-
61 heves
رغبةرومنزوعهوى -
62 kapaklanmak
خرسقطهوىوقع -
63 kapris
بداةجماحهوى -
64 kara sevda
تعشقسوداءسويداءشغفصبابةعشقغرامكلفمالينخوليامحبةهوىوجد -
65 keyif
أشرابتهاجاغتباطانبساطبسطبشربهجةتهللجذلحبرحبوررغبةرومسرورصحةعافيةفرحفرحةمسرةنزوعنشوةهوى -
66 muhabbet
تعشقشغفعشقغرامكلفمحبةهوىوجد -
67 sevda
تعشقشغفصبابةعشقغرامكلفمحبةهوىهياموجد -
68 sevgi
تعشقحبحرارةشغفعشقغرامكلفمحبةمودةهوىوجدودوداد -
69 sevi
تعشقشغفصبابةعشقغرامكلفمحبةهوىوجد -
70 tepi
بداةغريزةهوى -
71 aşık
1. تعشق [تَعَشُّق]2. حب [حَبَّ]3. حب [حُبّ]4. حب [حِبّ]5. خليل [خَلِيل]6. شغف [شَغَف]7. صبابة [صَبَابَة]8. صب [صَبّ]9. عاشق [عاشِق]10. عشق [عِشْق]11. عشيق [عَشِيق]12. غرام [غَرَام]13. كلف [كَلَف]14. كلف [كَلِف]15. متحاب [مُتَحَابّ]16. محب [مُحِبّ]17. محبة [مَحَبَّة]18. هاو [هاو]19. هوى [هَوًى]20. واجد [واجِد]21. وجد [وَجْد]22. ودود [وَدُود] -
72 aşk
1. تعشق [تَعَشُّق]Anlamı: aşırı sevgi ve bağlılık duygusu2. خدمة [خِدْمَة]Anlamı: bir kimse için bir hizmet yapma3. شغف [شَغَف]Anlamı: aşırı sevgi ve bağlılık duygusu4. صبابة [صَبَابَة]Anlamı: aşırı sevgi ve bağlılık duygusu5. عشق [عِشْق]Anlamı: aşırı sevgi ve bağlılık duygusu6. غرام [غَرَام]Anlamı: aşırı sevgi ve bağlılık duygusu7. كلف [كَلَف]Anlamı: aşırı sevgi ve bağlılık duygusu8. محبة [مَحَبَّة]Anlamı: aşırı sevgi ve bağlılık duygusu9. هوى [هَوًى]Anlamı: aşırı sevgi ve bağlılık duygusu10. وجد [وَجْد]Anlamı: aşırı sevgi ve bağlılık duygusu -
73 devrilmek
1. انقلب [اِنْقَلَبَ]Anlamı: devirmek ışı yapılmak2. انهوى [اِنْهَوَى]Anlamı: devirmek ışı yapılmak3. تساقط [تَسَاقَطَ]Anlamı: devirmek ışı yapılmak4. ردي [رَدِيَ]Anlamı: devirmek ışı yapılmak5. سقط [سَقَطَ]Anlamı: devirmek ışı yapılmak6. هوى [هَوَى]Anlamı: devirmek ışı yapılmak7. وقع [وَقَعَ]Anlamı: devirmek ışı yapılmak -
74 düşmek
1. أولع [أُولِعَ]Anlamı: aşırı ilgi veya sevgi göstermek2. استسلم [اِسْتَسْلَمَ]3. انتفى [اِنْتَفَى]Anlamı: yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek4. انخفض [اِنْخَفَضَ]Anlamı: (ısı ve basınç için) eksilmek, azalmak5. انهار [اِنْهارَ]Anlamı: yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek6. انهوى [اِنْهَوَى]Anlamı: yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek7. تردى [تَرَدَّى]Anlamı: yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek8. تساقط [تَسَاقَطَ]Anlamı: yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek9. تطوح [تَطَوَّحَ]Anlamı: yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek10. تهاوى [تَهَاوَى]Anlamı: yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek11. تهدم [تَهَدَّمَ]Anlamı: yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek12. تهور [تَهَوَّرَ]Anlamı: yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek13. تولع [تَوَلَّعَ]Anlamı: aşırı ilgi veya sevgi göstermek14. خر [خَرَّ]Anlamı: yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek15. ردي [رَدِيَ]Anlamı: yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek16. سقط [سَقَطَ]Anlamı: yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek17. شاخ [شاخَ]Anlamı: düşkünleşmek18. نزل [نَزَلَ]Anlamı: yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek19. هار [هارَ]Anlamı: yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek20. هبط [هَبَطَ]Anlamı: yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek21. هفا [هَفَا]Anlamı: yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek22. هفت [هَفَتَ]Anlamı: yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek23. هوى [هَوَى]Anlamı: yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek24. وجد [وُجِدَ]Anlamı: bulunmak25. وقع [وَقَعَ]Anlamı: yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek -
75 heves
1. رغبة [رَغْبَة]Anlamı: uğraşma isteği, arzu2. روم [رَوْم]Anlamı: uğraşma isteği, arzu3. نزوع [نُزُوع]Anlamı: uğraşma isteği, arzu4. هوى [هَوًى]Anlamı: uğraşma isteği, arzu -
76 kapaklanmak
1. خر [خَرَّ]Anlamı: yüz üstü düşmek2. سقط [سَقَطَ]Anlamı: yüz üstü düşmek3. هوى [هَوَى]Anlamı: yüz üstü düşmek4. وقع [وَقَعَ]Anlamı: yüz üstü düşmek -
77 kapris
1. بداة [بَدَاة]Anlamı: geçici, düşüncesizce, değişken istek2. جماح [جِمَاح]Anlamı: geçici, düşüncesizce, değişken istek3. هوى [هَوًى]Anlamı: geçici, düşüncesizce, değişken istek -
78 kara sevda
1. تعشق [تَعَشُّق]Anlamı: umutsuz ve güçlü aşk2. سوداء [سَوْدَاء]Anlamı: malihulya, melânkoli3. سويداء [سُوَيْداء]Anlamı: malihulya, melânkoli4. شغف [شَغَف]Anlamı: umutsuz ve güçlü aşk5. صبابة [صَبَابَة]Anlamı: umutsuz ve güçlü aşk6. عشق [عِشْق]Anlamı: umutsuz ve güçlü aşk7. غرام [غَرَام]Anlamı: umutsuz ve güçlü aşk8. كلف [كَلَف]Anlamı: umutsuz ve güçlü aşk9. مالينخوليا [مالِينخُوليَا]Anlamı: malihulya, melânkoli10. محبة [مَحَبَّة]Anlamı: umutsuz ve güçlü aşk11. هوى [هَوًى]Anlamı: umutsuz ve güçlü aşk12. وجد [وَجْد]Anlamı: umutsuz ve güçlü aşk -
79 keyif
1. أشر [أَشَر]Anlamı: canlılık, tasasızlık, hoş vakit geçirme2. ابتهاج [اِبْتِهَاج]Anlamı: canlılık, tasasızlık, hoş vakit geçirme3. اغتباط [اِغْتِباط]Anlamı: canlılık, tasasızlık, hoş vakit geçirme4. انبساط [اِنْبِسَاط]Anlamı: canlılık, tasasızlık, hoş vakit geçirme5. بسط [بَسْط]Anlamı: canlılık, tasasızlık, hoş vakit geçirme6. بشر [بِشْر]Anlamı: canlılık, tasasızlık, hoş vakit geçirme7. بهجة [بَهْجَة]Anlamı: canlılık, tasasızlık, hoş vakit geçirme8. تهلل [تَهَلُّل]Anlamı: canlılık, tasasızlık, hoş vakit geçirme9. جذل [جَذَل]Anlamı: canlılık, tasasızlık, hoş vakit geçirme10. حبر [حَبَر]Anlamı: canlılık, tasasızlık, hoş vakit geçirme11. حبور [حُبُور]Anlamı: canlılık, tasasızlık, hoş vakit geçirme12. رغبة [رَغْبَة]Anlamı: istek, heves13. روم [رَوْم]Anlamı: istek, heves14. سرور [سُرُور]Anlamı: canlılık, tasasızlık, hoş vakit geçirme15. صحة [صِحَّة]Anlamı: vücut esenliği16. عافية [عافِيَة]Anlamı: vücut esenliği17. فرح [فَرَح]Anlamı: canlılık, tasasızlık, hoş vakit geçirme18. فرحة [فَرْحَة]Anlamı: canlılık, tasasızlık, hoş vakit geçirme19. مسرة [مَسَرَّة]Anlamı: canlılık, tasasızlık, hoş vakit geçirme20. نزوع [نُزُوع]Anlamı: istek, heves21. نشوة [نَشْوَة]Anlamı: canlılık, tasasızlık, hoş vakit geçirme22. هوى [هَوًى]Anlamı: istek, heves -
