-
1 размножать
Турецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > размножать
-
2 размножать
несов.; сов. - размно́жить1) (документ, текст и т. п.) çoğaltmak, teksir etmek2) разг. (растения, животных и т. п.) üretmek, çoğaltmak -
3 увеличивать
artırmak; çoğaltmak; uzatmak; büyütmek* * *несов.; сов. - увели́чить1) artırmak; çoğaltmak; uzatmakувели́чивать произво́дство ста́ли — çelik üretimini artırmak
увели́чивать посевны́е пло́щади — ekim alanlarını genişletmek
ему́ увели́чили зарпла́ту на де́сять рубле́й — maaşına on ruble zam yapıldı
увели́чивать спрос на нефть — petrole olan talebi artırmak
не увели́чивать продолжи́тельность рабо́чее дня — işgününü uzatmamak
2) (рисунок, карту и т. п.) büyültmek; büyütmek опт.мы увели́чим э́ту фотогра́фию — bu fotoğrafı büyülteceğiz, bu fotoğrafın agrandismanını yapacağız
-
4 умножать
vurmak,çarpmak; çoğaltmak,artırmak* * *несов.; сов. - умно́жить1) мат. çarpmak, vurmakумно́жить три на́ два — üçü iki ile çarpmak, üçü ikiye vurmak
три, умно́женное на́ два — üç çarpı iki
2) artırmak, çoğaltmakумножа́ть успе́хи — başarılara yenilerini katmak
-
5 множить
-
6 плодить
1) üretmek, yetiştirmek2) перен. türetmek, çoğaltmak -
7 приумножать
несов.; сов. - приумно́жить(daha da) artırmak, (daha da) çoğaltmakэ́тот труд приумно́жил сла́ву писа́теля — bu yapıt yazarın ününe ün kattı
тем са́мым он еще бо́льше приумно́жил свою сла́ву — böylelikle ünlerine birini daha kattı
-
8 продолжать
1) sürdürmek, devam etmekпродолжа́ть борьбу́ — savaşımı sürdürmek
ситуа́ция продолжа́ет остава́ться напряже́нной — durum gerginliğini koruyor
продолжа́ть уче́бу — öğrenimini sürdürmek
продолжа́ть речь / выступле́ние — sözüne devam etmek
он продолжа́л пить — içkiden geri kalmıyordu
2) uzatmakпродо́лжить ли́нию метро́ — metro hattını uzatmak
продо́лжить курс лече́ния — tedavi süresini uzatmak
••приме́ры мо́жно бы́ло бы продо́лжить — (bu) örnekleri çoğaltmak mümkün, örnekler çoğaltılabilir
э́тот пе́речень мо́жно бы́ло бы продо́лжить — bu liste daha çok / da uzatılabilir
-
9 увеличивать
artırmak, çoğaltmak, büyütmekТурецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > увеличивать
См. также в других словарях:
çoğaltmak — i 1) Miktarını, sayısını, ölçüsünü artırmak Şüphe yok ki ölçüsüz bir para israfı bu borçları daha çoğaltacak, hiç azaltmayacaktı. P. Safa 2) Çoğaltma makinesi kullanılarak sayısını artırmak, teksir etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
HEYG — Çoğaltmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TEZRİF — Çoğaltmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
çovatmak — çoğaltmak … Beypazari ağzindan sözcükler
tezyit etmek — çoğaltmak, artırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
öklitmek — çoğaltmak II. 366 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
öklütmek — çoğaltmak, arttırmak. I, 264 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
İ'FA' — Çoğaltmak. * Terketmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
alevlendirmek — i 1) Alevlenmesini sağlamak, tutuşturmak Ateşi alevlendirmek. 2) mec. Etkisini, şiddetini artırmak, çoğaltmak Davayı alevlendirerek zavallı beyimi üzmek istemem. H. R. Gürpınar … Çağatay Osmanlı Sözlük
artırmak — i 1) Artmasını sağlamak, çoğaltmak 2) Bir malı başka alıcıların verdiği fiyattan daha yüksek bir fiyatla almak istemek 3) Tutumlu davranıp biriktirmek, tasarruf etmek 4) mec. Herhangi bir davranışta ileri gitmek Sen edepsizliği adamakıllı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
beslemek — i 1) Yiyecek ve içeceğini sağlamak Okulun artıklarıyla otuz kişiden fazla insan besliyorduk. H. E. Adıvar 2) Yedirmek Pembe ekmekler kızartacak, üstlerine tereyağı, reçel, havyar sürecek, onu eliyle besleyecekti. H. E. Adıvar 3) Semirtmek 4)… … Çağatay Osmanlı Sözlük