Перевод: со всех языков на все языки

со всех языков на все языки

acısız

  • 1 acısız

    1) ( tadı acı olmayan) nicht scharf gewürzt
    2) ( ağrı duyulmayan) schmerzlos, schmerzfrei
    \acısız bir doğum eine schmerzlose Geburt
    3) ( fig) sorgenfrei
    \acısız bir yaşam ein sorgenfreies Leben

    Sözlük Türkçe-Almanca kompakt > acısız

  • 2 acısız

    acısız schmerzlos; fig sorgenfrei

    Türkçe-Almanca sözlük > acısız

  • 3 acısız

    1) пре́сный (без горечи, без кислоты)
    2) безболе́зненный

    acısız doğum — безболе́зненные ро́ды

    3) перен. беззабо́тный

    acısız bir yaşam — беззабо́тная жизнь

    Türkçe-rusça sözlük > acısız

  • 4 acısız

    безболе́зненный

    acısız diş tedavisi — лече́ние зубо́в без бо́ли

    acısız olarak — безболе́зненно, без бо́ли

    Büyük Türk-Rus Sözlük > acısız

  • 5 acısız

    adj. not hurting, causing no pain; painless, without pain; mild, not spicy, without seasoning
    * * *
    1. pain free 2. painless

    Turkish-English dictionary > acısız

  • 6 acısız

    bêjan

    Türk-Kürt Sözlük > acısız

  • 7 acısız

    باش
    بش
    بشوش
    بهج
    بهيج
    جذل
    جذلان
    حلو
    زاهر
    سعيد
    طرب
    فرح
    فرحان
    مبتهج
    مبسوط
    متهلل
    محبور
    مرتاح
    مسرور
    مسعود
    مغبوط
    مغتبط
    منبسط

    Türkçe-Arapça Sözlük > acısız

  • 8 acısız

    1. باش [باشّ]
    Anlamı: üzüntü, sıkıntı olmayan, kedersiz
    2. بش [بَشّ]
    Anlamı: üzüntü, sıkıntı olmayan, kedersiz
    3. بشوش [بشوش]
    Anlamı: üzüntü, sıkıntı olmayan, kedersiz
    4. بهج [بَهِج]
    Anlamı: üzüntü, sıkıntı olmayan, kedersiz
    5. بهيج [بَهِيج]
    Anlamı: üzüntü, sıkıntı olmayan, kedersiz
    6. جذل [جَذِل]
    Anlamı: üzüntü, sıkıntı olmayan, kedersiz
    7. جذلان [جَذْلَان]
    Anlamı: üzüntü, sıkıntı olmayan, kedersiz
    8. حلو [حُلْو]
    9. زاهر [زاهِر]
    Anlamı: üzüntü, sıkıntı olmayan, kedersiz
    10. سعيد [سعِيد]
    Anlamı: üzüntü, sıkıntı olmayan, kedersiz
    11. طرب [طَرِب]
    Anlamı: üzüntü, sıkıntı olmayan, kedersiz
    12. فرح [فَرِح]
    Anlamı: üzüntü, sıkıntı olmayan, kedersiz
    13. فرحان [فَرْحان]
    Anlamı: üzüntü, sıkıntı olmayan, kedersiz
    14. مبتهج [مُبْتَهِج]
    Anlamı: üzüntü, sıkıntı olmayan, kedersiz
    15. مبسوط [مَبْسُوط]
    Anlamı: üzüntü, sıkıntı olmayan, kedersiz
    16. متهلل [مُتَهَلِّل]
    Anlamı: üzüntü, sıkıntı olmayan, kedersiz
    17. محبور [مَحْبُور]
    Anlamı: üzüntü, sıkıntı olmayan, kedersiz
    18. مرتاح [مُرْتاح]
    Anlamı: üzüntü, sıkıntı olmayan, kedersiz
    19. مسرور [مَسْرُور]
    Anlamı: üzüntü, sıkıntı olmayan, kedersiz
    20. مسعود [مَسْعُود]
    Anlamı: üzüntü, sıkıntı olmayan, kedersiz
    21. مغبوط [مَغْبُوط]
    Anlamı: üzüntü, sıkıntı olmayan, kedersiz
    22. مغتبط [مُغْتَبِط]
    Anlamı: üzüntü, sıkıntı olmayan, kedersiz
    23. منبسط [مُنبَسِط]
    Anlamı: üzüntü, sıkıntı olmayan, kedersiz

