-
1 rat
-
2 afrika cırlak faresi
rat goliath -
3 fare zehiri
rat poison -
4 koşuşturma
rat race, hustle and bustle -
5 sıçan
"rat; mouse" -
6 sıçankuyruğu
rat-tailed file -
7 fare
n. mouse, rat, house mouse* * *1. dormouse 2. house mouse 3. mice 4. mouse 5. rat -
8 sıçan
n. rat, mouse* * *rat -
9 kapı sesi
n. rat tat, rat tat tat -
10 tak tak
n. rat tat, rat tat tat -
11 tık tık
n. ticking, rat tat, rat tat tat -
12 akıl
akıl < aklı> Verstand m (Intelligenz, Geist); Vernunft f (Einsicht); Gedächtnis n, Erinnerung f; Gedanke m; Klugheit f, Weisheit f; Ratschlag m;akıl almaz unbegreiflich, unvorstellbar;akıl danışmak um Rat fragen;akıl defteri Notizbuch n;-e akıl erdirememek nicht begreifen können;-i akıl etmek kommen auf (einen Gedanken);akıl hastalığı Geisteskrankheit f;akıl hastanesi psychiatrische Klinik;akıl hocası scherzh ein schöner Ratgeber;akıl istemek um Rat fragen;akıl kârı iş vernünftig, machbar;akıl kutusu scherzh Alleswisser m, -in f;akıldan çıkarmak sich (D) aus dem Kopf schlagen;akla gelmez unvorstellbar, unwahrscheinlich;akla sığmaz unvorstellbar, immens;akla yakın einleuchtend, plausibel;-i aklı almamak etwas nicht begreifen können;aklı başında vernünftig;aklı başında olmamak nicht logisch denken können;aklı (başından) gitmek aus der Fassung geraten;aklı bokuna karışmak vulg vor Angst den Kopf verlieren;aklı durmak baff sein;-e aklı ermek begreifen (fassen) können (A); verständig werden;b-nin aklı fikri -de jd denkt nur an (A);-i aklı kesmek einsehen;aklı oynamak den Verstand verlieren;-in aklı sıra wie er glaubt;-e aklı yatmak vertrauen (auf A);-in aklına esmek jemandem einfach in den Sinn kommen;aklına gelmek jemandem einfallen, in den Sinn kommen;bş-i aklına koymak sich (D) etwas in den Kopf setzen;bu benim aklıma sığmıyor das will mir nicht in den Kopf;aklına yazmak sich (D) einprägen;-i aklında tutmak sich (D) merken (A); (im Kopf) behalten;-i aklından geçirmek sich (D) etwas durch den Kopf gehen lassen;b-nin aklından geçmek jemandem durch den Kopf gehen;aklını başına almak oder toplamak Vernunft annehmen, zur Einsicht kommen;-in aklını beğenmemek sich mit jemandes Idee nicht anfreunden können;-le aklını bozmak versessen sein (auf A);-in aklını çekmek jemandem abraten, jemandem einen Plan ausreden;b-nin aklını bş-e çelmek jemanden verführen ( oder überreden) zu etwas;aklını oynatmak den Verstand verlieren -
13 nasihat
-
14 öğüt
öğüt tutmak sich D raten lassen; -
15 akıl
1) aklı almamak ( anlayamamak) nicht verstehen [o begreifen] können; ( olabileceğine inanmamak) nicht fassenaklı başında olmamak keinen klaren Gedanken fassen könnenaklı durmak ( fam) abschnallenaklın durur! ( fam) da schnallste ab!aklına gelmek draufkommenaklına estiği gibi konuşmak ( fam) frisch von der Leber weg redenaklından çıkmak entfallenbunu aklından çıkar! ( fig) das kannst du dir abschminken!bir şeyi aklından çıkarmak ( fig) sich etw abschminken2) Verstand m, Geist m; (us) Vernunft faklını başına almak [o toplamak] ( fig) Vernunft annehmenaklını kaçırmak/yitirmek ( fig) den Verstand verlierenbirinin aklını başına getirmek ( fig) jdn zur Vernunft bringenbirinin aklını başından almak ( fig) jdm den Kopf verdrehenaklını oynatmak wahnsinnig werdenbir şeyi \akıl etmek an etw denkenaklıma gelmiyor es fällt mir nicht ein, ich komme nicht draufbir şey aklına gelmek sich an etw erinnern, draufkommenbırak düşüneyim, aklıma gelecek lass mich nachdenken, dann komme ich drauf, lass mich nachdenken, dann fällt es mir (wieder) ein4) Rat mbirine \akıl vermek jdm einen Rat geben -
16 meclis
meclis skurucu \meclis die konstituierende Versammlungyasama \meclisi die gesetzgebende Versammlung2) (aile \meclisi) Rat m -
17 nasihat
baba \nasihati väterliche(r) Ratbir musibet bin \nasihatten yeğdir ( prov) durch Schaden wird man klug -
18 öğüt
-
19 fare
1. house mouse. 2. brown rat. 3. comp. mouse. -ler cirit oynamak /da/ (for a place) to be deserted, be desolate. - deliğe sığmamış, bir de kuyruğuna kabak bağlamış. colloq. 1. He has taken on some new responsibilities and he can´t handle what he already has. 2. He himself was unwelcome, and then he brought a friend along. - deliği 1. mouse hole. 2. hiding place. - düşse, başı yarılır. colloq. There´s not a crumb/drop left in the pantry/barrel. - kapanı mousetrap. - zehiri rat poison. -
20 yezit
1. devil, scamp, dickens (used of a child). 2. bastard, SOB, rat, dirty dog. 3. (child) who is a devil, scamp, or dickens. 4. (someone) who is a bastard, SOB, rat, or dirty dog.
См. также в других словарях:
virat — VIRÁT s. v. cotire. Trimis de siveco, 13.09.2007. Sursa: Sinonime … Dicționar Român
Virat Kohli — Infobox cricketer biography playername = Virat Kohli country = India fullname = Virat Kohli nickname = living = true dayofbirth = 5 monthofbirth = 11 yearofbirth = 1988 placeofbirth = Delhi countryofbirth = India dayofdeath = monthofdeath =… … Wikipedia
Virat — indischer Name, Bedeutung: der Riesige … Deutsch namen
virat — duumvirat décemvirat lévirat triumvirat … Dictionnaire des rimes
virat — vi|rat Mot Agut Adjectiu variable … Diccionari Català-Català
virāṭ — विराट् … Indonesian dictionary
virāṭ-su — विराट्सु … Indonesian dictionary
VIRAT — (Verta. C.) Vartalar, uçurumlar, çukurlar. * Halli güç, içinden çıkılması zor olan işler … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
VİRAT — Zekât vermek korkusundan hile edip bir yere toplanmış koyunlarını ayırıp dağıtmak veya perâkende koyunlarını bir yere toplamak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
virāṭ-kāmā — विराट्कामा … Indonesian dictionary
virāṭ-krama — विराट्क्रम … Indonesian dictionary