-
1 çekinmek
çekinmek sich genieren (-den vor D); bange sein (-den vor D); fig (-den) sich scheuen (vor D) -
2 çekinmek
bir şeyi çekinmeden söylemek etw ungeniert sagençekinmeyin! genieren Sie sich nicht! -
3 çekinmek
çekinecek bir şey yok! — стыди́ться не́чего!
çekine çekine — ро́бко, боязли́во
2) Исх. возде́рживаться (от какого-л. действия); уклоня́ться, избега́ть; опаса́ться, остерега́ться чегоgüçlüklerden korkmak ve çekinmek — боя́ться и избега́ть тру́дностей
3) В нама́заться, накра́ситься; накра́сить себе́ чтоrastık çekinmek — накра́сить сурьмо́й (брови, ресницы)
-
4 çekinmek
2) - den возде́рживаться; уклоня́ться, избега́тьisportolu içkilerden çekiniyor — он возде́рживается [от] спиртны́х напи́тков
3) -i накра́ситься чемsürmeler çekinmek — насурьми́ться
-
5 çekinmek
v. hesitate, fear, hold back, beware, shy, boggle, dread, flee from, flinch, funk, hang back, hold off, shrink, shun, wince, withdraw -
6 çekinmek
daxwarin--------newêrîn -
7 çekinmek
-
8 çekinmek
шIолIыкIын/ фIэлIыкIын, УКIЫТЭН, ЩЫУКIЫТЭН, темыгушхон/ темыгушхуэн, ТАУЧЭЛ мыщIын, РЕЩИМОСТЬ, СМЕЛОСТЬ -
9 çekinmek
укIытэн, щынэн -
10 çekinmek
تردد -
11 çekinmek
تردد [تَرَدَّدَ]Anlamı: saygı, korku gibi duygularla kaçınmak -
12 çekinmek
"to avoid, to abstain, to shun, to refrain, to draw back; to beware of, to shrink, to hesitate" -
13 çekinmek
"1. /dan/ to be reluctant to do (something) (because of respect, fear, dislike, or a scruple); to feel shy or reluctant in front of (someone). 2. /ı/ to put on (eye make-up)." -
14 çekinmek
çəkinmək -
15 çekinmek
odsuwać; odwoływać; usuwać; wycofać; wycofywać -
16 korkudan çekinmek
v. chicken -
17 çəkinmək
çekinmek -
18 бата алмау
çekinmek -
19 жүрексіну
çekinmek -
20 ұялу
çekinmek
См. также в других словарях:
çekinmek — den 1) Saygı, korku, utanma vb. duygularla bir şeyi yapmak istememek, kaçınmak Karşı karşıya oturup yalnız kaldığımız zaman göz göze gelmekten çekindiğini de hissettim. P. Safa 2) nsz Bir şey sürünmek Sürmeler çekinmiş bir kadın … Çağatay Osmanlı Sözlük
çekinmek — bohça bağlamayı üzerine almak,kendi kendine bağlamak, I I, 149 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
istinkâf etmek — çekinmek, geri durmak, sakınmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
İBA' — Çekinmek. Tiksinmek. * Kabul etmemek, bir işe razı olmamak. * Doymadan yemekten çekilmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İCTİNAB — Çekinmek. Sakınmak. Uzak olmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
buyurmak — i, e 1) Bir şeyin yapılmasını veya yapılmamasını kesin olarak söylemek, emretmek Ahlak sadece kötülük etmekten çekinmek değildir, başkalarının edecekleri kötülükleri de önlemeye çalışmayı buyurur. N. Ataç 2) Söylemek, demek, düşüncesini bildirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
çekinme — is. Çekinmek işi İçinde bu adama karşı garip bir tiksinme, çekinme vardı. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
gocunmak — nsz, den Bir şeyden alınmak, çekinmek, kaçınmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kısırganmak — i, den, hlk. Esirgeyip bir şeyi vermekten çekinmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
korkmak — nsz, ar 1) Korku duymak, ürkmek, dehşete kapılmak Karanlık yerde insan korkmaz mıydı? S. F. Abasıyanık 2) Kaygı duymak, endişe etmek Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak, / Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. M. A. Ersoy 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ocumak — den, hlk. 1) Bir şeyden korkmak, ürkmek, çekinmek 2) Bir şeyden soğumak … Çağatay Osmanlı Sözlük