80 muhabbet
См. также в других словарях:
هوى | هوي | — الوسيط (هَوَى) الشيءُ ِ هُوِيًّا، وهَوَيانًا: سقَط من عُلْوٍ إلى سُفْل. يقال: هَوَتِ العُقابُ على صَيدٍ: انقضَّت. و فلانٌ في السّير: مضى. و أَسرع. و يدُه للشيء: امتدَّت وارتفعت. و الرجلُ هُوّةً: صَعِدَ وارتفع. و هُوِيًّا، وهَوَاءً: هَلَكَ. و… … Arabic modern dictionary
Ammar Hassan — Infobox musical artist Name = Ammar Hassan Img size = 150 Background = solo singer Born = birth date and age|1976|11|13 Origin = arab world Genre = Palestinian, Arabic Music Occupation = Singer Years active = URL = Ammar Hassan ( ar. عمار حسن)… … Wikipedia
Ayman Lseeq — ( ar. أيمن لسّيق) (born July 26 1983 in Tunis, Tunisia) is a singer who rose to popularity around the world after placing third in Super Star 3 , the pan Arabic version of Pop Idol .Ayman includes Warda as his main musical inspiration.سوبر ستار… … Wikipedia
ضوط — ضوط: الضَّوِيطةُ: السمْنُ يُذاب بالإِهالةِ ويجعلُ في نِحْيٍ صَغِير. والضَّوِيطةُ: العَجِين، وقيل: الضَّوِيطةُ ما اسْتَرْخَى من العجين من كثرة الماء. والضَّوِيطةُ: الحَمْأَةُ والطِّينُ، وقيل: الحمأَة والطين يكون في أَصل الحوْض. والضَّوِيطةُ:… … Lisan Al Arab. Arabic explanatory dictionary
Asma Ben Ahmed — ( ar. أسماء بن أحمد) (born June 21 1985 in Tunisia) is a singer who rose to popularity around the world after placing ninth in Super Star 3 , the pan Arabic version of Pop Idol .Asma includes Fairuz as her main musical inspiration. سوبر ستار… … Wikipedia
Thekra — Infobox musical artist Name = Thekra ذكرى Img capt = Thekra in 2003, a few weeks before her death photographed by Miki Background = solo singer Birth name = Thekra Mohammed Abdullah Al Dali Alias = Born = birth date|1966|9|16|mf=y Died = death… … Wikipedia
Dhikra Mohamed — Dhikra ذكرى Quelques CD et cassettes de Dhikra Nom Dhikra Mohamed Abdullah Al … Wikipédia en Français
بلدح — الوسيط (بَلْدَحَ): أعْيَا وبَلَّدَ. و وعَدَ ولم يُنْجِزْ عِدَتَه. و أَهوى بنفسه إلى الأرض. (تَبَلْدَحَ): وعد ولم يُنْجِزْ. (البَلْدَحُ) من النساء: البادنة السمينة … Arabic modern dictionary
رجع — I الوسيط (رَجَعَتِ) الطَّيْرُ ِ رُجُوعًا، ورِجَاعًا: قَطَعَتْ من المواضع الحارّة إلى الباردَةِ. و الشيءُ: أَفادَ. يقالُ: رجَع فيه كلامي. و فلانٌ من سفره: عاد منه. و الكلبُ في قيئه: عاد فيه فأَكله. و الواهب في هِبَته: إِذا أَعادها إلى مِلْكه. و… … Arabic modern dictionary
رنا | رنو | — الوسيط (رَنَا) ُ رَنْوًا، ورُنُوًّا: أدام النظر في سُكون طرْف. ويقال: رَناه، ورنا إليه، ورنا له. و إلى حَدِيثه: أصغَى و عنه: تغافل. و فلان: طربَ ولَهَا مع شُغلِ قلبِ وبَصَر وغلبة هوى. (أَرْنَاهُ) حُسْنُ المَنْظر: جَعَلة يرنُو. و إلى الطاعة.:… … Arabic modern dictionary
انقض — معجم اللغة العربية المعاصرة انقضَّ/ انقضَّ على ينقضّ، انْقَضِضْ/ انْقَضَّ، انْقِضاضًا، فهو مُنْقَضّ، والمفعول مُنْقَضٌّ عليه • انقضَّ الحائِطُ: مُطاوع قَضَّ1 وقَضَّ2: سَقط، انْهار، تصدّع انقضَّت أوصالُه: تفرَّقت وتقطَّعت {فَوَجَدَا فِيهَا… … Arabic modern dictionary