-
1 açıktan
açıktan mühelos (z.B. Geld verdienen);açıktan açığa in aller Offenheit -
2 açıktan
1) издалека́2) без труда́, легко́açıktan para kazanmak — легко́ зараба́тывать де́ньги
◊
açıktan açığa — откры́то, открове́нно, начистоту́ -
3 açıktan
-
4 açıktan
ачыктан-ачык -
5 açıktan
чыжьэ ыбгъукIэ -
6 açıktan
απροκάλυπτος, απροσχημάτιστος -
7 açıktan
بعدبونتباعدسفريةقابقيدمدىمساحةمسارمسافةمسيرمسيرة -
8 açıktan
1. بعد [بُعْد]Anlamı: bir yerin uzağından2. بون [بَوْن]Anlamı: bir yerin uzağından3. تباعد [تَبَاعُد]Anlamı: bir yerin uzağından4. سفرية [سَفَرِيَّة]Anlamı: bir yerin uzağından5. قاب [قاب]Anlamı: bir yerin uzağından6. قيد [قِيد]Anlamı: bir yerin uzağından7. مدى [مَدًى]Anlamı: bir yerin uzağından8. مساحة [مِسَاحَة]Anlamı: bir yerin uzağından9. مسار [مَسَار]Anlamı: bir yerin uzağından10. مسافة [مَسَافَة]Anlamı: bir yerin uzağından11. مسير [مَسِير]Anlamı: bir yerin uzağından12. مسيرة [مَسِيرَة]Anlamı: bir yerin uzağından -
9 açıktan
"from a distance; without working/paying; additional, extra" -
10 açıktan
1. (getting something) without working for it, for nothing. 2. (promoting someone, assigning someone to a position) over people who are both older and of a higher rank than himself. 3. (money) gained with no work. - açığa openly, publicly, without any attempt at secrecy. - gitmek naut. (for a ship) to sail at a great distance from the land. - (para) kazanmak to get money without working for it. -
11 açıktan açığa
in aller Öffentlichkeit -
12 açıktan açığa
откры́то, открове́нно, начистоту́ -
13 açıktan kazanmak
легко́ зараба́тывать -
14 açıktan tayin
назначе́ние на до́лжность (без учёта заслуг и т. п.) -
15 açıktan açığa
ачыктан-ачык -
16 açıktan açığa
adv. professedly* * *overt -
17 açıktan para
n. gravy -
18 açıktan (para) kazanmak
to feather one's own nest -
19 açıktan açığa
in open day, openly, publicly -
20 açıktan satış
short sale
См. также в других словарях:
açıktan — zf. 1) Bir yerin uzağından 2) Sıra ve aşama gözetilmeden, dışarıdan atayarak 3) mec. Emek ve para harcamadan Üstelik açıktan yol harçlığı falan da veriyor bana. M. İzgü Birleşik Sözler açıktan açığa açıktan atama açıktan tayin Atasözü, Deyim ve… … Çağatay Osmanlı Sözlük
açıktan açığa — zf. Belirgin olarak, göz göre göre Nedense ona açıktan açığa çıkışmaya cesaret edemiyordu. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
açıktan atama — is. Derece ve belli bir sıra gözetilmeksizin yapılan atama, açıktan tayin … Çağatay Osmanlı Sözlük
açıktan tayin — is. Açıktan atama … Çağatay Osmanlı Sözlük
açıktan almak — den. 1) açıktan geçmek 2) bir tehlikenin uzağından geçmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
açıktan geçmek — gemi kıyıdan veya diğer taşıtlardan uzak olarak seyretmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
açıktan (para) kazanmak — emek ve sermaye olmadan para kazanmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
açıktan para almak — bir iş veya mal için, kararlaştırılmış ücret veya değer dışında para almak … Çağatay Osmanlı Sözlük
BİLBEDAHE — Açıktan. Aşikâr olarak. Meydanda olarak. Besbelli.(...Hem şu âlemin Sâni i Zülcelal i bütün güzel masnuatiyle kendini zişuur olanlara tanıttırması ve kıymetli nimetler ile kendini onlara sevdirmesi bizzarure onun mukabilinde, zişuur olanlara… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
CEHREN — Açıktan, alenen … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
FÂSIK-I MÜTECÂHİR — Açıktan açığa kimseden sıkılmadan günah işleyen. İşlediği günah ile övünen günahkâr kimse. (Böylelerin aleyhinde konuşmak gıybet sayılmaz … Yeni Lügat Türkçe Sözlük