    Türkçe-Arapça Sözlük > acısız

  • 9 acısız

    "painless; (yiyecek) mild, not hot, without pepper"

    İngilizce Sözlük Türkçe > acısız

  • 10 acısız

    1. painless. 2. lacking in peppery seasoning, not hot, mild. 3. (something) that is free of worries, carefree.

    Saja Türkçe - İngilizce Sözlük > acısız

  • 11 acısız ölüm

    n. euthanasia

    Turkish-English dictionary > acısız ölüm

  • 12 ağrı-acısız

    I
    прил.
    1. безболезненный
    2. нормальный
    3. неутомительный
    II
    нареч.
    1. безболезненно
    2. без печали, без горя, не зная горя. Ağrı-acısız yaşamaq жить без печали
    3. неутомительно

    Azərbaycanca-rusca lüğət > ağrı-acısız

  • 13 ağrı-acısız

    безболезнено.

    Азербайджанско-русский словарь > ağrı-acısız

  • 14 pain free

    acısız

    English-Turkish dictionary > pain free

  • 15 pain free

    acısız

    English-Turkish new dictionary > pain free

  • 16 painless

    acısız

    English-Turkish new dictionary > painless

  • 17 باش

    acısız; bahtlı; bahtiyar; başkan; emir; gailesiz; gamsız; gönenmek; hoşnut; kedersiz; keyifli; kıvançlı; memnun; mesut; mutlu; neşeli; şen; üzüntüsüz

    Arabic-Turkish dictionary > باش

  • 18 بش

    acısız; açılmak; bahtlı; bahtiyar; coşmak; ferahlamak; ferahlanmak; gailesiz; gamsız; gönenmek; hazzetmek; hoşlanmak; hoşlaşmak; hoşnut; kedersiz; keyifli; kıvançlı; kıvanmak; memnun; mesut; mutlu; neşeli; sevinçli; şen; üzüntüsüz

    Arabic-Turkish dictionary > بش

  • 19 بشوش

    acısız; bahtlı; bahtiyar; gailesiz; gamsız; gönenmek; hoşnut; kedersiz; keyifli; kıvançlı; memnun; mesut; mutlu; neşeli; şen; üzüntüsüz

    Arabic-Turkish dictionary > بشوش

  • 20 بهج

    acısız; ağrısız; bahtlı; bahtiyar; coşmak; ferahlamak; ferahlanmak; gailesiz; gamsız; hazzetmek; hoşlanmak; hoşlaşmak; hoşnut; kedersiz; keyifli; kıvançlı; kıvanmak; memnun; mesut; mutlu; neşeli; sevinçli; şen; şenlendirmek; üzüntüsüz; zevkli

    Arabic-Turkish dictionary > بهج

См. также в других словарях:

  • acısız — sf. 1) Tadı acı olmayan 2) Ağrı, sızı duyulmayan Acısız doğum. 3) mec. Üzüntüsü, sıkıntısı olmayan, kedersiz Acısız bir yaşam …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ağrı-acısız — z. Əziyyətsiz, əzabsız, asanlıqla. Nina İraida məsələsinin ağrı acısız həll olunduğu üçün əlimi sıxıb təşəkkür etdi. M. S. O …   Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti

  • acısızlık — is., ğı Acısız olma durumu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bibersiz — sf. 1) İçine biber katılmamış 2) Acısız …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kedersiz — sf. Acısız, üzüntüsüz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • üzüntüsüz — sf. 1) Üzüntüsü olmayan, sıkıntısız, acısız 2) zf. Üzüntüsüz bir biçimde, üzüntüsü olmadan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»