Перевод: с турецкого на все языки

со всех языков на турецкий

çokluk

  • 1 çokluk

    I s <- ğu>
    1) Mehrheit f
    2) ling Plural m
    birinci \çokluk kişi erste Person Plural
    II adv oft, häufig

    Sözlük Türkçe-Almanca kompakt > çokluk

  • 2 çokluk

    çokluk <- ğu> Menge f, Masse f; Unmenge f; (Stimmen)Mehrheit f; oft, häufig;
    işin çokluğu Arbeitsüberlastung f

    Türkçe-Almanca sözlük > çokluk

  • 3 çokluk

    (-ğu)
    1.
    1) большо́е коли́чество; многочи́сленность; ма́сса, мно́жество; оби́лие, изоби́лие

    işin çokluku beni yoruyor — меня́ утомля́ет у́йма дел

    2) большинство́

    büyük bir çokluk — огро́мное большинство́

    oy çokluku — большинство́ голосо́в

    salt çokluk — просто́е большинство́

    3) мат. коли́чество, величина́
    2.
    1) [о́чень] мно́го; ча́сто
    2) бо́льшей ча́стью, обы́чно, гла́вным о́бразом

    Büyük Türk-Rus Sözlük > çokluk

  • 4 çokluk

    1. озвонч. -ğu
    1) большо́е коли́чество, мно́жество
    2) большинство́

    oy çokluğu — большинство́ голосо́в

    2. озвонч. -ğu
    бо́льшей ча́стью, ча́ще всего́

    çokluk buradan geçer — он ча́ще всего́ хо́дит здесь

    Türkçe-rusça sözlük > çokluk

  • 5 çokluk

    n. multiplicity, multitude, plentifulness, muchness, crowd, affluence, ampleness, amplitude, commonness, considerable, fullness, fulness, heaviness, Host, multeity, plenitude, plenty, plethora, plurality, superfluity, throng, vastness, lashings

    Turkish-English dictionary > çokluk

  • 6 çokluk

    piritî

    Türk-Kürt Sözlük > çokluk

  • 7 çokluk

    Pelz aus dem Haupte der Eiskatze

    Türk-Alman Mini Sözlük > çokluk

  • 8 çokluk

    استفاضة
    توافر
    توسعة
    توفر
    سعة
    غزارة
    غمرة
    فيض
    كثرة
    وفر
    وفرة

    Türkçe-Arapça Sözlük > çokluk

  • 9 çokluk

    1. استفاضة [اِسْتِفَاضَة]
    Anlamı: sayı olarak çok olma, kesret
    2. توافر [تَوَافُر]
    Anlamı: sayı olarak çok olma, kesret
    3. توسعة [تَوْسِعَة]
    Anlamı: sayı olarak çok olma, kesret
    4. توفر [تَوَفُّر]
    Anlamı: sayı olarak çok olma, kesret
    5. سعة [سَعَة]
    Anlamı: sayı olarak çok olma, kesret
    6. غزارة [غَزَارَة]
    Anlamı: sayı olarak çok olma, kesret
    7. غمرة [غَمْرَة]
    Anlamı: sayı olarak çok olma, kesret
    8. فيض [فَيْض]
    Anlamı: sayı olarak çok olma, kesret
    9. كثرة [كَثْرَة]
    Anlamı: sayı olarak çok olma, kesret
    10. وفر [وَفْر]
    Anlamı: sayı olarak çok olma, kesret
    11. وفرة [وَفْرَة]
    Anlamı: sayı olarak çok olma, kesret

    Türkçe-Arapça Sözlük > çokluk

  • 10 çokluk

    "abundance, plenty, multitude; majority" " çoðunluk; mostly, usually"

    İngilizce Sözlük Türkçe > çokluk

  • 11 çokluk

    "1. abundance, a large number. 2. majority. 3. often; mostly."

    Saja Türkçe - İngilizce Sözlük > çokluk

  • 12 çokluk

    cəm

    Türkçe-Azerice Sözlük > çokluk

  • 13 çokluk eki

    ling Pluralendung f

    Sözlük Türkçe-Almanca kompakt > çokluk eki

  • 14 doru orantılı çokluk

    dtrectly proportional quantity

    Turkish-English dictionary > doru orantılı çokluk

  • 15 eşgüçlü çokluk

    idempotent quantity

    Turkish-English dictionary > eşgüçlü çokluk

  • 16 ters orantılı çokluk

    inversely proportional quantity

    Turkish-English dictionary > ters orantılı çokluk

  • 17 gereksiz çokluk

    n. redundance, redundancy

    Turkish-English dictionary > gereksiz çokluk

  • 18 bolluk, çokluk

    бэжъугъ(э)/ бэвыгъэ, багъ(э)/ куэдыгъ(э), куэдагъ(э), хъоиныгъ(э), (Абз. БЭЖРЭ)

