-
1 çizgili
-
2 çizgili
-
3 cizgili
прил.1. штриховой (выполненный штрихами). геод. Cizgili lent штриховая лента, cizgili mikroskop штриховой микроскоп; cizgili rəsm штриховой рисунок2. линейный. мед. Cizgili dermatit линейный дерматит, cizgili qansızma линейное кровоизлияние3. графлёный; линованый. Cizgili (cizgilənmiş) kağız линованая (графлёная) бумага -
4 çizgili
1) лино́ванный; расче́рченный; в лине́йку; полоса́тый; в поло́ску, с поло́скамиçizgili çakıl — поло́счатая (пёстрая) га́лька
çizgili kumaş — ткань в поло́ску
(tek) çizgili defter — тетра́дь в [одну́] лине́йку
2) ко́нтурный3) со швом, име́ющий шовçizgili çorap — чуло́к (чулки́) со швом
4) слегка́ поцара́панный, надре́занныйçizgili kertenkele — полоса́тая я́щерица
-
5 çizgili
1) в лине́йку, лино́ванныйçizgili kâğıt — бума́га в лине́йку
2) полоса́тый, в поло́скуçizgili pantalon — брю́ки в поло́ску
-
6 çizgili
1. lined, with lines, ruled. 2. striped: çizgili pijama striped pajamas. 3. lined, wrinkled, furrowed. - çek Brit. crossed check. - kas anat. striated muscle. -
7 çizgili
adj. lined, barred, ruled, striped, striated, streaky, tabby, liny, banded, brindled, fasciated, striate* * *1. banded 2. streaky 3. striped 4. lined (adj.) 5. dashed (adj.) -
8 çizgili
bixêz -
9 çizgili
гъэтхъыгъэ -
10 çizgili
ριγέ, γραμμωτός, ραβδωτός -
11 çizgili
مخططمسطرمسيحمقلم -
12 çizgili
1. مخطط [مُخَطَّط]Anlamı: üzerinde çizgi olan2. مسطر [مُسَطَّر]Anlamı: üzerinde çizgi olan3. مسيح [مُسَيَّح]Anlamı: üzerinde çizgi olan4. مقلم [مُقَلَّم]Anlamı: üzerinde çizgi olan -
13 çizgili
"lined; ruled; striped, stripy" -
14 çizgili kağıt
n. ruled paper* * *laid paper -
15 çizgili bir kravat gösterin lütfen
Please show me a tie with stripes.Turkish-English dictionary > çizgili bir kravat gösterin lütfen
-
16 çizgili kumaş
n. stripe, tabby -
17 çizgili levrek
n. striped bass -
18 çizgili olmayan çek
n. cash check -
19 çizgili pamuklu kumaş
n. gingham -
20 çizgili sincap
n. chipmunk, chipmuck
См. также в других словарях:
çizgili — sf. Üzerinde çizgi bulunan Benim mi Allah ım bu çizgili yüz / Ya gözler altındaki mor halkalar. C. S. Tarancı … Çağatay Osmanlı Sözlük
cizgili — sif. Cizgi çəkilmiş, cizgiləri olan, xətli, cızıqlı … Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti
çek — çizgili, kumaş gibi bir pamuk dokuma III, 155 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
Mustafa Ülgen — (born 1945 in İnegöl Bursa Turkey) is a Turkish orthodontist. Contents 1 Biography 2 Publications 2.1 Publications In Turkish 2.1.1 E Books … Wikipedia
acur — is., bit. b. Kabakgillerden, kabuğu çizgili ve tüylü, yeşil veya sarımtırak, üzeri yeşil lekeli, irice bir meyve (Cucumis flexuosus) … Çağatay Osmanlı Sözlük
altınoluk — is., ğu 1) İşlemeli kadın şalvarı 2) Altın sırma veya kılaptanla işlenmiş çizgili ipek kumaş ve bu cins kumaşların üstünde bulunan sırma işlemeli yollar 3) Sarıkların üstüne sarılan sırma şerit … Çağatay Osmanlı Sözlük
balık kartalı — is., hay. b. Kartallardan, su kıyılarında yaşayan, balıkla beslenen, beyaz, kahverengi çizgili yırtıcı kuş, deniz tavşancılı (Pandion haliaetus) … Çağatay Osmanlı Sözlük
balıksırtı — is. 1) Balık kılçığı biçiminde birbirine paralel ve çapraz çizgili kumaş deseni 2) Yollarda suların ortada toplanmayarak iki yana akması için yapılan şişkinlik Balıksırtı kumlu bir yol, mermer bir havuza doğru gidiyor. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
bonjur — ünl., Fr. bonjour 1) Günaydın 2) is., esk. Uzun siyah ceketle, çizgili pantolondan oluşan erkek giysisi Milas ın en iyi terzisine yaptırdığım bonjurumu giyerek memurlar arasına katılıyor, yaşlı başlı insanlardan ... akran muamelesi görüyorum. R.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
cennet balığı — is., hay. b. Cennet balığıgillerden, mavi yeşil zemin üzerine bakır rengi çizgili tropikal balık (Macropodus viridiauratus) … Çağatay Osmanlı Sözlük
çayır tavuğu — is., hay. b. Orman tavuğugillerden, sırtı beyaz çizgili siyah ve esmer, karnı siyah bir kuş (Tympanuchus cupido) … Çağatay Osmanlı Sözlük