-
1 üstten
adv. overhead -
2 üstten
from above -
3 üstten bakış
Draufsicht f -
4 üstten görünüş
вид сверху, вид в планеİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > üstten görünüş
-
5 üstten kaynak
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > üstten kaynak
-
6 üstten görünüş
top view -
7 üstten görüş
high-angle shot -
8 üstten supap
drop valve, overhead valve -
9 overhead camshaft
üstten kam mili, üstten eksantrik mili, kafa dagitim dingili -
10 вид в плане
Турецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > вид в плане
-
11 вид сверху
Турецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > вид сверху
-
12 потолочная сварка
Турецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > потолочная сварка
-
13 overflow dam
üstten savakli baraj -
14 overhead valve
üstten supap -
15 valve-in-head motor
üstten supapli motor -
16 par-dessus
IüsttenIIüstten -
17 üst
1.1) ве́рхняя часть, верх (чего-л.)üste — наве́рх, вверх
üstte — наверху́
üstten — а) све́рху; б) пове́рхностно, неглубоко́
evin üstü — верх / ве́рхняя часть до́ма
2) пове́рхностьmasanın üstü toz içinde — на столе́ пыль
toprağın / yerin üstü — пове́рхность земли́
3) оде́ждаüstünü değiştirmek — поменя́ть оде́жду, переоде́ться
üstü pek kirli — он о́чень гря́зный, он в о́чень гря́зной оде́жде
4) разг. ста́рший по слу́жбе, нача́льникüstler — нача́льство, верхи́
5) изли́шек, оста́ток; сда́чаüstü kalsın — сда́чи не на́до
2.yüz liranın üstünü verebilir misiniz? — вы мо́жете дать сда́чу со ста лир?
1) ве́рхнийpınarın üst yanında — в верхо́вьях родника́, у исто́ков родника́
2) ста́рший (по званию, должности, служебному положению)üst komutanlar — воен. ста́рший нача́льствующий соста́в, ста́рший комсоста́в
3.üst makam — вы́сшая власть, вы́сшее нача́льство
в функции служ. имениAhmet artık kırk üstünde olmalı — Ахме́ду, должно́ быть, бо́лее сорока́ [лет]
üstümde para yok — при мне нет де́нег, у меня́ с собо́й де́нег нет
çay üstüne çay içmek — пить чай ча́шку за ча́шкой
tel üstüne tel çekmek — посыла́ть одну́ телегра́мму за друго́й; по по́воду чего, о чём
bu şey üstüne bilgi vermek — дава́ть све́дения / информа́цию о чём
üstü — (в сочетании со словами, обозначающими время) под, к, о́коло
akşam üstü — под ве́чер, к ве́черу
bayram üstü — под пра́здники
yemek üstü — к обе́ду
- üstünden••- üstüne almaküstündeki üstünde, başındaki başında — погов. в чем мать родила́, без оде́жды
- üstünden atmak
- üstüne atmak
- üst başı
- köyün üst başındaki pınar yerine çıktılar
- üstüne basmak
- üstü başı dökülmek
- üstüne başına etmek
- üstüne bir bardak soğuk su içmek
- üstüne bir iki güneş doğmak
- üstüne çekmek
- üstüne çevirmek
- üst çıkmak
- üst gelmek
- üste çıkmak
- üstünde dökülmek
- üstünde durmak
- üstüne düşmek
- üstüne evlenmek
- üstüne fenalık gelmek
- üstüne geçirmek
- üstünden geçmek
- üstüne gelmek
- üstüne gitmek
- üstünü görmek
- üstüne gül koklamamak
- üstüne güneş doğmamak
- üstünde hakkı olmak
- üstünde kalmak
- üstüne kalmak
- üstüne kapanmak
- üstüne koymak
- üstüne kuş kondurmamak
- üstüne olmuyor
- üstüne oturmak
- üstüne ölü toprağı serpilmiş gibi
- üstüne perde çekmek
- üst perdeden konuşmak
- üstüne sevmek
- üstüne titremek
- üstüne toz kondurmamak
- üstüne tuz biber ekmek
- üstüne üstüne gitmek
- üstüne varmak
- üstüne yaptırmak
- üstüne yatmak
- üstüne yıkmak / yıkılmak
- üstüne yok
- üstüne yormak
- üstüne yüklenmek
- üstüne yürümek
- üstüne / üstünüze afiyet!
- üstüne / üstünüze iyilik sağlık!
