-
1 açlık
\açlık çekmek Hunger leiden\açlıktan ölmek vor Hunger sterbenaçlığı öldürmek den Hunger stillenaçlığını gidermek seinen Hunger stillen\açlık çekmek in Armut leben -
2 açlık
açlık grevi Hungerstreik m;-in açlıktan nefesi kokmak fig am Hungertuch nagen -
3 açlık
(-ğı)1) го́лод; голодо́вкаaçlık çekmek — голода́ть, испы́тывать го́лод
açlık grevi — голодо́вка (заключённых)
açlıktan kırılmak — погиба́ть от го́лода
açlıkı körletmek — замори́ть червячка́
açlıktan ölmek — умере́ть от го́лода
2) бе́дность, нужда́◊
açlıktan nefesi kokar — а) у него́ пусто́й желу́док; б) он бе́ден -
4 açlık
го́лод (м)* * *озвонч. -ğıго́лодaçlık çekmek — а) голода́ть, испы́тывать го́лод; б) бе́дствовать
açlıktan kırılmak — ги́бнуть от го́лода
••- açlıktan gözleri kararmak
- açlıktan dönmek
- açlıktan nefesi kokmak
- açlıktan ölmek -
5 açlık
ачлык; йот -
6 açlık
n. hunger, starvation, dearth, famine, hollowness* * *1. famishment 2. hunger 3. hungriness 4. starvation 5. hunger (n.) -
7 açlık
birçîtî--------nêza--------nêzî -
8 açlık
Aclıq -
9 açlık
głód -
10 açlik
гунэкIыгъ(э)/ гунэщIыгъэ, ныбэнэкIыгъ(э)/ ныбэнэщIыгъэ, нэкIыгъ(э)/ нэщIыгъэ, нэкIыныгъ(э)/ нэщIыныгъэ -
11 açlık
нэкIыныгъэ -
12 açlık
πείνα -
13 açlık
Hunger -
14 açlık
Hunger -
15 açlık
إملاقاحتياجافتقارحاجةحوجحوجاءخصاصةصفرضائقةطوىعالةعدمعسرعوزفاقةفقرمتربةمجاعةمسكنةهمج -
16 açlık
1. إملاق [إِمْلاق]Anlamı: yoksul ve parasız olma durumu2. احتياج [اِحْتِيَاج]Anlamı: yoksul ve parasız olma durumu3. افتقار [اِفْتِقار]Anlamı: yoksul ve parasız olma durumu4. حاجة [حاجَة]Anlamı: yoksul ve parasız olma durumu5. حوج [حَوْج]Anlamı: yoksul ve parasız olma durumu6. حوجاء [حَوْجَاء]Anlamı: yoksul ve parasız olma durumu7. خصاصة [خَصَاصَة]Anlamı: yoksul ve parasız olma durumu8. صفر [صَفَر]Anlamı: aç olma durumu9. ضائقة [ضائِقَة]Anlamı: yoksul ve parasız olma durumu10. طوى [طَوًى]Anlamı: aç olma durumu11. عالة [عالَة]Anlamı: yoksul ve parasız olma durumu12. عدم [عُدْم]Anlamı: yoksul ve parasız olma durumu13. عسر [عُسْر]Anlamı: yoksul ve parasız olma durumu14. فاقة [فاقَة]Anlamı: yoksul ve parasız olma durumu15. فقر [فَقْر]Anlamı: yoksul ve parasız olma durumu16. متربة [مَتْرَبَة]Anlamı: yoksul ve parasız olma durumu17. مجاعة [مَجَاعَة]Anlamı: aç olma durumu18. مسكنة [مَسْكَنَة]Anlamı: yoksul ve parasız olma durumu19. همج [هَمَج]Anlamı: aç olma durumu20. عوز [عَوَز]Anlamı: yoksul ve parasız olma durumu -
17 açlık
"hunger; famine, starvation; poverty" yoksulluk -
18 açlık
"1. hunger. 2. starvation; famine. 3. poverty. - çekmek to be hungry; to be poor. -tan göbeğine taş bağlamak to be hungry and in a hopeless state. -tan gözü/gözleri kararmak/dönmek to be very hungry, be starving, be famished. - grevi hunger strike. -tan imanı gevremek to be very hungry, be famished. -tan nefesi kokmak to be half-starved. -tan ölmek to die of hunger, starve. -tan ölmeyecek kadar enough to stave off starvation, very little." -
19 açlık
hlad -
20 açlık grevi
Hungerstreik m
См. также в других словарях:
açlık — I, 114 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
açlık — is., ğı 1) Aç olma durumu Havada güzel güzel dönen bu kuşun, açlıkla, bu yılana saldıracağını hiç düşünmemiştim. M. Ş. Esendal 2) Kıtlık 3) mec. Aşırı istek içinde bulunma İki arkadaş görülmemiş bir okuma açlığı içinde durmadan okuyordu. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
açlık grevi — is. Kendisine veya başkalarına yapılan bir haksızlığı protesto için bir kimsenin aç durarak gösterdiği tepki … Çağatay Osmanlı Sözlük
açlık sınırı — is. Bir ülkede insanların sağlıklı bir biçimde yaşayabilmeleri için sahip olmaları gereken en düşük gelir düzeyi … Çağatay Osmanlı Sözlük
açlık şekeri — is., tıp Aç karnına ölçülen kandaki glikoz miktarı … Çağatay Osmanlı Sözlük
açlık çekmek — yoksulluk içinde bulunmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
açlık ile yokluğun arası yarım yufka — yoksul olan buna üzülmemelidir, küçücük bir şey bile en büyük ihtiyacı gidermeye yeter anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
gözü açlık — is., ğı Gözü aç olma durumu … Çağatay Osmanlı Sözlük
CU' — Açlık … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
GARES — Açlık … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HEFV — Açlık … Yeni Lügat Türkçe Sözlük