. Obs. to seal … Useful english dictionary
acele — sf., Ar. ˁacele 1) Hızlı yapılan, çabuk, tez, ivedi 2) zf. Vakit geçirmeden, tez olarak Acele bir karar vermek ihtiyacındayım. P. Safa 3) is. Çabuk davranma Birleşik Sözler acele posta Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller acele etmek acele ile… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ACELE — Accord Centre Européen de Libre Échange. Anciennement = « Groupe de Visegrad », comportant 4 pays : Hongrie, Pologne, Slovaquie, Rép. Tchèque. En décembre 1992, ces 4 pays fondent l ACELE (anglais = CEFTA/Central European Free Trade Agreement)… … Sigles et Acronymes francais
acele — (A.) [ ﻪﻠﺠﻋ ] acele … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
acele etmek — 1) çabuk davranmak, ivmek Aman, acele etmeli, vakit geçiyor. S. F. Abasıyanık 2) telaş etmek, sabırsızlanmak Acele etme, konuşuruz, sırası var. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
acele yürüyen yolda kalır — iş yaparken acele eden şaşırır, işini bitiremez anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
acèle — sphacèle … Dictionnaire des rimes
þacele — see þæcele … Old to modern English dictionary
acele — v. a. == seal. RG. 510. See asele … Oldest English Words
ACELE — Çabuk, çabukluk. Bir işi çabuk yapmaya ve çabuk bitirmeye çalışma, ivedilik … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
acele posta — is. Özel ücreti olan ve alıcısına hızlı bir biçimde teslim edilen posta … Çağatay Osmanlı Sözlük