-
1 şırıldamak
şırıldamak (leise) rieseln -
2 şırıldamak
журча́ть - о воде́ -
3 şırıldamak
v. plash, babble, bicker, gurgle, purl, warble -
4 şırıldamak
şirên -
5 şırıldamak
Iушъэшъэн, мэIушъашъэ -
6 şırıldamak
to babble, to burble -
7 şırıldamak
to plash gently, flow or fall with a soft, splashing sound. -
8 şırıldamak
şırıldamaq -
9 şırıldamaq
şırıldamak -
10 şırıldamaq
şırıldamak -
11 журчать
şırıldamak,çağıldamak* * *şırıldamak; çağıldamak, şırıl şırıl / çağıl çağıl akmakжурча́щий ручеёк — çağıltılı bir derecik
-
12 babble
n. boşboğazlık, boş lâf————————v. gevezelik etmek, boşboğazlık etmek, ağzından kaçırmak, ağulamak, şırıldamak, çağıldamak* * *1. parazit 2. gevezelik et (v.) 3. gevezelik (n.)* * *['bæbl] 1. verb1) (to talk indistinctly or foolishly: What are you babbling about now?) saçma sapan konuşmak, ağzında gevelemek2) (to make a continuous and indistinct noise: The stream babbled over the pebbles.) çağıldamak, şırıldamak2. noun(such talk or noises.) gevezelik, boş lâf, çağıltı, şırıltı -
13 şırıldamamak
v. (neg. form of şırıldamak) plash, babble, bicker, gurgle, purl, warble -
14 purl
n. şırıltı, çağıltı, girdap, ters örgü, kenar danteli, sıcak bira————————v. çağıldamak, şırıldamak, nakış ile süslemek, oya ile süslemek, ters örgü yapmak* * *[pə:l](a kind of knitting stitch.) ters örgü -
15 warble
n. ötme, şakıma, şırıldama, ezgi, nağme, semerin yaptığı şişlik, hayvan sırtındaki kurtçuklu şişlik————————v. ötmek, şakımak, sesini titretmek, şırıldamak* * *1. öt (v.) 2. ötme (n.)* * *['wo:bl] 1. verb(to sing in a trembling voice, as some birds do: The bird was warbling (his song) on a high branch.) titrek sesle şarkı söylemek2. noun(an act, or the sound, of warbling: the warble of a bird in summer.) ötme, ötüş- warbler -
16 bicker
v. tartışmak, atışmak, çekişmek, şırıldamak, pırıldamak, titreşmek* * *1. tartış (v.) 2. ağız dalaşı (n.) -
17 gurgle
n. su sesi, şırıltı, çağlama, lıklık————————v. şırıldamak, çağlamak, lıkırdamak, ağulamak* * *çağlayarak ak -
18 plash
interj. foş, şap————————n. çamurlu gölcük, şırıltı, şapırtı, çağıltı, suya çarpma sesi————————v. şırıldamak, foşurdamak, şapırdatmak, gürüldemek (su), su sıçratmak -
19 plash
interj. foş, şap————————n. çamurlu gölcük, şırıltı, şapırtı, çağıltı, suya çarpma sesi————————v. şırıldamak, foşurdamak, şapırdatmak, gürüldemek (su), su sıçratmak -
20 rauschen
- 1
- 2
См. также в других словарях:
şırıldamak — nsz Su vb. akarken veya dökülürken şırıl şırıl ses çıkarmak, şırıltıyla akmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
şırtıldamak — şırıldamak, hafife ses, su sesi gibi … Çağatay Osmanlı Sözlük
şırıldama — is. Şırıldamak işi … Çağatay Osmanlı Sözlük