-
1 آلم
acıtmak; ağrıtmak; incitmek; sancımak; sızlamak; üzmek -
2 ألم
acılık; acıtmak; ağrı; ağrıtmak; çırpınmak; dert; gaile; incitmek; sancı; sancımak; sızı; üzmek; üzgü -
3 آلم
آلَمَ1. incitmekAnlamı: kırmak, üzmek2. sancımakAnlamı: sancı vermek, ağırmak3. sızlamakAnlamı: sızı ortaya çıkmak4. üzmekAnlamı: üzüntü vermek5. ağrıtmakAnlamı: ağrımasına yol açmak6. acıtmak -
4 ألم
Iأَلَّمَ1. üzgüAnlamı: cefa, eza, eziyet, yersiz ve gereksiz olarak çektirilen sıkıntı2. incitmekAnlamı: kırmak, üzmek3. çırpınmakAnlamı: acı ile kıvranmak4. sancımakAnlamı: sancı vermek, ağırmak5. üzmekAnlamı: üzüntü vermek6. acıtmak7. ağrıtmakAnlamı: ağrımasına yol açmakIIأَلَم1. üzgüAnlamı: cefa, eza, eziyet, yersiz ve gereksiz olarak çektirilen sıkıntı2. acılıkAnlamı: dokunaklılık, kederlilik3. gaileAnlamı: sıkıntı, dert, keder, üzüntü4. sızıAnlamı: hafif ve ince ağrı5. sancıAnlamı: iç organlardaki ağrı6. ağrıAnlamı: şiddetli ve sürekli bir acı7. dertAnlamı: üzüntü, sıkıntı -
5 المرء
المَرْء1. isimAnlamı: kişi, insan2. adamAnlamı: insan, erkek kişı3. bireyAnlamı: kendine özgü nitelikleri olan tek varlık, fert -
6 المريخ
-
7 المسكونة
المَسْكُونَة1. kâinatAnlamı: dünya, evren2. acunAnlamı: âlem, dünya3. evrenAnlamı: gök varlıklarının bütünü, kâinat, kozmos4. âlemAnlamı: dünya, cihan5. zeminAnlamı: yeryüzü, dünya6. cihanAnlamı: evren, âlem, dünya7. dünyaAnlamı: el gün, herkes -
8 المسيح
المَسِيح1. isaAnlamı: hrıstiyanlığın kutsal peygamberi2. mesihAnlamı: isa peygamberin adlarından biri -
9 المعمورة
المَعْمُورَة1. kâinatAnlamı: dünya, evren2. acunAnlamı: âlem, dünya3. evrenAnlamı: gök varlıklarının bütünü, kâinat, kozmos4. âlemAnlamı: dünya, cihan5. zeminAnlamı: yeryüzü, dünya6. dünyaAnlamı: el gün, herkes7. cihanAnlamı: evren, âlem, dünya -
10 elem
arapça الم acı, üzüntü. -
11 elemzede
arapça-farsça الم زده elemli.
См. также в других словарях:
ألم — ألم: الأَلَمُ: الوجَعُ، والجمع آلامٌ. وقد أَلِمَ الرجلُ يَأْلَمُ أَلَماً، فهو أَلِمٌ. ويُجْمَعُ الأَلَمُ آلاماً، وتَأَلَّم وآلَمْتُه. والأَلِيمُ: المُؤلِمُِ المُوجِعُ مثل السَّمِيع بمعنى المُسْمِع؛ وأَنشد ابن بري لذي الرمة: يَصُكُّ خُدُودَها… … Lisan Al Arab. Arabic explanatory dictionary
ألم — I الوسيط (أَلِمَ) أَلَمًا: وَجِعَ فهو أَلِمٌ. ويقال: أَلِمَ بطْنَه: وَجِعَ بَطْنًا (على التَّمييز). (آلمَهُ) إكلامًا: أوجعه، فهو مُؤْلِم، وأَليم. (تَأَلَّم): توجع. (الأَلَمُ): (في الفلسفة): أحد الظواهر الوجدانية الأساسية. وهي حالٌ نفسية معيَّنة… … Arabic modern dictionary
آلم — معجم اللغة العربية المعاصرة آلمَ يُؤلم، إيلامًا، فهو مُؤلِم وأليم، والمفعول مُؤلَم • آلم الشَّخصَ: أوجعه، سبّب له الألم حادث مؤلم ومفجع آلمني إهانتك لصديقك *ما لجرح بميت إيلام* {وَلَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ بِمَا كَانُوا يَكْذِبُونَ} | المذبوح لا… … Arabic modern dictionary
(المُذَرَّعُ) من الناس: الذي أُمُّه عربية وأبوه غير عربيّ. و- الذي أمُّه أشرف من أبيه. — (المِذْرَعُ) من الدَّابّة: ما بين رُكبتيها إلى إِبطها. (ج) مذارعُ … Arabic modern dictionary
(المِدَرٍّةُ): المغزل. (ج) مَدَارّ. — الوسيط (دَرِزَ) دَرَزًا: تمكن من دَرْز الدُّنيا. (الدَّرْزُ): موضع الخياطة. و نعيم الدنيا ولذاتها. و (في علم الأحياء): خط اتصال بين عظمين كما في عظام الجمجمة. (ج) دُرُوز. وأُم دَرْز: كنية الدنيا. (الدَّرََزَةُ) أولادُ دَرْزةَ: الخَيَّاطُون. و… … Arabic modern dictionary
аламангез — [الم انگيز] дарднок, ғамангез, ғуссаовар … Фарҳанги тафсирии забони тоҷикӣ
аламангезона — [الم انگيزانه] ба таври дарднок, ғуссаоварона … Фарҳанги тафсирии забони тоҷикӣ
аламбар — [الم بر] парчамдор, парчамбар, байрақдор, байрақбар … Фарҳанги тафсирии забони тоҷикӣ
аламбарор — [الم برار] ғамбарор, таскиндиҳанда … Фарҳанги тафсирии забони тоҷикӣ
аламдида — [الم ديده] ранҷида, аламзада, ранҷур, дардманд … Фарҳанги тафсирии забони тоҷикӣ
аламзадагӣ — [الم زدگي] ғамгинӣ, маҳзунӣ; дарднокӣ, ранҷурӣ … Фарҳанги тафсирии забони тоҷикӣ