Перевод: с турецкого на английский

с английского на турецкий

çatmak

  • 1 çatmak

    v. attack, jump at, jump on, run against, walk into, be up against, lash into, wrinkle, wrinkle up, knit, slap
    --------
    çatmak (tüfekleri)
    v. stack

    Turkish-English dictionary > çatmak

  • 2 çatmak

    "to stack, to pile; to baste together, to tack; to attack, to tilt at, to pick a quarrel with; to come up; to wrinkle, to knit"

    İngilizce Sözlük Türkçe > çatmak

  • 3 çatmak

    "1. /ı/ to stack, pile (arms); to prop (poles, etc.) together (as one would stack rifles). 2. /ı/ to put up (a framework of poles or timbers). 3. /ı/ to erect (something) in a makeshift manner. 4. /ı, a/ to put (a load) on both sides of (a pack animal). 5. /ı/ to baste (pieces of cloth) together, tack (pieces of cloth) together. 6. /ı/ to tie on (a cloth worn around the forehead). 7. /ı/ to knit (one´s brows). 8. /a/ to meet with, come up against, run up against (someone or something unpleasant). 9. /a/ to encounter, chance upon (someone). 10. /a/ to scold, berate. 11. /a/ to hit, bump. 12. /a/ to ingratiate oneself with, get in with, cozy up to. 13. (for a time) to come round, be upon one. Çattık! colloq. We´re in for it now!"

    Saja Türkçe - İngilizce Sözlük > çatmak

  • 4 gelip çatmak

    v. strike, arrive, set in

    Turkish-English dictionary > gelip çatmak

  • 5 kaş çatmak

    v. scowl

    Turkish-English dictionary > kaş çatmak

  • 6 kaşlarını çatmak

    v. knit one's eyebrows, knit one's brows, gather one's brows, frown, frown down

    Turkish-English dictionary > kaşlarını çatmak

  • 7 sert kayaya çatmak

    bite on granite

    Turkish-English dictionary > sert kayaya çatmak

  • 8 çetin cevize çatmak

    v. catch a tartar

    Turkish-English dictionary > çetin cevize çatmak

  • 9 adamına çatmak

    to meet one's match

    İngilizce Sözlük Türkçe > adamına çatmak

  • 10 alın çatmak

    to frown

    İngilizce Sözlük Türkçe > alın çatmak

  • 11 belaya çatmak

    to run into trouble

    İngilizce Sözlük Türkçe > belaya çatmak

  • 12 gelip çatmak

    to come, to arrive

    İngilizce Sözlük Türkçe > gelip çatmak

  • 13 kaşlarını çatmak

    to frown, to knit one's brows

    İngilizce Sözlük Türkçe > kaşlarını çatmak

  • 14 keyif çatmak

    to enjoy oneself, to make merry

    İngilizce Sözlük Türkçe > keyif çatmak

  • 15 silah çatmak

    to pile arms

    İngilizce Sözlük Türkçe > silah çatmak

  • 16 tüfek çatmak

    to stack arms

    İngilizce Sözlük Türkçe > tüfek çatmak

  • 17 çatmamak

    v. (neg. form of çatmak) attack, jump at, jump on, run against, walk into, be up against, lash into, wrinkle, wrinkle up, knit, slap

    Turkish-English dictionary > çatmamak

  • 18 catmaa

    [T catmak, Tk chatmak, from OT *chat]: to tie

    A Concise Gagauz Dictionary with etymologies and Turkish, Azerbaijani and Turkmen cognates > catmaa

  • 19 bela

    "calamity, misfortune, evil, trouble. - aramak to look for trouble. -ya bak ki the trouble is that. -yı berzah great calamity. -sını bulmak to get into trouble; to get one´s deserts. -ya çatmak/düşmek/girmek/uğramak to run into trouble. -sını çekmek /ın/ to suffer (for some deed). - çıkarmak to make trouble, cause a row. - geliyorum demez. proverb Misfortune comes without warning. -lar mübareği the last straw. - okumak to curse. -yı satın almak to invite trouble. -yı savmak to drive trouble away, escape from trouble. -ya sokmak /ı/ to make trouble for, get (someone) into trouble."

    Saja Türkçe - İngilizce Sözlük > bela

  • 20 dert

    "1. a chronic disease, sickness. 2. a trouble, a sorrow, a care, a worry. 3. complaint. 4. a troublesome problem. -ini açmak /a/ to confide one´s troubles (to). - benim, tasa senin mi? colloq. It´s my worry; why are you fretting? -e çatmak to run into trouble. - çekmek to suffer. -ini çekmek /ın/ to suffer for (another person or thing); to be left holding the bag. - değil! colloq. It´s no trouble! -e dert katmak to pile one trouble on another. -ini deşmek/depreştirmek /ın/ to remind (another) of his/her trouble. - dökmek to talk about one´s troubles. -ini dökmek to pour out one´s troubles. -e düşmek to fall into trouble. -ine düşmek /ın/ to be deeply occupied with (something special). - edinmek/etmek /ı/ to occupy oneself with (a worrisome problem). -e girmek to get into trouble. -i günü /ın/ his special thought, his obsession. -ini Marko Paşa´ya anlat. colloq. Don´t bother me with your troubles. - olmak /a/ to become a worry (to). - ortağı 1. a sympathetic ear. 2. confidant. 3. fellow sufferer. - sahibi 1. troubled, having troubles. 2. having bad health, sickly, ailing. -ini söylemeyen/ saklayan derman bulamaz. proverb You won´t get any help unless you tell someone what is troubling you. - yanmak /a/ to pour out one´s troubles (to). -ine yanmak to pity one´s fate, feel sorry for oneself."

    Saja Türkçe - İngilizce Sözlük > dert

См. также в других словарях:

  • çatmak — i, ar 1) Odun, değnek, kılıç, tüfek vb. uzun şeylerden birkaç tanesini, tepelerinden birbirine çaprazlama dayayarak durdurmak Avlusunda silahlarını çatmış, ayaklarını germiş askerler var. F. R. Atay 2) Kereste vb.ni birbirine tutturmak 3) Bir… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çatmak — kuzuyu koyuna katmak, I I, 294 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • adamına çatmak — tam adamına çatmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kaş çatmak — kızmak, öfkelenmek Dönüp ardına baktı, bakmasıyla kaşlarını çatması bir oldu, yüzü kararıverdi. B. Günel …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tam adamına çatmak — olumsuz bir davranış ve tutum içinde bulunan kimseyle karşı karşıya gelmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • keyif çatmak — keyfetmek Türkü söylüyorsun, keyif çatıyorsun. P. Safa …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • silah çatmak — ask. silahları uç uca çapraz bir biçimde dayayarak durdurmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tüfek çatmak — ask. askerlerin dinlenme sırasında tüfeklerini, dipçikleri üzerinde üçerli olarak birbirine dayamak Tüfekleri çatar çatmaz ordayım. B. S. Erdoğan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • belaya çatmak (veya girmek veya uğramak) — beklenmedik bir bela ile karşılaşmak Çattık belaya, ne ister bu adam benden canım, şamar oğlanına döndürdü. R. N. Güntekin Nafile yere başım bir belaya uğramasın. A. Ş. Hisar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gelip çatmak (veya dayanmak) — vakti gelmek, kaçınılmaz olmak Konser günü gelip çattığındaysa stadyumda mahşeri bir kalabalık vardı. M. Mungan Ayrılık günleri geldi dayandı. Âşık Veysel …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • başını çatmak — hlk. baş ağrısını önlemek için alnın üstünden arkaya doğru eşarp vb. şeyleri çepeçevre bağlamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»