- üstüne / üstünüze sağlık ve şıfalar! -
18 поверху
разг. -
19 görünüş
вид, конфигурация- ana görünüş
- arkadan görünüş
- dış görünüş
- esas görünüş
- genel görünüş
- havadan görünüş
- karşıdan görünüş
- kesit görünüşü
- kısa görünüş
- kısmi görünüş
- kuş bakışı görünüşü
- ön görünüş
- önden görünüş
- umumi görünüş
- üstten görünüş
- yanal görünüş
- yandan görünüşİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > görünüş
-
20 kaynak
1) источник, родник2) ресурсы3) сварка•- akım kaynağı
- ark banyo kaynağı
- ark kaynağı
- asetilen kaynağı
- basınçlı kaynak
- başbaşa ek kaynağı
- besleme kaynağı
- bindirme kaynağı
- bindirmeli kaynak
- birleştirme kaynağı
- çift ark kaynağı
- dikey kaynak
- düşük değerli ısı kaynağı
- düz kaynak
- elektrik kaynağı
- elektrikli ark kaynağı
- enerji kaynağı
- ergitme kaynağı
- güç kaynağı
- ham madde kaynağı
- hidroenerji kaynaklar
- ısı kaynağı
- ışık kaynağı
- ışınım kaynağı
- kirlenme kaynağı
- mekanik titreşim kaynağı
- nokta kaynağı
- oksijen-asetilen kaynağı
- oksijen kaynağı
- otojen kaynağı
- otomatik kaynak
- punto kaynağı
- radyoaktif kaynak
- soğuk kaynak
- soğuk kaynağı
- su altı kaynağı
- su kaynağı
- tabii kaynak
- termit kaynağı
- titreşim kaynağı
- uc uca kaynak
- üretim kaynakları
- üstten kaynak
- yarı otomatik ark kaynağı
- yarı otomatik kaynak
- yatay kaynak
- yüksek frekanslı elektrik kaynağıİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > kaynak
- 1
- 2
См. также в других словарях:
üstten — zf. Derinleştirmeden, yüzeysel olarak … Çağatay Osmanlı Sözlük
tafra — üstten görmel tehditli davranış … Beypazari ağzindan sözcükler
atlas kemiği — is., anat. Boyun omurlarının üstten birincisi … Çağatay Osmanlı Sözlük
eğik yazı — is. Üstten sağa doğru eğik olan basım harfi, yatık yazı, italik … Çağatay Osmanlı Sözlük
fitil — is., Ar. fetīl 1) Lambada, kandilde ve mumda yağın, çakmakta benzinin yanmasını sağlayan, türlü biçimlerde bükülmüş veya dokunmuş pamuktan yapılan genellikle yağ çekici madde Lambanın fitili biraz daha açılmış. Y. Z. Ortaç 2) Derin yaraların… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kemer — is., Far. kemer 1) Bele dolayarak toka ile tutturulan, kumaş, deri veya metalden yapılan bel bağı Nihat elinde tuttuğu kemeri denize fırlatıp attı. P. Safa 2) Etek, pantolon vb. giysilerin bele gelen bölümü 3) Emniyet kemeri 4) sf. Tümsekli Kemer … Çağatay Osmanlı Sözlük
köprü — is. 1) Herhangi bir engelle ayrılmış iki yakayı birbirine bağlayan veya trafik akımının, başka bir trafik akımını kesmeden üstten geçmesini sağlayan ahşap, kâgir, beton veya demir yapı Bu camiler, bu çeşmeler, bu köprüler rastgele yapılmadı. O. S … Çağatay Osmanlı Sözlük
mala — is., Far. māle Harç alıp sürmeye yarayan, çoğu üçgen biçiminde, yassı, demirden, üstten tahta saplı, duvarcı ve sıva aracı, sürgü … Çağatay Osmanlı Sözlük
net resim — is., smi Genellikle 1/10 ölçeğinde çizilen ve işin, önden, yandan, üstten görünüşünü veren teknik resim … Çağatay Osmanlı Sözlük
patik — is., ği, Rum. 1) Altı yumuşak veya ince deriden, genellikle üstten bağlı küçük çocuk ayakkabısı 2) Genellikle iple örülerek yapılan ayakkabı biçimindeki çorap … Çağatay Osmanlı Sözlük
takla — is. 1) Elleri yere koyduktan sonra ayakları kaldırıp vücudu üstten aşırtarak öne veya arkaya yapılan dönme hareketi 2) Otomobil, kamyon vb. devrilip yuvarlanma 3) Uçak, güvercin vb.nin uzunlamasına veya yanlamasına dönme hareketi Birleşik Sözler… … Çağatay Osmanlı Sözlük