-
1 önlemek
v. prevent, prevent from, prohibit, intercept, avert, avoid, arrest, baffle, bank, circumvent, get under control, counterwork, estop, face up to, foil, foreclose, forestall, frustrate, head off, jugulate, keep back, obviate, occlude, preclude--------önlemek (tehlike)v. ward off* * *prevent -
2 önlemek
to prevent, to prohibit, to block, to stop, to check, to avoid, to repress, to thwart, to avert -
3 önlemek
"/ı/ 1. to stop, check; to prevent. 2. to stop, waylay." -
4 buzlanmayı önlemek
v. de ice -
5 büyümesini önlemek
v. dwarf -
6 gelişimini önlemek
v. retard -
7 kartelleşmeyi önlemek
v. decartalize -
8 kutuplaşmayı önlemek
v. depolarise -
9 sayı yapmasını önlemek
v. save -
10 sayıyı önlemek
v. blank -
11 önlememek
v. (neg. form of önlemek) prevent, prevent from, prohibit, intercept, avert, avoid, arrest, baffle, bank, circumvent, get under control, counterwork, estop, face up to, foil, foreclose, forestall, frustrate, head off, jugulate, keep back, obviate, occlude, preclude
См. также в других словарях:
önlemek — i 1) Bir şeyin olmasına veya yapılmasına engel olmak Her an bu tempoyu duymamı kim, nasıl önleyecek? H. Taner 2) Ortaya çıkan veya çıkacağı düşünülen bir tehlikeyi durdurmak, önüne geçmek Yakın felaketi önlemek için esaslı tedbir almak güçtür. F … Çağatay Osmanlı Sözlük
engel olmak — önlemek, geciktirmek Yabancı gitmek isteyince ikisi birden engel oldular. N. Araz … Çağatay Osmanlı Sözlük
korumak — i, den 1) Bir kimseyi veya bir şeyi dış etkilerden, tehlikeden, zor bir durumdan uzak tutmak, esirgemek, muhafaza etmek, vikaye etmek, sıyanet etmek Orasını tozdan, yağmurdan korumak borcumuzdur. O. S. Orhon 2) Güçlü bir kimse veya kuruluş,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
set çekmek — 1) suyun akmasını, toprağın kaymasını önlemek için duvar yapmak 2) mec. bir işi, bir davranışı, bir isteği önlemek, engellemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
abajur — is., Fr. abat jour 1) Işığı bir yere toplamak, doğrudan doğruya gözlere vurmasını önlemek için kullanılan, kâğıt, kumaş, maden veya renkli camdan yapılmış lamba siperi 2) Genellikle üzeri siperli masa lambası veya ayaklı lamba ... baş ucundaki… … Çağatay Osmanlı Sözlük
alan koruması — is., fiz. Bir elektrik motorunda alan uyarma sargısının aşırı ısınmasını önlemek amacıyla alan uyarmasını azaltmak veya kesmek işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
anahtarlık — is., ğı Anahtarların kaybolmasını önlemek ve kolayca kullanılmasını sağlamak için takıldığı maden, deri vb.nden yapılan halka veya kılıf … Çağatay Osmanlı Sözlük
askı — is. 1) Üzerine herhangi bir şey asmaya yarar nesne Giysi askısı. 2) Pantolon veya giysilerin düşmesini önlemek için omuzdan aşırılan bağ 3) Artırma, eksiltme vb. resmî iş ilanlarının ilgili daire duvarında belli bir zaman süresince asılı durması… … Çağatay Osmanlı Sözlük
astar kaplama — is. Kontratablalarda kör ağacın biçim değiştirmesini önlemek amacıyla iki yüzüne yapıştırılan kaplama katı … Çağatay Osmanlı Sözlük
baba boyunduruğu — is., den. Babaya demir halatı bağlamak veya demir halatın babadan çıkmasını önlemek amacıyla kullanılan güvenlik halatı … Çağatay Osmanlı Sözlük
bağın — is. İnşaatta veya kazı sırasında toprağın çökmesini önlemek için yerleştirilen parça veya dayak Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller bağın vurmak … Çağatay Osmanlı Sözlük