-
21 реле перегрузки
Турецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > реле перегрузки
-
22 сверхприбыль
Турецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > сверхприбыль
-
23 чрезмерная нагрузка
Турецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > чрезмерная нагрузка
-
24 чрезмерное давление
Турецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > чрезмерное давление
-
25 чрезмерный износ
Турецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > чрезмерный износ
-
26 перегрев
мaşırı ısınma; aşırı ısıtmaперегре́в мото́ра — motorun aşırı ısınması
избега́ть перегре́ва помеще́ний — odaları aşırı (derecede) ısıtmaktan kaçınmak
-
27 избыточный
fazla; artık; aşırıизбы́точные това́ры — artık mal
избы́точное пита́ние — aşırı besi
избы́точный проду́кт — эк. ürün fazlası
-
28 крайний
sonuncu* * *1) son; uçtakiкра́йний дом на у́лице — sokağın ucundaki / nihayetindeki ev
кра́йняя за́падная то́чка о́строва — adanın en batı noktası
2) ( предельный) sonв ка́честве кра́йнего сре́дства — son çare olarak
на кра́йней ско́рости — azami / son süratle
3) aşırı; olağanüstüкра́йняя нужда́ / бе́дность — aşırı yoksulluk
кра́йние ме́ры — olağanüstü önlemler
4) → сущ., м, спорт. ( игрок нападения) açıkпра́вый кра́йний — sağ açık
••по кра́йней ме́ре — hiç olmazsa / değilse; en az ( не меньше чем)
на Кра́йнем Се́вере — Kuzey Kutup bölgesinde
-
29 неумеренный
ılımsız; aşırı; ölçüsüzнеуме́ренные тре́бования — ılımsız / aşırı talepler
-
30 перегревание
сaşırı ısınma; aşırı ısıtma -
31 перенапряжение
с1) aşırı gerilme / gerilim2) эл. aşırı gerilim -
32 перенаселённость
жnüfusu aşırı kalabalık olma, nüfus fazlasıперенаселённость го́рода — kentteki nüfusun aşırı kalabalık olması
-
33 перенаселённый
перенаселённый дом — oturanları / halkı aşırı kalabalık bir ev
-
34 переутомление
сaşırı yorgunluk, sürmenajфизи́ческое переутомле́ние — aşırı bedeni yorgunluk
переутомле́ние мышц — kas yorgunluğu
-
35 развязно
laubali(ce), aşırı serbestlikle; patavatsızca ( нагло)вести́ себя́ развя́зно — davranışları aşırı serbest olmak
-
36 развязный
laubali, aşırı serbest; patavatsız ( наглый)развя́зные мане́ры — aşırı serbest / laubali tavırlar
развя́зный тон — patavatsızca bir eda
-
37 самонадеянный
kendine güveni aşırı / fazla olanего́ самонаде́янный отве́т — kendine aşırı güvenerek verdiği cevap
-
38 чересчур
haddinden fazla* * *aşırı (derecede), haddinden fazlaчересчу́р горя́чий — aşırı sıcak
-
39 болезненно
в соч.боле́зненно восприня́ть что-л. — marizane karşılamak
боле́зненно относи́ться к чему-л. — bir şey hususunda (aşırı) hassasiyet göstermek
-
40 болезненный
hastalıklı* * *1) hastalıklı; marizaneболе́зненный ребёнок — hastalıklı çocuk
боле́зненная бле́дность — marizane sarılık
2) ( чрезмерный) marazı; aşırıболе́зненное самолю́бие — marazi gurur
3) ağrılıболе́зненный уку́с — ağrılı ısırık
••э́то - боле́зненный проце́сс — bu, sancılı bir süreçtir
См. также в других словарях:
aşırı — sf. 1) Alışılan veya dayanılabilen dereceden çok daha fazla, taşkın Ticaret az gelişmiş toplumlarda aşırı bir gelişme gösterir. O. Rifat 2) Bir şeye gereğinden çok fazla bağlanan, önem veren, müfrit, ekstrem 3) Gereğinden fazla, çok 4) zf. Ötede … Çağatay Osmanlı Sözlük
aşırı akım — is., fiz. Aşırı gerilim … Çağatay Osmanlı Sözlük
aşırı duyarlık — is., ğı, fiz. Organizmaya giren yabancı bir madde yüzünden canlı varlıklarda oluşan aşırı tepki, anafilaksi … Çağatay Osmanlı Sözlük
aşırı gerilim — is., fiz. Beyan edilen değerden büyük olan akım, aşırı akım … Çağatay Osmanlı Sözlük
aşırı taşırı — zf. Çok aşırı, fazla miktarda … Çağatay Osmanlı Sözlük
aşırı yük — is., fiz. Elektrikli araçların olağan çalışma şartlarında karşılaştıkları aşırı akım durumu … Çağatay Osmanlı Sözlük
aşırı uç — is., cu Politika alanında sağ veya sol görüşlerin en ateşli ve yıkıcı kanadı … Çağatay Osmanlı Sözlük
aşırı bellem — is., ruh b. Belleme yetisinin olağanüstü bir durumda gelişmiş olması … Çağatay Osmanlı Sözlük
aşırı besi — is. Olağanüstü nicelikte yemek yeme veya yedirme … Çağatay Osmanlı Sözlük
aşırı doyma — is., fiz. Belli sıcaklıktaki bir sıvı içinde, eriyebildiği kadar eriyen bir maddenin, sıcaklığın düşmesine karşın bir sınıra kadar erimiş olarak kalması durumu … Çağatay Osmanlı Sözlük
aşırı duyu — is., ruh b. Herhangi bir duyu organıyla ve özellikle dokunma duyusuyla sağlanan her tür uyarana karşı olağan dışı bir duyarlık gösterme durumu … Çağatay Osmanlı Sözlük