    Турецко-адыгский словарь > bolluk, çokluk

  • 19 galebe

    1. استفاضة [اِسْتِفَاضَة]
    Anlamı: üstünlük, çokluk
    2. انتصار [اِنْتِصار]
    Anlamı: yenme, yengi
    3. بسطة [بسطة]
    Anlamı: üstünlük, çokluk
    4. تدفق [تَدَفُّق]
    Anlamı: üstünlük, çokluk
    5. تفوق [تَفَوُّق]
    Anlamı: yenme, yengi
    6. توافر [تَوَافُر]
    Anlamı: üstünlük, çokluk
    7. توسعة [تَوْسِعَة]
    Anlamı: üstünlük, çokluk
    8. توفر [تَوَفُّر]
    Anlamı: üstünlük, çokluk
    9. جمم [جَمَم]
    Anlamı: üstünlük, çokluk
    10. دفق [دَفْق]
    Anlamı: üstünlük, çokluk
    11. ذمار [ذِمَار]
    Anlamı: yenme, yengi
    12. رفعة [رِفْعَة]
    Anlamı: yenme, yengi
    13. سؤدد [سُؤْدُد]
    Anlamı: yenme, yengi
    14. سريان [سَرَيان]
    Anlamı: üstünlük, çokluk
    15. سعة [سَعَة]
    Anlamı: üstünlük, çokluk
    16. شرف [شَرَف]
    Anlamı: yenme, yengi
    17. ظفر [ظَفَر]
    Anlamı: yenme, yengi
    18. غزارة [غَزَارَة]
    Anlamı: üstünlük, çokluk
    19. غلبة [غَلَبَة]
    Anlamı: yenme, yengi
    20. غمار [غِمَار]
    Anlamı: üstünlük, çokluk
    21. غمرة [غَمْرَة]
    Anlamı: üstünlük, çokluk
    22. فتح [فَتْح]
    Anlamı: yenme, yengi
    23. فضل [فَضْل]
    Anlamı: üstünlük, çokluk
    24. فضلة [فَضْلَة]
    Anlamı: üstünlük, çokluk
    25. فوز [فَوْز]
    Anlamı: yenme, yengi
    26. فيض [فَيْض]
    Anlamı: üstünlük, çokluk
    27. فياض [فَيَّاض]
    Anlamı: üstünlük, çokluk
    28. كثرة [كَثْرَة]
    Anlamı: üstünlük, çokluk
    29. كرامة [كَرَامَة]
    Anlamı: yenme, yengi
    30. نصر [نَصْر]
    Anlamı: yenme, yengi
    31. وفر [وَفْر]
    Anlamı: üstünlük, çokluk
    32. وفرة [وَفْرَة]
    Anlamı: üstünlük, çokluk

    Türkçe-Arapça Sözlük > galebe

  • 20 kesafet

    1. استفاضة [اِسْتِفَاضَة]
    Anlamı: çokluk, sıklık
    2. توافر [تَوَافُر]
    Anlamı: çokluk, sıklık
    3. توفر [تَوَفُّر]
    Anlamı: çokluk, sıklık
    4. سعة [سَعَة]
    Anlamı: çokluk, sıklık
    5. غزارة [غَزَارَة]
    Anlamı: çokluk, sıklık
    6. غمرة [غَمْرَة]
    Anlamı: çokluk, sıklık
    7. كثافة [كَثَافَة]
    Anlamı: yoğunluk
    8. كثرة [كَثْرَة]
    Anlamı: çokluk, sıklık
    9. وفر [وَفْر]
    Anlamı: çokluk, sıklık
    10. وفرة [وَفْرَة]
    Anlamı: çokluk, sıklık

    Türkçe-Arapça Sözlük > kesafet

См. также в других словарях:

  • çokluk — is., ğu 1) Sayı veya ölçü yönünden çok olma durumu, çoğul, kesret, ekseriyet, teklik karşıtı Anayasa değişikliklerinde iptale karar verebilmesi için üçte iki oy çokluğu şarttır. Anayasa 2) Çoğunluk O akşam kibarların geleceğini, smokin hatta… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çokluk — sincab başlarını toplayarak anınla dikilen kürk; kesret …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çokluk eki — is., dbl. Getirildiği kelimenin birden çok olduğunu anlatan ek, çoğul eki …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • DİBR — Çokluk …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • DİBRE — Çokluk …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • sorma! (veya sormayın! veya sorma gitsin!) — çokluk, aşırılık ve kötü bir durum anlatan bir söz Öyle bir sıcak ki sorma gitsin! Sorma başımıza gelenleri! O işi sorma, sarpa sardı! …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • köplük — çokluk, kalabalık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • CEMM — Çokluk. Mecmu. * Kuyuda biriken su. * Hırs ve tama ile mal biriktirmek …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • CESALE — Çokluk, kesret …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • DARAFE — Çokluk, kesret …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • GUZR — Çokluk, kesret. * Devenin sütünün çok olması …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»