-
1 öyle
I adj solche(r, s)II adv1) so\öyle ise wenn das so ist\öyle veya böyle so oder sobirine \öyle gelmek jdm so vorkommenköpeği \öyle sık havlayan komşu der Nachbar, dessen Hund so oft bellt2) ( o denli) dermaßen3) \öyle mi? so?, ja?razısın demek, \öyle mi? du bist also einverstanden, ja? -
2 ise
I konj während, wohingegenHasan sarı saçlı. Kız kardeşi \ise esmer saçlı Hasan hat blondes Haar, wohingegen seine Schwester dunkelhaarig istIIşimdi \ise und nunöyle \ise wenn das so ist -
3 demek
I vt1) sagendeme! ( fam) sag bloß!demeyin! was Sie nicht sagen!ben bir şey demedim ich habe nichts gesagtne dediniz? was haben Sie gesagt?ne derse desin ganz gleich was er sagtonun dediği doğru/yanlış was er gesagt hat, ist richtig/falsch, das, was er sagt, ist richtig/falschsen bu işe ne dersin? ( fam) was sagst [o meinst] du dazu?2) ( ad vermek) nennenbuna/böyle şeye ne derler? wie nennt man das/so etwas?II vi1) heißenbu ne \demek? was heißt das?bu da ne \demek oluyor? was soll das denn heißen?“guten Tag” Türkçede “iyi günler” \demektir „guten Tag“ heißt auf Türkisch „iyi günler“2) \demek ki das heißt, also; ( öyle ise) wenn das so istrazısın \demek, öyle mi? du bist also einverstanden, ja?3) saat yedi dedi mi uyanırım um Punkt sieben werde ich wach -
4 bari
\bari güzel olsa wenn sie wenigstens schön wäregüleyim \bari! ( iron) das ich nicht lache!
См. также в других словарях:
SANİ'İYYET — Ustaca ve tertibli yapıcı oluş. Sâni lik.(Eğer eşya kendi nefislerine isnad edilirse, herbir zerreye bir uluhiyet lâzımdır. Meselâ, Ayasofya nın bânisi inkâr edildiği takdirde her bir taşı Mimar Sinan olması lâzım geliyor. Öyle ise kâinatın Sânia … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
e — ünl. 1) (e:) Başına getirildiği cümledeki kavrama göre çeşitli tonlar alarak birtakım duygular anlatan bir söz E, artık bu söze diyecek yok! 2) (e:) Soru vurgusuyla şaşma ve merak anlatan bir söz E, sonra! 3) (e:) Ardından gelecek söz ve… … Çağatay Osmanlı Sözlük
MEŞİHAT-I İSLÂMİYYE — İslâmî işlerin ilmî mes eleleri ile uğraşan devlet dairesi.(Zaman gösterdi ki, hilâfeti temsil eden şu Meşihat ı İslâmiyye, yalnız İstanbul ve Osmanlılara mahsus değildir. Umum İslâma şâmil bir müessese i celiledir. Bu sönük vaziyetle, değil koca … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
NİYET — Kasd. Kalbin bir şeye yönelmesi. * Fık: Yapılan bir vazife ile Cenab ı Hakk a taatta bulunmayı ve O na mânen yaklaşmayı kasdetmektir.(Niyet, ölü ve meyyit olan hâletleri ihya eden ve canlı, hayatlı ibadetlere çeviren bir ruhtur. Ve keza niyette… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TEKEMMÜL — Olgunlaşmak. Kemâle doğru gitmek.(İnsanda olan hadsiz istidadât ı maneviyye ve nihayetsiz âmâl ve efkâr ve müyulât dahi israf edilmeyecektir. Öyle ise, insandaki o esaslı meyl i tekemmül bir kemâlin vücudunu gösterir. Ve o meyl i saadet, saadet i … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TIBB — Tabiblik, doktorluk. * Her şeyi gereği gibi bilmek. * Rıfk. Suhulet. * İrade. * Hastayı ilâçlarla tedaviye çalışmak. * Şan. * Şehvet.( $Kur an, Hazret i İsa Aleyhisselâm ın nasıl ahlâk ı ulviyesine ittibaa beşeri sarihan teşvik eder. Öyle de, şu… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ADEM-İ HÂRİCÎ — İlm i İlâhide mevcud olup, maddi vücudu olmayan.(Adem i mutlak zaten yoktur; çünkü bir ilm i muhit var. Hem daire i ilm i İlâhînin harici yok ki, bir şey ona atılsın. Dâire i ilim içinde bulunan adem ise, adem i hâricidir ve vücud u ilmiye perde… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KELÂMULLAH — Allah kelâmı, Kur ân ı Kerim. (Bak: Kur ân)(Kur ân başka kelâmlarla kabil i kıyas olamaz. Çünkü, kelâmın tabakaları, ulviyet ve kuvvet ve hüsn ü cemâl cihetinden dört menbaı var. Biri mütekellim, biri muhâtab, biri maksad, biri makamdır.… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
LAAKALL — En az. Hiç olmazsa.(Ey nefis! Bil ki, dünkü gün senin elinden çıktı, yarın ise; senin elinde sened yok ki, ona mâliksin. Öyle ise; hakiki ömrünü bulunduğun gün bil. Lâakall günün bir saatini ihtiyat akçesi gibi hakiki istikbal için teşkil olunan… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜLK — Mal. Yer. Bina. * Hüküm ile bir şeyin zabt ve tasarrufu. * İzzet, azamet, şevket. * Bir şeyin dış yüzü. * İnsanın sahip ve malik olduğu şey. * Akıl sahiplerini tasarruf etmek. * Mâlik olmak.(Her şeyin bir mülk, diğeri melekut, yâni bir dış,… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
demek ki (veya demek oluyor ki) — şu hâlde, öyle ise Son numara demek oluyor ki bazı insanların resim dehasını körükleyen bir yerdi. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük