-
1 üzeri
Zeit akşam üzeri gegen Abend;öğle üzeri um die Nachmittagszeit -
2 üzeri
üzeri sOberseite fmasanın \üzerinde auf dem Tischodada bir masa duruyordu, \üzerinde kitaplar vardı im Zimmer stand ein Tisch, darauf lagen Bücher -
3 üzeri
1) пове́рхность, верх (чего-л.)evin üzeri — верх до́ма
toprağın üzeri — пове́рхность земли́
2) оде́жда, одея́ниеonun üzerini aradılar — они́ обыска́ли его́
3) оста́токalış verişin üzeri — оста́ток от торго́вли
4) (со словами, обозначающими время) под, к, о́колоakşam üzeri — под ве́чер
öğle üzeri — о́коло полу́дня
-
4 üzeri
,-ni 1. upper surface, top: Kuyrukluyıldızı seyretmek için damın üzerine çıktı. She got up on the roof to watch the comet. 2. space over or above: Akbabalar üzerimde dönüp duruyordu. The buzzards were circling above me. 3. remainder, rest (of an amount of money). 4. at or about (a certain time): akşam üzeri at sunset/about sunset/at nightfall/about nightfall. -nde see üstünde. -nden geçmek /ın/ slang 1. to *screw, have sex with. 2. to rape. -ne see üstüne. -
5 üzeri
πάνω μέρος, κορυφή -
6 üzeri
"upper surface; outer surface, outside surface; clothing; change; remainder (of money)" -
7 üzeri
səth, üz -
8 üzeri kaplı filaman
coated filament -
9 üzeri kaplı katot
coated cathode -
10 üzeri pul pul olan
n. squamate -
11 üzeri dolmak
ыкIыIу тизы хъун, пизы, пизыбзэ хъун -
12 üzeri dolu
ыкIыIу пиз, бэ пыт, пизыбз -
13 üzeri dolu olmak
тизын, тизыхън -
14 üzeri, üzerine, üzerinde
ыкIыIу -
15 ikindi üzeri
-
16 akşam üzeri
n. eventide, nightfall -
17 akşam üzeri
berêvar -
18 akşam üzeri
akþamüzeri -
19 ayak üzeri
ayaküzeri -
20 sayvan
1. خباء [خِبَاء]Anlamı: evlere bitişik, önü açık, üzeri örtülü yer2. روق [رَوْق]Anlamı: evlere bitişik, önü açık, üzeri örtülü yer3. سقيفة [سَقِيفَة]Anlamı: evlere bitişik, önü açık, üzeri örtülü yer4. شادر [شادِر]Anlamı: evlere bitişik, önü açık, üzeri örtülü yer5. صيوان [صِيوان]Anlamı: evlere bitişik, önü açık, üzeri örtülü yer6. عريش [عَرِيش]Anlamı: evlere bitişik, önü açık, üzeri örtülü yer7. كنة [كُنَّة]Anlamı: evlere bitişik, önü açık, üzeri örtülü yer
- 1
- 2
См. также в других словарях:
üzeri — is. 1) Bir şeyin yukarı, göğe doğru olan yanı Bunların üzerinden ustalıkla atlayarak gemiye doğru yürüdü. S. F. Abasıyanık 2) Varlık, kimlik Bu sözler, Mebrure nin üzerinde derin ve kuvvetli bir tesir bıraktı. P. Safa 3) Bir şeyin görülen yanı,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
loxtay — üzeri sarı benekli kırmızı bir Çin İpeklisi. II I, 240 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
MUKANFEZ — Üzeri yumuşak dikenlerle örtülü olan hayvan. Kirpi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
acem pilavı — üzeri etli pilav … Beypazari ağzindan sözcükler
baştakım — üzeri küçük altınla ve inci ile süslü bayanları giydiği fes … Beypazari ağzindan sözcükler
cebrail danası — üzeri giyinik olmayan kişilere söylenen söz … Beypazari ağzindan sözcükler
çoraç — üzeri olmayan … Beypazari ağzindan sözcükler
Television content rating systems — give viewers an idea of the suitability of a television program for children or adults. Many countries have their own television rating system and each country s rating process may differ due to local priorities. Programs are rated by either the… … Wikipedia
Camlik Apart Hotel — (Maçka,Турция) Категория отеля: Адрес: Sümela Manastırı Yolu 3.Km Anayol Üzeri … Каталог отелей
Bugsaşspor — Football club infobox clubname = Bugsaş S.K. fullname = Ankara Büyükşehir Belediyesi Bugsaş Spor Kulübü Sincan nickname = Sincan Kaplanları (Sincan Tigers)| founded = 1984 ground = Sincan Şehir Stadium, Ankara capacity = 25,000| chairman = Ruhi… … Wikipedia
Erzurumspor — K Erzurumspor Club fondé en 1968 … Wikipédia en Français