-
1 kadar
1. حتى [حتَّى]Anlamı: dek, değin2. حوالي [حوالي]Anlamı: ölçüsünde, derecesinde, büyüklüğünde vs3. درجة [دَرَجَة]Anlamı: ölçüsünde, derecesinde, büyüklüğünde vs4. عديل [عَدِيل]Anlamı: gibi (bir şeye benzer)5. مثال [مِثَال]Anlamı: gibi (bir şeye benzer)6. مثل [مِثْل]Anlamı: gibi (bir şeye benzer)7. مثيل [مَثِيل]Anlamı: gibi (bir şeye benzer)8. نموذج [نَمُوذَج]Anlamı: gibi (bir şeye benzer)
См. также в других словарях:
MEL'EM (MİL'EM) — Ölçüsünde cimrilik yapan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
aksak — sf., ğı 1) Aksayan, hafifçe topallayan 2) mec. İyi gitmeyen, iyi işlemeyen İşin aksak yönü. 3) is., müz. Türk müziğinde kıvrak bir usul 4) is., ed. Eski Yunan ve Latin şiir ölçüsünde, sondan bir önceki hecesi kısa olacak yerde uzun olan dize… … Çağatay Osmanlı Sözlük
âlemşümul — sf., lü, esk., Ar. ˁālem + şumūl Dünya ölçüsünde, evrensel, üniversal … Çağatay Osmanlı Sözlük
arşınlık — sf., ğı Arşın ölçüsünde, arşın kadar Üç arşınlık bez … Çağatay Osmanlı Sözlük
dispeç — is., ci, den., İng. dispatch 1) Bir ortak avaryada deniz kazasından sonra gemi, yük ve navlunla ilgili kimselerin uğradıkları zararların ve bunlar tarafından yapılmış olan masrafların nasıl, kimler tarafından ve ne oranda karşılanacağını… … Çağatay Osmanlı Sözlük
dönümlük — sf., ğü 1) Dönüm ölçüsünde olan Evin arkasında üç dört dönümlük bir bahçemiz vardı. S. F. Abasıyanık 2) Dönüme yetecek ölçüde olan İki dönümlük tohum kaldı … Çağatay Osmanlı Sözlük
evrensel — sf. 1) Evrenle ilgili 2) Bütün insanlığı ilgilendiren, âlemşümul, cihanşümul, üniversal Çağımızın evrensel bir yaşantısıdır yalnızlık, çünkü bütün insanlar yalnızdır. S. Hilav 3) Dünya ölçüsünde, dünya çapında … Çağatay Osmanlı Sözlük
fincan fincan — zf. 1) Fincanı andırarak, fincan biçiminde Sen hep böyle fincan fincan mı çiçek açarsın ayva ağacı? B. R. Eyuboğlu 2) Birçok fincan ölçüsünde Yine de fincan fincan çaylar içilmiş, yan gelip oturulmuştu. S. İleri … Çağatay Osmanlı Sözlük
gelir vergisi — is. Kişilerin gelirlerinden, bir oran ölçüsünde devlete ödedikleri dolaysız vergi … Çağatay Osmanlı Sözlük
gönlü zengin — sf. Para ve malını imkânları ölçüsünde esirgemeden veren (kimse) … Çağatay Osmanlı Sözlük
grostonluk — sf., ğu Herhangi bir groston ölçüsünde olan … Çağatay Osmanlı Sözlük